kireçli - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kireçli



Bedeutungen von dem Begriff "kireçli" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 16 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kireçli calcareous adj.
kireçli limy adj.
kireçli hard adj.
kireçli calciferous adj.
kireçli calcic adj.
kireçli chalky adj.
kireçli cretaceous adj.
kireçli chalk adj.
kireçli lime adj.
Technical
kireçli calcitic adj.
kireçli limey adj.
kireçli calcareous adj.
kireçli lime-based adj.
Chemistry
kireçli calcigerous adj.
Geography
kireçli cretaceous adj.
Geology
kireçli calcic adj.

Bedeutungen, die der Begriff "kireçli" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 92 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kireçli harç mortar n.
kireçli kumtaşı chalky sandstone n.
az kireçli su soft water n.
kireçli toprak marl n.
kireçli olma liminess n.
kireçli su hard water n.
kireçli olma durumu calcareousness n.
kireçli topraktan yapılmış tuğla marl n.
kireçli toprağa açılan çukur marlpit n.
kireçli toprak ile gübrelemek marl v.
kireçli toprağa benzer marlaceous adj.
kireçli toprak özelliklerinde yer alan marlaceous adj.
sert ve kireçli malzeme karışımından oluşan corneocalcareous adj.
bir tarafı sert bir tarafı kireçli olan corneocalcareous adj.
bir tarafı boynuzlu bir tarafı kireçli olan corneocalcareous adj.
kireçli olarak calcareously adv.
kireçli bir biçimde calcareously adv.
Technical
kireçli balçık zemin malm n.
kireçli süngertaşı calc tufa n.
kireçli gereç calcareous material n.
kireçli kumtaşı calcareous sandstone n.
kireçli toprak marl n.
kireçli kükürt limesulphur n.
kireçli toprak calcareous earth n.
kireçli karbonatlama defecocarbonation n.
katı kireçli toprak marlite n.
kireçli toprak lime soil n.
kireçli malzeme liming material n.
kireçli kumtaşı calcerous sandstone n.
kireçli su limewater n.
kireçli malzeme calcareous material n.
kireçli üfleme düz cam lime crown glass n.
kireçli tortu calcareous deposit n.
kireçli kil calcareous clay n.
kireçli optik cam optical crown glass n.
kireçli uranit lime uranite n.
kireçli şeyl calcareous shale n.
kireçli sıva lime stuff n.
kireçli topraktaşı marlstone n.
kireçli kumtaşı lime-sandstone n.
kireçli balçık tuğlası malmbrick n.
kireçli balçık tuğlası malm brick n.
kireçli toprak veya balçıktan yapılan tuğla malm brick n.
kireçli topraktaşı marlitic n.
kısmen kireçli semicalcareous n.
bir kısmı kireçli semicalcareous n.
yarısı kireçli semicalcareous n.
kireçli kalkerli calcareous adj.
kireçli balçığa benzer malmy adj.
katı kireçli toprak yapısında olan marlitic adj.
silika ve kireçli malzemeden oluşan silicicalcareous adj.
Construction
kireçli kumtaşı calcareous sandstone n.
kireçli ince sıva harcı fine stuff n.
kireçli kumtaşı chalky sandstone n.
kireçli alçı sıvası gauging plaster n.
görünür şekilde kireçli harcı olan mortary adj.
Mining
kireçli süngertaşı calc-tuff n.
kireçli süngertaşı tufa n.
kireçli süngertaşı calc-tufa n.
kireçli kaymaktaşı calcareous alabaster n.
Medical
kalomel ve kireçli su karışımından yapılan bir losyon black lotion n.
Anatomy
bazı dallı bacaklılarda kireçli lofofor desteklerinde bulunan bazal çıkıntı çifti crus n.
Pharmaceutics
kireçli su ve keten tohumu yağından yapılmış, eskiden yanık tedavisinde kullanılan merhem carron oil n.
Food Engineering
kireçli karbonatlama defecocarbonation n.
Chemistry
kireçli suda kullanılan sabunun çökeltisi curd n.
Biology
(mercanın ışın yayan bölmeleri arasındaki) çapraz kireçli bölme dissepiment n.
Marine Biology
boynuzumsu veya kireçli iskeleti olan mercan gorgonian coral n.
bazı mercanlarda çanak biçimli yapıların ortasını çevreleyen ince kireçli çıkıntı palus n.
mercan septumları arasında kireçli çıkıntı synapticula n.
Zoology
derisidikenlilerin çoğunda bulunan ve besin çiğneme işlevi gören kas, kireçli diş ve plaklardan oluşan ters yüz edilebilir bir organ lantern n.
Botanic
kum tepelerinde ve kuru kireçli topraklarda yetişen avrasya devedikeni common carline thistle (carlina vulgaris) n.
kum tepelerinde ve kuru kireçli topraklarda yetişen avrasya devedikeni carline [scottish] n.
kireçli topraklarda yetişebilen bitki calcicole n.
kireçli toprak sevmeyen bitkiler calcifugous plants n.
kireçli topraklarda iyi yetişmeyen (bitki) calcifuge n.
kireçli toprak sevmeyen lime-hating n.
kireçli toprak sevmeyen calcifugous n.
kireçli topraklarda yetişebilen ve yaprak döken çalı veya çok yıllık bitkileri içeren küçük bir cins myricaria n.
kireçli topraklarda yetişebilen ve yaprak döken çalı veya çok yıllık bitkileri içeren küçük bir cins genus myricaria n.
kireçli toptaklarda yetişebilen calcicolous adj.
Agriculture
kireçli toprak calcareous soil n.
Geology
kurak ve yarı kurak bölgelerdeki kireçli sert arazi caliche n.
kurak ve yarı kurak bölgelerdeki kireçli sert arazi hardpan n.
kurak ve yarı kurak bölgelerdeki kireçli sert arazi tepetate n.
sulu kalsiyum alüminyum karbonat içeren ve beyaz kireçli kütleler halinde meydana gelen bir mineral alumohydrocalcite n.
kireçli toprak chalky soil n.
kireçli toprak calcareous earth n.
kireçli süngertaşı calcareous tufa n.
kireçli tortular calcareous deposits n.
kireçli süngertaşı calc-tufa n.
kireçli ve balçıklı hafif bir toprak malm [uk] n.
kireçli bir kum taşı türü scrubstone n.