on dört - Türkisch Englisch Wörterbuch

on dört

Bedeutungen von dem Begriff "on dört" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
on dört fourteen n.
There are fourteen students in the classroom.
Sınıfta on dört öğrenci var.

More Sentences

Bedeutungen, die der Begriff "on dört" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 55 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
on dört yaş fourteen n.
I have always been in favour of the age of fourteen, unless specific products require other age limits.
Belirli ürünler başka yaş sınırları gerektirmedikçe, her zaman on dört yaşından yana olmuşumdur.

More Sentences
Colloquial
on dört yıl fourteen years expr.
Fourteen years after its destruction, another wall is causing nightmares in Palestine.
Yıkılışından on dört yıl sonra bir başka duvar Filistin'de kabuslara neden oluyor.

More Sentences
General
on dört şubatta sevgiliye gönderilen kart valentine n.
on dört sayısı fourteen n.
on dört şubata rastlayan sevgililer günü valentine's day n.
on dört şubatta sevgiliye verilen hediye valentine n.
on dört şubata rastlayan sevgililer günü st valentine's day n.
on dört şubatta kendisine kart gönderilen veya hediye verilen sevgili valentine n.
on dört gece fourteen nights n.
on dört gün fortnight n.
on dört şubat sevgililer günü valentine's day n.
on dört maddelik konuşma fourteen point speech n.
on dört parçalı şey fourteen n.
on dört üniteli şey fourteen n.
on dört üyeli şey fourteen n.
on dört ünite fourteen n.
on dört nesne fourteen n.
on dört beden kıyafet fourteen n.
on dört eş parçadan biri fourteenth n.
her on dört günde bir görünen fortnightly adj.
on dört günde bir olan fortnightly adj.
on dört tane fourteen adj.
on dört eden fourteen adj.
on dört yaşında olan fourteen adj.
on dört yıllık fourteen adj.
on dört eşit parçadan birini gösteren fourteenth adj.
on dört günde bir fortnightly adv.
on dört gün içinde in a fortnight adv.
on dört tanesi fourteen pron.
Colloquial
on dört gün içinde in a fortnight expr.
Law
on dört yaş altındaki kimse child n.
Politics
birleşik krallık'ın bir parçasını oluşturmayan ancak hakimiyeti altında bulunan on dört bağlı toprak uk overseas territory n.
(britanya'da) 1976'da çıkarılan ırk ilişkilileri yasası'nın uygulanması için oluşturulmuş, üyelerini içişleri bakanı'nın atadığı on dört kişilik bir komisyon commission for racial equality (cre) n.
Marine
kalınlığı dört ila on iki inç arasında olan tahta thick stuff n.
Medical
on dört yaşındaki erkek hasta 14 year-old male patient n.
(akupunkturda) vücudun yaşam enerjisinin aktığı on dört kanala verilen ad meridians n.
(çin tıbbında) çi yaşam enerjisini taşıyan on dört kanaldan biri conception vessel n.
Math
(abd'de) on üzeri elli dört şeklinde gösterilen sayma sayısı septendecillion n.
(abd'de) on üzeri yirmi dört şeklinde gösterilen sayma sayısı septillion n.
Chemistry
(yüz on dört atom numaralı) yapay bir radyoaktif element flerovium n.
Zoology
on dört çatallı boynuzu olan alageyik imperial n.
Agriculture
(on dört dişli) at tırmığı fourteen-tooth harrow n.
Breeding
on sekiz ila yirmi dört aylık arasında olan hayvan senior yearling n.
Literature
on dört mısralı şiir quatorzain n.
on dört dizeli şiirin ilk sekiz dizesi octave n.
on dört dizeli bir şiirin ilk sekiz dizesi octet n.
on dört mısralık üç bentten oluşan nazım şekli roundel n.
on dört hecelik mısra fourteener n.
on dört mısralık şiir fourteener n.
Religious
(hinduizm'de) her on iki yılda bir, dört kutsal yerden birinde düzenlenen, banyo yaparak günahtan arınmanın önemsendiği bir bayram kumbh mela n.
Military
on dört kürekli savaş gemisi teknesi barge n.
Sport
on dört bin fitten yüksek dağ fourteener [dialect] [us] n.
Music
dört yarımtondan oluşan ve diyatonik gamın üç sesini kapsayan batılı on ikili-yarımton sistemi. major-third n.
on dört diyatonik gamdan oluşan aralık fourteenth n.
Printery
önlü arkalı on altı sayfa elde etmek için katlanan dört kağıt quire n.