Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
Phrases | ||||
Phrases | onun yanında | side with expr. | ||
We sided with him in the controversy. Tartışmada onun yanında yer aldık. More Sentences |
||||
Phrases | onun yanında | compare to him/her expr. | ||
Phrases | onun yanında | while I'm with him/her expr. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | ona yapılanların yanında/karşısında onun yaptıkları suç sayılmayan | more sinned against than sinning expr. |
Biology | ||
Biology | başka bir bakteri türünün yanında kalıp onun özelliklerini alarak bir bakteri türünün oluşması | entrainement n. |