Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Computer | ||||
Computer | mac n. | mac | ||
Mac, you better take a look at these. Mac, şunlara bir baksan iyi olur. More Sentences |
||||
General | ||||
General | mac n. | yağmurluk | ||
Computer | ||||
Computer | mac n. | macintosh marka kişisel bilgisayar | ||
Television | ||||
Television | mac n. | çoklanmış analog bileşen | ||
Television | mac n. | renkli televizyonlar için uydu yayını ile işleyen bir iletim kodlama sistemi | ||
Textile | ||||
Textile | mac n. | geçmişte abd hükümeti tarafından amerikan yerlilerine dağıtılmış, ağır ve yünlü bir battaniye | ||
Marine | ||||
Marine | mac n. | eskiden büyük göller'in yukarı kısmında sıkça kullanılmış düz tabanlı bir tekne | ||
Medical | ||||
Medical | mac n. | mak | ||
Slang | ||||
Slang | mac n. | herif |
Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
Computer | ||||
Computer | mac | mac n. | ||
Mac, stay here with our friend and secure the door. Mac, dostumuzla beraber burada kal ve kapıyı koru. More Sentences |