| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | messianic adj. | mesih | ||
|
Your insolence comes from your messianic complex. Küstahlığın Mesihçi kompleksinden kaynaklanıyor. More Sentences |
||||
| General | messianic adj. | barış ve refah vadeden | ||
|
The charismatic leader had messianic beliefs and promised radical changes. Karizmatik lider, barış ve refah vadeden inançlara sahipti ve radikal değişikliklerin sözünü veriyordu. More Sentences |
||||
| General | messianic adj. | mesihi | ||
|
The religious ceremony was of a messianic nature Dini tören, Mesihi bir nitelik taşıyordu. More Sentences |
||||
| General | messianic adj. | mesihe ait | ||
| Politics | ||||
| Politics | messianic adj. | kurtuluş veya ideal bir barış ve refah dönemi vadeden popüler liderlere ait | ||
| Politics | messianic adj. | kurtuluş veya ideal bir barış ve refah dönemi vadeden popüler liderlerle ilgili | ||
| Politics | messianic adj. | kurtuluş veya ideal bir barış ve refah dönemi vaatlerine ait | ||
| Politics | messianic adj. | kurtuluş veya ideal bir barış ve refah dönemi vaatleriyle ilgili | ||
| Religious | ||||
| Religious | messianic adj. | yerli toplumların haklarını ve devamlılığını savunan (inanç sistemi) | ||
| Religious | messianic adj. | mesih gibi | ||
| Religious | messianic adj. | saldırgan ve mücadeleci | ||
