nişanlı - Türkisch Englisch Wörterbuch

nişanlı

Bedeutungen von dem Begriff "nişanlı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 15 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
nişanlı fiance n.
Tom didn't tell me Mary was his fiancée.
Tom bana Mary'nin nişanlısı olduğunu söylemedi.

More Sentences
General
nişanlı engaged (to be married) adj.
Tom and Mary are now engaged.
Tom ve Mary şimdi nişanlı.

More Sentences
Common Usage
nişanlı engaged adj.
nişanlı fiancee n.
General
nişanlı betrothed adj.
nişanlı engaged adj.
nişanlı engaged to be married adj.
nişanlı affianced adj.
nişanlı bespoke [dialect] adj.
nişanlı bespoken [dialect] adj.
nişanlı contracted adj.
nişanlı sure [obsolete] adj.
Law
nişanlı betrothed adj.
Archaic
nişanlı trothplighted adj.
nişanlı handfast [obsolete] adj.

Bedeutungen, die der Begriff "nişanlı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 18 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
(kız) nişanlı fiancee n.
Sami attended church with his fiancee.
Sami nişanlısıyla kiliseye gitti.

More Sentences
nişanlı olmak be engaged (to be married) v.
Is it true that Tom and Mary were engaged?
Tom ve Mary'nin nişanlı oldukları doğru mu?

More Sentences
nişanlı olmak be engaged (to be married) v.
Is it true that Tom and Mary were engaged?
Tom ve Mary'nin nişanlı olduğu doğru mu?

More Sentences
(biriyle) nişanlı engaged to (one) adj.
I'm engaged to her.
Onunla nişanlıyım.

More Sentences
Common Usage
eril nişanlı fiancé n.
dişil nişanlı fiancée n.
General
nişanlı kız fiancee n.
(erkek) nişanlı fiance n.
nişanlı erkek fiance n.
ebeveyn, kardeş, çocuk, eş veya nişanlı immediate family n.
nişanlı erkek groom-to-be n.
nişanlı erkek fiancé n.
nişanlı kadın fiancée n.
(eskiden new england ve galler'de nişanlı çiftlere özgü bir gelenek) tamamen giyinik olarak aynı yatakta uyumak bundle v.
nişanlı kimse betrothed adj.
nişanlı olmayan uncontracted [obsolete] adj.
nişanlı olarak engagedly adv.
Colloquial
(biriyle) nişanlı betrothed to (someone) adj.