kuzeye - Türkisch Englisch Wörterbuch

kuzeye

Bedeutungen von dem Begriff "kuzeye" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kuzeye northwards adv.
As the earth heats up, tropical diseases are gradually migrating northward.
Dünya ısındıkça, tropikal hastalıklar yavaş yavaş kuzeye göç ediyor.

More Sentences
kuzeye northerly adv.
kuzeye septentrionally adv.
kuzeye up prep.

Bedeutungen, die der Begriff "kuzeye" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 55 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kuzeye gitmek go north v.
We hear in the media now about a convoy getting through the Khyber Pass and going north.
Şu anda medyada bir konvoyun Hayber Geçidi'nden geçerek kuzeye gittiğini duyuyoruz.

More Sentences
kuzeye doğru north adv.
The Humboldt current is a cold ocean current that flows north along the west coast of South America.
Humboldt akıntısı, Güney Amerika'nın batı kıyısı boyunca kuzeye doğru akan soğuk bir okyanus akıntısıdır.

More Sentences
tam kuzeye doğru due north adv.
We went due north.
Tam kuzeye doğru gittik.

More Sentences
kuzeye doğru northward adv.
As the earth heats up, tropical diseases are gradually migrating northward.
Dünya ısındıkça, tropikal hastalıklar yavaş yavaş kuzeye doğru taşınıyor.

More Sentences
kuzeye doğru alınan yol northing n.
kuzeye doğru katedilen mesafe northing n.
kuzeye doğru olma northerliness n.
kuzeye doğru olma septentrionality n.
kuzeye meyletmek septentrionate v.
kuzeye doğru hareket etmek septentrionate v.
kuzeye ait northern adj.
kuzeye bakan northward adj.
kuzeye doğru olan northerly adj.
kuzeye bakan north adj.
kuzeye yönelen northbound adj.
kuzeye giden northbound adj.
kuzeye ait septentrion [obsolete] adj.
kuzeye doğru bir şekilde northwardly adv.
tam kuzeye due north adv.
kuzeye doğru northerly adv.
kuzeye/kuzeyde up north adv.
Phrasals
yukarı bölgelere/daha serin yerlere/kuzeye gitmek/çıkmak go up v.
(bir şey) için kuzeye gelmek come up for (something) v.
kuzeye doğru gitmek/seyahat etmek drive up v.
kuzeye doğru götürmek drive up v.
kuzeye doğru sürmek drive up v.
bir aracı kuzeye sürmek drive up v.
bir araçla kuzeye doğru seyahat etmek drive up v.
aracı kuzeye sürmek drive up v.
araçla kuzeye doğru seyahat etmek drive up v.
kuzeye doğru ilerlemek track up v.
kuzeye doğru gitmek track up v.
kuzeye doğru hareket etmek track up v.
Automotive
kuzeye giden northbound adj.
Transportation
doğuya ya da kuzeye giden (yük treni/vagon) eastbound adj.
Aeronautic
uçağın burnunu kuzeye çevir! komutu face north n.
Marine Biology
kuzeye özgü, planktonla beslenip yavaş yüzen büyük ve zararsız bir köpek balığı basking shark (cetorhinus maximus) n.
Astronomy
gökyüzündeki bir kütlenin göksel ekvatordan kuzeye olan mesafesi northing n.
aşağıdan yukarıya, kuzeye doğru harita üzerindeki değerlerin okunması northing n.
19-21 mart tarihlerinde gerçekleşen, güneş'in kuzeye doğru yol alırken gök ekvatorunu geçmesi anı march equinox n.
ayın aylık dönüşünde kuzeye ve güneye aldığı yoldaki en uzak nokta lunistice n.
Social Sciences
kuzeye özgü kültürel özellikler north n.
Environment
üreme alanından kuzeye doğru ilk yolculuğuna çıkan genç grönland foku beater [dialect] n.
Geography
genellikle kuzeye ve batıya doğru obi Körfezi ve kara denizi'ne akan batı sibirya nehri ob river n.
kuzeye doğru olma northernness n.
japonya kıyılarından tropik kuzeye taşıyan sıcak su akıntısı kuroshio n.
kuzeydoğu abd'de yer alan ve kuzeye doğru akarak ohio nehri'ni oluşturan nehir monongahela n.
florida'nın kuzeydoğusundan kuzeye ve doğuya akan bir nehir st johns n.
kuzeye doğru olan northernly adj.
kuzeye doğru olan northerly adj.
kuzeye doğru bakan north-facing adj.
doğu kerte kuzeye doğru east by north adv.
Meteorology
kuzeye esmek norther v.
Card
masada kuzeye karşılık gelen yöndeki oyuncu veya pozisyon north n.
Ornithology
kanada'nın britanya kolombiyası eyaletinden, abd'nin kaliforniya eyaletinin kuzeyine kadar uzanan bölgedeki balta girmemiş ormanlara özgü benekli baykuşun kuzeye özgü alt türü northern spotted owl (strix occidentalis subsp. caurina) n.