lenses - Türkisch Englisch Wörterbuch

lenses

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen, die der Begriff "lenses" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 34 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Optics
corrective lenses n. düzeltici lens
I need corrective lenses.
Düzeltici lenslere ihtiyacım var.

More Sentences
General
disposable contact lenses n. tek kullanımlık lensler
wear corrective lenses v. numaralı lens takmak
Technical
interchangeable lenses n. birbiriyle değiştirilebilir mercekler
contact lenses n. göz'e tutturulan mercekler
uncut finished spectacle lenses n. kesilmemiş gözlük mercekleri
contact lenses n. kontak mercekleri
speed of lenses n. objektif hızı
contact lenses-ageing by exposure to radiation n. radyasyon ile kontak lenslerin yaşlandırılması
contact lenses n. tutturma mercekler
Medical
intraocular lenses n. göz içi lensler
contact lenses n. kontakt lensler
scleral-fixated posterior chamber intraocular lenses n. skleral fiksasyonlu arka kamara göziçi lensleri
Optics
lenses mounted in frames and contact lenses n. çerçeve ve kontakt lenslere monte edilen lensler
multifocal lenses n. çok odaklı mercekler
progressive power lenses n. geliştirilmiş güçlü mercekler
intraocular lenses n. göz içi mercek
intraocular lenses n. göz içi lensler
spectacle lenses n. gözlük mercekleri
uncut finished spectacle lenses n. kesilmemiş bitmiş gözlük mercekleri
uncut finished spectacle lenses n. kesilmemiş gözlük mercekleri
prescription of contact lenses n. kontakt lens reçetesi
determination of strains of contact lenses n. kontakt lenslerde yayılmanın tayini
contact lenses n. kontakt lensler
contact lenses and contact lens care products n. kontak lensler ve kontak lens bakım ürünleri
absolute thickness of a contact lenses n. kontakt lensin mutlak kalınlığı
ageing of rigid and soft lenses in daylight n. sert ve yumuşak lenslerin gün ışığında yaşlandırılması
rigid contact lenses n. sert kontakt lensler
hard contact lenses n. sert kontakt lensler
single focal lenses n. tek odaklı mercekler
finished spectacle lenses n. tamamlanmış gözlük mercekleri
disposable lenses n. tek kullanımlık lensler
single use lenses n. tek kullanımlık lensler
corrective lenses n. düzeltici mercek