orkestra - Türkisch Englisch Wörterbuch

orkestra

Bedeutungen von dem Begriff "orkestra" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 12 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
orkestra orchestra n.
The orchestra started to play.
Orkestra çalmaya başladı.

More Sentences
General
orkestra band n.
I used to play guitar in a band with Tom.
Bir orkestrada Tom'la birlikte gitar çalardım.

More Sentences
Art
orkestra orchestra n.
What compositions will the orchestra play tonight?
Orkestra bu gece hangi besteleri çalacak?

More Sentences
Music
orkestra orchestra n.
I think Griffith conducts the orchestra brilliantly.
Bence Griffith orkestrayı harika yönetiyor.

More Sentences
General
orkestra ensemble n.
orkestra music n.
orkestra orchestre [obsolete] n.
orkestra stall n.
orkestra orchestral adj.
Music
orkestra orch (orchestra) n.
orkestra orch. (orchestra) n.
Archaic
orkestra meiny n.

Bedeutungen, die der Begriff "orkestra" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 101 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
şef (orkestra/koro için) conductor n.
He stands alone as a conductor of ballet music.
Bağımsız bir bale müziği şefidir.

More Sentences
Art
orkestra şefi conductor n.
A great marketing manager is like the conductor of an orchestra.
İyi bir satış yöneticisi aynı bir orkestra şefi gibidir.

More Sentences
Music
orkestra şefi conductor n.
A great marketing manager is like the conductor of an orchestra.
Harika bir pazarlama yöneticisi, tıpkı bir orkestranın şefi gibidir.

More Sentences
orkestra şefi conductor n.
A great marketing manager is like the conductor of an orchestra.
İyi bir pazarlama yöneticisi orkestra şefine benzer.

More Sentences
General
orkestra şefi leader n.
orkestra yeri pit n.
kadın orkestra şefi conductress n.
büyük orkestra davulu kettledrum n.
filarmonik orkestra philharmonic orchestra n.
orkestra yeri orchestra n.
orkestra şefi director n.
orkestra şefi maestro n.
orkestra çukuru orchestra pit n.
orkestra davulu kettledrum n.
orkestra şefliği conductorship n.
orkestra şefi impresario n.
tiyatroda orkestra yeri cockpit [obsolete] n.
tiyatro zemininin orkestra arkasındaki kısmı parterre n.
eski orkestra müziğinde kullanılan bir trompet çeşidi principal n.
orkestra şefi principal n.
orkestra koltuklarında oturan seyirciler stall n.
orkestra şefi stick n.
(üç veya dört zıt harekette icra edilen) uzun orkestra eseri symphony n.
orkestra için bestelenmeyen senfoni benzeri eser symphony n.
orkestra çukuru pit n.
orkestra vb bir parça çalmaya başlamak strike up a tune v.
birkaç müzik aletini orkestra haline getirmek instrument v.
(orkestra için) müzik aranje etmek symphonise [uk] v.
(orkestra için) müzik aranje etmek symphonize v.
orkestra için bestelenen orchestral adj.
orkestra için bestelenmiş orchestrated adj.
belirli bir orkestra enstrümanının sesini taklit eden orchestral adj.
Phrases
yönetiminde (orkestra vb) under the baton of expr.
Art
orkestra düzenleyicisi orchestra staff n.
orkestra üyesi orchestra member n.
orkestra müdürü orchestra manager n.
orkestra çukuru orchestra pit n.
Music
orkestra düzenlemelerini de içeren melodik pop müzik türü chamber pop n.
tek ya da çift dilli üflemeli müzik aletleri çalanların oluşturduğu orkestra veya bando reed section n.
kraliyet sarayının ibadethanesine bağlı orkestra veya koro chapel n.
geleneksel küba müziği çalan bir orkestra türü charanga n.
orkestra için müzikal düzenleme chart n.
orkestra için müzikal düzenlemede yer alan bölüm chart n.
orkestra enstrümanı olarak kullanılan borulu çalgılar tubular bells n.
orkestra enstrümanı sesi tucket sonance n.
orkestra enstrümanı olarak kullanılan borulu çalgılar tubular chimes n.
büyük orkestra davulu tympano n.
büyük orkestra davulu tympanum n.
altın bakır veya pirinçten kazan şeklindeki büyük orkestra davulu nakir n.
altın bakır veya pirinçten kazan şeklindeki büyük orkestra davulu naker n.
handel'in muhteşem orkestra süiti water music n.
orkestra çalgı topluluğu orchestra n.
orkestra çanı glockenspiel n.
orkestra yönetme orchestrating n.
orkestra müziği yapma orchestrating n.
orkestra sesleri bölümü orchestra section n.
orkestra eşliği orchestral accompaniment n.
orkestra davulu kettle drum n.
orkestra davulcusu tympanist n.
orkestra davulu tymbal n.
orkestra suiti orchestral suite n.
tiy orkestra orchestra n.
orkestra şefinin kullandığı baget çubuğu baguet n.
orkestra şefinin kullandığı baget çubuğu baguette n.
orkestra performansı ensemble n.
bir tür orkestra topluluğu kapelle n.
fagot çalan orkestra müzisyeni bassoon n.
orkestra şefi batonu baton n.
büyük orkestra davulu kettle n.
orkestra şefi batonu batton n.
landler dans müziğinden esinlenen piyano veya orkestra için bestelenmiş parça ländler n.
sözlü bölümleri tam ve orkestra bölümlerini piyano transkripsiyonu şeklinde gösteren nota vocal score n.
aralarda şarkı ve orkestra müziği bulunan romantik ve duygusal piyesler yazma melodramaticism n.
orkestra taklidi harmonicon n.
orkestra yöneticisi conductor n.
orkestra çanı lyra n.
solo bölümü bulunmayıp görevi sesi yükseltmek olan orkestra üyesi ripienist n.
(orkestra, opera, konser, koro) müzik grubu veya etkinliklerini yönetme sanatı ve tekniği direction n.
konçertoda tam orkestra kısmı ritornello n.
aryada tam orkestra bölümü ritornello n.
opera veya oratoryonun başında çalınan ve zıt bölümler içeren orkestra müziği concert overture n.
küçük bir grup solo enstrümanın orkestra ile kontrast oluşturarak müzik icra ettiği barok dönemi'ne ait, orkestra için yazılmış bir beste türü concerto grosso n.
çerçeveye monte edilmiş bir dizi metal çubuktan oluşup küçük çekiçlerle çalınan bir orkestra enstrümanı orchestral bells n.
orkestra müziği besteleyen veya düzenleyen kimse orchestralist [obsolete] n.
orkestra için müzik düzenleyen kimse orchestrater n.
orkestra için müzik düzenleme orchestration n.
orkestra için müzik düzenleyen kimse orchestrator n.
kilise orguna benzeyip orkestra sesini taklit eden büyük bir mekanik enstrüman orchestrion n.
orkestra şef batonu stick n.
(orkestra şefinin batonunu) kıvrımlı figürlerle süslemek twirl v.
orkestra için bestelemek orchestrate v.
orkestra için müzik parçası yazmak orchestrate v.
orkestra yönetmek conduct v.
orkestra yönetmek baton v.
orkestra şefliği yapmak baton v.
orkestra için müzik hazırlamak orchestrate v.
(klasik müzikte) solo bölüme sahip müzisyenlerden oluşmayan büyük orkestra ripieno adj.
solo bölümü bulunmayıp görevi sesi yükseltmek olan (orkestra üyesi) ripieno adj.
Theatre
tiyatroda orkestra bölümü ground n.
tiyatronun orkestra yerindeki seyirci pittite n.
Archaic
orkestra, koro gibi bir müzik grubunu yöneten kimse manuductor n.