kurutulmuş - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kurutulmuş



Bedeutungen von dem Begriff "kurutulmuş" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kurutulmuş exsiccation n.
kurutulmuş dried adj.
kurutulmuş exsiccated adj.
kurutulmuş seared adj.
kurutulmuş desiccated adj.
kurutulmuş hard adj.
kurutulmuş desiccate adj.
Technical
kurutulmuş dried adj.
kurutulmuş desiccated adj.
Food Engineering
kurutulmuş dehydrated adj.
Gastronomy
kurutulmuş kippered adj.

Bedeutungen, die der Begriff "kurutulmuş" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 342 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kurutulmuş dövülmüş et pemmican n.
kurutulmuş hindistancevizi copra n.
kurutulmuş/kuru erik prune n.
kuru ve kurutulmuş meyvelerin standardizasyonu standardization of dry and dried fruits n.
afrodizyak olarak kullanılan kurutulmuş kuduzböceği tozu spanish fly n.
kurutulmuş palamut yüksükleri (palamutmeşesinin) valonia n.
kurutulmuş hindistancevizi içi copra n.
kurutulmuş tuzsuz balık stockfish n.
kurutulmuş palamut kadehleri (palamutmeşesinin) valonia n.
güneşte kurutulmuş domatesler sun dried tomatoes n.
kurutulmuş meyve ve sebzeler dried fruits and vegetables n.
kurutulmuş hindistan cevizi içi copra n.
kurutulmuş kuşburnu dried rosehip n.
kurutulmuş geyik eti dried deer meat n.
kurutulmuş acı/jalapen biber chipotle n.
kurutulmuş yonca dried clover n.
kurutulmuş güller dried roses n.
çay ya da parfüm yapımında kullanılmak üzere yağı çıkarılan kurutulmuş papatya çiçekleri chamomile n.
kurutulmuş tuğla kutcha n.
et veya balık gibi kurutulmuş çeşitli besinlerin öğütülmesi ile elde edilen ürün meal n.
peyote kaktüsünün halüsinojenik meskalin içeren kurutulmuş tomurcukları mescal n.
peyote kaktüsünün halüsinojenik meskalin içeren kurutulmuş tomurcukları mescal bean n.
peyote kaktüsünün halüsinojenik meskalin içeren kurutulmuş tomurcuklarına verilen ad mescal button n.
kurutulmuş çiçek dried flower n.
yakacak olarak kullanılan kurutulmuş hayvan dışkısı mis [africa] n.
hava ile kurutulmuş tuzsuz balık lubfish [obsolete] n.
kurutulmuş malzeme parçası desiccation n.
kurutulmuş olgun ignatiya çekirdeği ignatia n.
altın mühür bitkisinin şifa amaçlı kullanılan kurutulmuş rizomu ve kökleri golden seal n.
altın mühür bitkisinin şifa amaçlı kullanılan kurutulmuş rizomu ve kökleri goldenseal n.
kurutulmuş kök zencefil powdered ginger n.
kurutulmuş çiçek aranjmanı potpourri n.
ocakta kurutulmuş kiln dry v.
kurutulmuş tütün yapraklarını saplarından koparmak strip tobacco v.
ocakta kurutulmuş kiln-dry v.
güneşte kurutulmuş sunbaked adj.
güneşte kurutulmuş sun-dried adj.
odun dumanıyla kurutulmuş olan smoke-dried adj.
doğal kurutulmuş naturally seasoned adj.
bedenden kurutulmuş disembodied adj.
tekrar/yeniden kurutulmuş redried adj.
(ısıyla) kurutulmuş unparched adj.
dumanda kurutulmuş infumed adj.
güneşte kurutulmuş sundried adj.
kurutulmuş (gıda) desiccated adj.
Colloquial
tuzda kurutulmuş biftek salt horse [dated] n.
Trade/Economic
kurutulmuş meyvelerin konduğu yaklaşık 320 kg'lık fıçı veya varil caroteel n.
Industry
tabaklama için muhafaza etmek üzere yünü kırkılıp havayla kurutulmuş olan koyun postu slat n.
Technical
ani kurutulmuş kağıt hamuru flash-dried pulp n.
fırında kurutulmuş agrega oven-dry aggregate n.
fırında kurutulmuş kum kiln-dried sand n.
havada kurutulmuş kereste air-dried lumber n.
havada kurutulmuş kereste air-dried wood n.
kurutulmuş bitki korunağı herbarium n.
kurutulmuş yiyecekler dry-salter n.
kurutulmuş kum stoved sand n.
kurutulmuş kum dried sand n.
kurutulmuş toprak oven-dry soil n.
kurutulmuş lağım çamuru dried sludge n.
kurutulmuş filmin aşınma mukavemeti resistance to abrasion of a dried coating n.
kurutulmuş numune dried sample n.
kurutulmuş kil dried clay n.
kurutulmuş kol kabağı içi loofa n.
kurutulmuş madde dried matter n.
yüzeyi kurutulmuş kalıp skin-dried mold n.
yüzeyi kurutulmuş kalıp skin-dried mould n.
güneşte kurutulmuş tuğla bat n.
doğal kurutulmuş air-dry adj.
havada kurutulmuş air-dried adj.
havada kurutulmuş air dried adj.
güneşte kurutulmuş sun dried adj.
fırında kurutulmuş kiln-dried adj.
havayla kurutulmuş air dried adj.
havada kurutulmuş air-seasoned adj.
havada kurutulmuş air-dry adj.
güneş ışığında kurutulmuş adust adj.
havada kurutulmuş air seasoned adj.
spreyle kurutulmuş spray-dried adj.
suni olarak kurutulmuş artificially dried adj.
sprey tekniği ile kurutulmuş spray-dried adj.
suni kurutulmuş artificial-dried adj.
sprey ile kurutulmuş spray-dried adj.
Construction
rio grande vadisinde tuğla olarak kullanılan, güneşte kurutulmuş saman bloğu terron n.
güneşte kurutulmuş tuğla sun-dried brick n.
havada kurutulmuş air-dried adj.
Woodworking
kurutulmuş kereste dry wood n.
kurutulmuş (kereste) dry adj.
Dyeing
kurutulmuş kırmızı biber renginde paprika adj.
Medical
sinameki ağacının müshil özelliği gösteren kurutulmuş kabuğu cassia fistule n.
kurutulmuş laminaria dokusundan üretilen, rahimde genişlemeyi uyarmak için iç servikal açıklığa uygulanan küçük çubuk laminaria n.
kurutulmuş madde dried substance n.
ateş ağacının kurutulmuş sıvısı bengal kino n.
ateş ağacının kurutulmuş sıvısı butea gum n.
ateş ağacının kurutulmuş sıvısı butea kino n.
ateş ağacının kurutulmuş sıvısı gum butea n.
kurutulmuş solucan, tartar yağı, alkol vb. ile hazırlanan tentür worm tincture n.
eskiden morfin olarak kullanılan kurutulmuş kurtboğan otu yaprakları ve çiçekleri monkshood n.
kuzey hindistan'a özgü yeşil centiyan bitkisinin kurutulmuş dokuları chiretta n.
kuzey hindistan'a özgü yeşil centiyan bitkisinin kurutulmuş dokuları chirata n.
ipecac çalısının kurutulmuş kök ve kök saplarından hazırlanan tıbbi preparasyon ipecac n.
ipecac çalısının kurutulmuş kök ve kök sapları ipecacuanha n.
ipecac çalısının kurutulmuş kök ve kök saplarından hazırlanan tıbbi preparasyon ipecacuanha n.
Pharmaceutics
kurutulmuş ispanyol sineğinden hazırlanan diüretik ve ürogenital afrodizyak cantharides n.
barut ağacı bitkisinin müshil ilacı elde etmede kullanılan kurutulmuş kabuğu cascara n.
barut ağacı bitkisinin müshil ilacı elde etmede kullanılan kurutulmuş kabuğu cascara sagrada n.
uyarıcı olarak kullanılan kurutulmuş cedvar köksapı cetewale [curcuma zedoaria] n.
kurutulmuş meyve ve otlardan yapılan şifalı bitki çayı tisane n.
yatıştırıcı ve yumuşatıcı olarak kullanılan kurutulmuş hatmi kökü althaea n.
yatıştırıcı ve yumuşatıcı olarak kullanılan kurutulmuş hatmi kökü althea n.
cinchona cinsi bitkilerin kurutulmuş kabuğu bark n.
magnolia cinsi bitkinin geleneksel tıpta kullanılan kurutulmuş kabuğu magnolia n.
kurutulmuş kediotu köklerinden elde edilen bir yatıştırıcı ilaç valerian n.
kuzey amerika'nın doğusunda yetişen bir sütotunun saponin içeren ve balgam söktürücü olarak kullanılabilen kurutulmuş kökleri seneca snakeroot n.
kuzey amerika'nın doğusunda yetişen bir sütotunun saponin içeren ve balgam söktürücü olarak kullanılabilen kurutulmuş kökleri seneca root n.
kuzey amerika'nın doğusunda yetişen bir sütotunun saponin içeren ve balgam söktürücü olarak kullanılabilen kurutulmuş kökleri seneca n.
ratanya üreten bitkilerin eskiden kanama durdurucu ve boya maddesi olarak kullanılan kurutulmuş kökü rhatany n.
rheum cinsi bitkilerin kurutulmuş rizom ve köklerinden yapılan bir müstahzar rhubarb n.
kurutulmuş ban otu yaprakları hyoscyamus n.
kurutulmuş yaban yasemini gövdesi dulcamara n.
kurutulmuş pituri çalısından hazırlanan uyuşturucu pituri n.
kurutulmuş pituri çalısından hazırlanan uyuşturucu bedgery n.
kurutulmuş pituri çalısından hazırlanan uyuşturucu pitcheri n.
kurutulmuş pituri çalısından hazırlanan uyuşturucu pitchuri n.
kan kökü bitkisinin kurutulmuş köksapı sanguinaria n.
kurutulmuş saparna kökleri sarsaparilla n.
Food Engineering
dondurularak kurutulmuş kek freeze dried cake n.
kurutulmuş domates dehydrated tomato n.
kurutulmuş balık ürünleri dried fish products n.
kurutulmuş fesleğen dried sweet basil n.
kurutulmuş şeftali dried peach n.
kurutulmuş besinler dried foods n.
kurutulmuş soğan dried onion n.
kurutulmuş uskumru dried mackerel n.
kuru ve kurutulmuş meyveler dry and dried fruids n.
kurutulmuş tuzlu et salt junk n.
kurutulmuş tuzlu et salt junk n.
kurutulmuş soğan dehydrated onion n.
kurutulmuş mantar dried mushroom n.
kurutulmuş patates dehydrated potato n.
kurutulmuş hamsi dried anchovy n.
soğukta kurutulmuş kahve freeze dried coffee n.
tabii olarak kurutulmuş naturally dried n.
kurutulmuş maya dried yeast n.
maltlık tahılda kullanılan kurutulmuş kökçükler comes n.
suni olarak kurutulmuş artificially dried adj.
soğutarak muhafaza edilmiş ve kurutulmuş freeze-dried adj.
suni kurutulmuş artificially dried adj.
(yiyecek) kurutulmuş cured adj.
Gastronomy
avustralya'ya özgü, çikolata ve kurutulmuş hindistanceviziyle kaplı pandispanya keki lamington n.
ince şeritler halinde kesilmiş ve kurutulmuş et charqui n.
kurutulmuş buzağı midesi cheeselep [dialect] n.
suşi veya pirinç topları yaparken kullanılan kurutulmuş ve yenebilir bir tür suyosunu nori n.
suşi veya pirinç topları yaparken kullanılan kurutulmuş ve yenebilir bir tür suyosunu amanori n.
kış için güneşte kurutulmuş elma normandy pippins n.
suşi veya pirinç topları yaparken kullanılan kurutulmuş ve yenebilir bir tür suyosunu amanori n.
suşi veya pirinç topları yaparken kullanılan kurutulmuş ve yenebilir bir tür suyosunu laver n.
güney afrika ve namibya'da tüketilen kurutulmuş ve işlenmiş et biltong n.
genellikle kurutulmuş ve tuzlanmış morina balığı bacalao n.
güneşte kurutulmuş domatesler sun-dried tomatoes n.
ispanya’nın ünlü kurutulmuş domuz budu pastırması jamon n.
kurutulmuş soğan dried onion n.
kurutulmuş morina dried cod n.
kurutulmuş taze fasulye dehydrated green bean n.
kurutulmuş ıspanak dried spinach n.
kurutulmuş havuç dried carrot n.
kurutulmuş taze fasulye dried green bean n.
kurutulmuş deniz yosununun içine pirinç koyularak hazırlama kore'ye özgü bir tür dolma gimbap n.
kurutulmuş deniz yosununun içine pirinç koyularak hazırlama kore'ye özgü bir tür dolma kimbap n.
kurutulmuş yoğurt dried yoghurt n.
kurutulmuş vişne dried sour cherries n.
kurutulmuş elma dried apples n.
kurutulmuş sarımsak dried garlic n.
kurutulmuş incir dried fig n.
kurutulmuş et beef jerky n.
kurutulmuş hamur dried pastry croutons n.
kurutulmuş biberiye dried rosemary n.
kurutulmuş patlıcan dried eggplant n.
kurutulmuş et jerky n.
kurutulmuş patates dried potato n.
kurutulmuş vanilya cured vanilla n.
kurutulmuş pırasa dried leek n.
kurutulmuş sarımsak dehydrated garlic n.
kurutulmuş bamya dried okra n.
kurutulmuş domates dried tomato n.
kurutulmuş bezelye dried pea n.
kurutulmuş biber dried pepper n.
noel zamanında geleneksel olarak servis edilen kurutulmuş meyve ve baharatlar ile doldurulmuş ingiliz menşeli bir turta mince pie n.
kurutulmuş poblano biberi ancho n.
kurutulmuş dilim et jerk n.
kurutulmuş küçük balık ve karideslerin tuz ve baharatla harmanlandığı bir çeşni balachong n.
orkney ve shetland adaları'na özgü kurutulmuş sığır ve koyun eti vifda n.
genellikle fırında kurutulmuş halde satılan bir ingiliz elması türü biffin n.
tuzlanmış ve kurutulmuş atlantik morinası haberdine n.
özellikle tortilla yapımında ve meksika menşeli bir et yemeğinde kullanılan, kurutulmuş mısırdan yapılan bir hamur masa n.
kurutulmuş mısırdan yapılan bir çeşit un masa harina n.
kurutulmuş sardalya balığı fair maid n.
kurutulmuş sığır eti hung beef n.
jöle yapılı kurutulmuş morina balığı lutefisk n.
jöle yapılı kurutulmuş morina balığı lutfisk n.
bir parça etin kurutulmuş yosun ile birlikte pirinç tabakasına sarılmasıyla yapılan bir hawaii yemeği musubi [hawaii] n.
füme ve kurutulmuş meksika biberi chipotle chili n.
füme ve kurutulmuş meksika biberi chipotle pepper n.
fümelenmiş ve çok ince dilimlenmiş kurutulmuş dana eti chipped beef n.
fümelenmiş ve çok ince dilimlenmiş kurutulmuş dana eti chip beef n.
kurutulmuş tahıl graddan [scotland/ireland] n.
kurutulmuş tahıl gradden [scotland/ireland] n.
öğütülüp kurutulmuş soğan ve tuz onion salt n.
(süsleme olarak kullanılan) kurutulmuş kırmızı biber ristra n.
tütsülenip kurutulmuş domuz sosisi cotechino n.
kurutulmuş ringa balığı digby chicken [canada] n.
kurutulmuş ringa balığı digby chick [canada] n.
çin'e özgü bir kurutulmuş mantar doong gwooh n.
domuzun üst yan kısmından alınan, genellikle marine edilip kurutulmuş yağ şeridi fatback n.
kurutulmuş hindistan cevizi ve şekerle hazırlanan bir şekerleme coconut ice n.
kurutulmuş palamuttan yapılan balık suyu dashi n.
kurutulmuş (gıda) dry adj.
Chemistry
kurutulmuş sodyum fluorür dried sodium fluoride n.
kurutulmuş sinameki yapraklarında bulunan iki glikozitten her biri sennoside n.
kurutulmuş pire otu çiçeklerinden yapılan böcek ilacı dalmatian insect powder n.
kurutulmuş pire otu çiçeklerinden yapılan böcek ilacı persian insect powder n.
kurutulmuş pire otu çiçeklerinden yapılan böcek ilacı pyrethrum n.
kurutulmuş pire otu çiçeklerinden yapılan böcek ilacı pyrethrum flowers n.
kurutulmuş anlamına gelen bir ön ek dehydro- pref.
kurutulmuş anlamına gelen bir ön ek dehydr- pref.
Biochemistry
dondurarak kurutulmuş lyophilized adj.
dondurarak kurutulmuş liophilised adj.
dondurarak kurutulmuş lyophilised adj.
dondurarak kurutulmuş liophilized adj.
dondurularak kurutulmuş (doku, kan, serum) freeze-dried adj.
Marine Biology
norveç'ten ihraç edilen kurutulmuş morina balığı klipfish n.
yoğunlaştırıcı ve emülgatör olarak kullanılan kurutulmuş kırmızı alg bitkisi chondrus n.
kurutulmuş tuzlu morina salt cod n.
Zoology
larvaları kurutulmuş meyvelere ve tahıllara saldıran bir güve türü cadra figulilella n.
Botanic
ratanya bitkisinin kurutulmuş kökü ratany (krameria) n.
tarçın bitkisinin kurutulmuş çiçek tomurcuğu cassia buds n.
kokain içeren kurutulmuş koka yaprakları truxillo coca n.
kokain içeren kurutulmuş koka yaprakları coca n.
kokain içeren kurutulmuş koka yaprakları peruvian coca n.
kuzey amerika'da bulunan sarı-pembe çiçekli bir çalının kurutulmuş yaprak ve sapları turkey pea n.
kuzey amerika'da bulunan sarı-pembe çiçekli bir çalının kurutulmuş yaprak ve sapları devil's shoestrings n.
kuzey amerika'da bulunan sarı-pembe çiçekli bir çalının kurutulmuş yaprak ve sapları devil's shoestring n.
güney amerika'da yetişen, genellikle kurutulmuş olarak satılan phaseolus cinsi fasulye turtle bean n.
güney amerika'da yetişen, genellikle kurutulmuş olarak satılan phaseolus cinsi fasulye black bean n.
altın yağmur sinamekisinin kurutulmuş posaları amaltas n.
altın yağmur sinamekisinin kurutulmuş posaları cassia fistula n.
altın yağmur sinamekisinin kurutulmuş posaları purging cassia n.
doğu asya'da yetişen astragalus bitkisinin kurutulmuş kökü astragalus n.
doğu asya'da yetişen astragalus bitkisinin kurutulmuş kökü milk vetch n.
kava çalısının kurutulmuş kökleri ava n.
kava çalısının kurutulmuş kökleri awa n.
hıyarşembe ağacının kurutulmuş meyve kabukları purging cassia n.
mahonia cinsine ait çeşitli çalıların acı tonik olarak kullanılan kurutulmuş kökleri barberry n.
eskiden terletici ve uyarıcı olarak kullanılan kurutulmuş bir tür ağaç kabuğu zanthoxylum n.
cedvar bitkisinin kurutulmuş köksapları zedoary n.
kurutulmuş aspir yaprakları bastard saffron n.
eskiden müshil olarak kullanılan, çiçekli dişbudak gibi bazı bitkilerin gözeneklerinden dışarıya çıkan maddenin kurutulmuş hali manna n.
(kurutulmuş) beyaz taneli fasulye white bean n.
kahveye tat vermek için kullanılan kurutulmuş hindiba kökü chicory n.
inciçiçeğinin kalp kuvvetlendirici olarak kullanılan kurutulmuş rizom ve kökleri may blossom [uk] n.
mezeryon gibi daphne cinsi çalıların vezikatuvar ve tahriş edici olarak kullanılan kurutulmuş kabuğu mezereon n.
mezeryon gibi daphne cinsi çalıların vezikatuvar ve tahriş edici olarak kullanılan kurutulmuş kabuğu mezereum n.
pelin gibi bir bitkinin açmadan kurutulmuş tomurcuklarından yapılmış antelmintik bir tambur wormseed n.
çöpleme cinsinden olan şifalı bitkilerin kurutulmuş köksapı ve kökü hellebore n.
kurutulmuş beyaz çöpleme köksapı ve kökü hellebore n.
brezilya'da çay yerine kullanılan, lantana pseodothea bitkisinin kurutulmuş yaprakları brazilian tea n.
çayda tağşiş yapmak için kullanılan, stachytarpheta mutabilis bitkisinin kurutulmuş yaprakları brazilian tea n.
stachytarpheta indica ve stachytarpheta jamaicensis tropik bitkilerinin kurutulmuş yaprakları brazilian tea n.
lantana pseodothea tropik çalısının kurutulmuş yaprakları brazil tea n.
stachytarpheta indica ve stachytarpheta jamaicensis tropik bitkilerinin kurutulmuş yaprakları brazil tea n.
şeytan şalgamının kurutulmuş kökü bryony n.
şeytan şalgamının kurutulmuş kökü briony n.
şeytan şalgamının kurutulmuş kökü bryonia n.
kurutulmuş buhu yaprağı buchu n.
kurutulmuş buhu yaprağı short buchu n.
kurutulmuş buhu yaprağı long buchu n.
kurutulmuş buhu yaprağı bucco n.
kurutulmuş buhu yaprağı bucku n.
avrupa'ya özgü kurutulmuş kökleri yakıldığında sülfür kokusu yayan bir bitki hog's fennel n.
müshil olarak kullanılan kurutulmuş barut ağacı kabuğu holy bark n.
müshil olarak kullanılan kurutulmuş barut ağacı kabuğu chittam bark n.
müshil olarak kullanılan kurutulmuş barut ağacı kabuğu chittem bark n.
şerbetçiotunun kurutulmuş çiçekleri hops n.
kurutulmuş bitki koleksiyonu hortus siccus n.
kurutulmuş bitki koleksiyonunun saklandığı alan hortus siccus n.
kurutulmuş bitki deposu hortus siccus n.
yaban mersininin bitkisel ilaç olarak kullanılan kurutulmuş meyvesi veya meyve özü huckleberry n.
kurutulmuş çiçekleri ise çorbalarda ve çaylarda kullanılan bir bitki hyssop n.
eskiden diüretik ilaç, tonik ve astrenjan olarak kullanılan kurutulmuş keklik üzümü mitchella n.
yabani ortancanın kurutulmuş rizomu ve kökleri hydrangea n.
altınmühür bitkisinin kurutulmuş rizomu ve kökleri hydrastis n.
doğu hindistan'da yetişen terminalia cinsi çeşitli ağaçların kurutulmuş ekşi meyveleri myrobalam n.
doğu hindistan'da yetişen terminalia cinsi çeşitli ağaçların kurutulmuş ekşi meyveleri myrabolam n.
doğu hindistan'da yetişen terminalia cinsi çeşitli ağaçların kurutulmuş ekşi meyveleri myrabolan n.
doğu hindistan'da yetişen terminalia cinsi çeşitli ağaçların kurutulmuş ekşi meyveleri myrobolan n.
kurutulmuş lima fasulyesi butter bean [dialect] n.
kınakına cinsi bazı ağaçların kurutulmuş kabuğu china n.
grindelya çiçeğinin kurutulmuş yaprakları ve gövdesi grindelia n.
ipecac çalısının kurutulmuş kök ve kök sapları ipecac n.
amerika'nın tropikal bölgelerine özgü emetin salgılayan kısa boylu bir çalının kurutulmuş kök ve kök sapları brazilian ipecac n.
kurutulmuş mahmude otu kökü ipomoea n.
kurutulmuş mahmude otu kökü ipomea n.
koka bitkisinin kurutulmuş yaprakları bolivian coca n.
koka bitkisinin kurutulmuş yaprakları huanuco coca n.
üzerine yapışık halde küçük kurutulmuş bitkiler veya bitki parçaları içeren numune zarfı packet n.
zerdeçal bitkisinin kurutulmuş rizomu curcuma n.
andız otunun kurutulmuş kök ve rizomları inula n.
çeşitli orkide türlerinin kurutulmuş kökleri saleb n.
kurutulmuş saparna kökü sarsaparilla root n.
smilax cinsi bitkilerin kurutulmuş kökü sarsaparilla root n.
kurutulmuş çiğdem çiçeği tohumu colchicum n.
kurutulmuş çiğdem soğanı colchicum n.
zostero otunun mobilya ve kumaşlarda kullanılan kurutulmuş sapları sea grass n.
zostero otunun mobilya ve kumaşlarda kullanılan kurutulmuş sapları sea hay n.
yaprakları buğulandıktan sonra sarılıp kurutulmuş yeşil çay sencha n.
kurutulmuş şeftali çiçeği çanağı shuck n.
kurutulmuş çiçeklerinden böcek ilacı elde edilen bir pire otu chrysanthemum marschallii n.
kurutulmuş çiçeklerinden böcek ilacı elde edilen bir pire otu chrysanthemum roseum n.
peyote kaktüsünde kurutulmuş diskoid tepecik mescal bean n.
peyote kaktüsünde kurutulmuş diskoid tepecik peyote button n.
Agriculture
kurutulmuş ve öğütülmüş hayvan kalıntılarından oluşan gübre tankage n.
kurutulmuş şeftali dried peach n.
kurutulmuş hindistan cevizi içi coprah n.
kurutulmuş armut dried pear n.
kurutulmuş kiraz dried sweet cherries n.
kurutulmuş soğan dehydrated onion n.
işleyerek kurutulmuş ve artık sürülmeyen bir arazi oldfield n.
işleyerek kurutulmuş ve artık sürülmeyen bir arazi old-field n.
kurutulmuş eğrelti otu köklerinden yapılan gübre osmundine n.
üzerine önceki mahsulden kurutulmuş veya solmuş tortular serpilmiş trashy adj.
Tobacco
amerika'nın kuzeybatısındaki yerlilerce sigara olarak tüketilen kurutulmuş bitki yaprakları ve kabukları kinnikinic n.
amerika'nın kuzeybatısındaki yerlilerce sigara olarak tüketilen kurutulmuş bitki yaprakları ve kabukları kinnikinnick n.
güney maryland'de yetiştirilen, sigara ve puro yapımında kullanılan ve tabii atmosferik şartlar altında kurutulmuş parlak bir tütün maryland n.
güney maryland'de yetiştirilen, sigara ve puro yapımında kullanılan ve tabii atmosferik şartlar altında kurutulmuş parlak bir tütün maryland tobacco n.
işlenebilmesi için kurutulmuş tütünün nemlendirilip yumuşatılması için elverişli olan nemli hava dönemi damp n.
(kurutulmuş tütün yapraklarını) ortadan demetlemek ve bağlamak için kurutma çıtasından ip koparmak break v.
Forestry
gilead balsamının kurutulmuş aromatik odunu xylobalsamum n.
Environment
dondurularak kurutulmuş bakteri metodu freeze-dried bacteria method n.
sıvı ile kurutulmuş bakteri metodu liquid-dried bacteria method n.
Archaic
kurutulmuş bitki korunağı herbal n.
kurutulmuş ayıüzümü hurtleberry n.
Slang
(yakıp içmek için) kurutulmuş muz kabuğu lifi mellow yellow n.
Gastronomy
güney afrika ve namibya'da tüketilen kurutulmuş ve işlenmiş et bultong n.