knee deep

Bedeutungen von dem Begriff "knee deep" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Technical
1	Technical	knee deep n.	dizboyu

Bedeutungen, die der Begriff "knee deep" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 35 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	knee-deep adj.	diz boyu
The snow has accumulated knee-deep in Boston. Boston'da diz boyu kar birikti. More Sentences
2	General	knee-deep adj.	diz boyu derinliğinde
3	General	knee-deep adj.	yoğun bir şekilde meşgul
4	General	knee-deep adj.	büsbütün müdahil
5	General	knee-deep adj.	(mevzuya) beline kadar batmış
Colloquial
6	Colloquial	knee-deep navy [us] n.	birleşik devletler sahil güvenliği için kullanılan alaycı bir tabir
7	Colloquial	knee-deep navy [us] n.	dizine kadar suda olan donanma
8	Colloquial	knee-deep navy [us] n.	dizboyu donanması
Idioms
9	Idioms	stand knee-deep in something v.	bir şeye boğazına kadar batmış olmak
10	Idioms	be knee-deep in something v.	bir şeye boğazına/dizine kadar batmak
11	Idioms	get knee-deep in something v.	bir şeye boğazına/dizine kadar batmak
12	Idioms	be knee-deep in something v.	bir şeye boğazına kadar batmış olmak
13	Idioms	be knee-deep in v.	içinde yüzmek
14	Idioms	be knee-deep in v.	bolca olmak
15	Idioms	be knee-deep in v.	haddinden fazla olmak
16	Idioms	be knee-deep in v.	aşırı miktarda olmak
17	Idioms	be knee-deep in v.	ziyadesiyle olmak
18	Idioms	be knee-deep in v.	-e batmak
19	Idioms	be knee-deep in v.	dizine kadar batmak
20	Idioms	be knee-deep in v.	'-e saplanmak
21	Idioms	knee-deep adj.	dize kadar
22	Idioms	knee-deep in adj.	içinde yüzen
23	Idioms	knee-deep in adj.	'-e batmış
24	Idioms	knee-deep in adj.	'-e bulaşmış
25	Idioms	knee-deep in adj.	'-e saplanmış
26	Idioms	knee-deep in adj.	dizine kadar batmış/girmiş
27	Idioms	knee-deep in (something) adj.	dizine kadar (bir şeye) girmiş
28	Idioms	knee-deep in (something) adj.	dizine kadar (bir şeye) batmış
29	Idioms	knee-deep in (something) adj.	dizine kadar (bir şeyin) içinde kalmış
30	Idioms	knee-deep in (something) adj.	(bir şey) içinde yüzen
31	Idioms	knee-deep in (something) adj.	bolca (bir şeyi) olan
32	Idioms	knee-deep in (something) adj.	aşırı miktarda (bir şeyi) olan
33	Idioms	knee-deep in (something) adj.	gırtlağına kadar (bir şeye) batmış/bulaşmış
34	Idioms	knee-deep in (something) adj.	boğazına kadar (bir şeye) batmış/bulaşmış
Slang
35	Slang	be knee-deep in trouble v.	belaya bulaşmak