paylaştırmak - Türkisch Englisch Wörterbuch

paylaştırmak

Bedeutungen von dem Begriff "paylaştırmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 34 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
paylaştırmak apportion v.
Apportioning blame makes no proper contribution to achieving jointly-agreed objectives.
Suçu paylaştırmak, ortaklaşa kararlaştırılan hedeflere ulaşılmasına uygun bir katkı sağlamaz.

More Sentences
General
paylaştırmak split v.
The money will probably be split evenly between those two.
Para muhtemelen bu ikisi arasında eşit olarak paylaştırılacak.

More Sentences
paylaştırmak distribute v.
He distributed his land among his sons.
Arazisini oğulları arasında paylaştırdı.

More Sentences
paylaştırmak divide v.
How exactly will the Agency's powers be divided among national inspection authorities?
Ajans'ın yetkileri ulusal denetim makamları arasında tam olarak nasıl paylaştırılacak?

More Sentences
paylaştırmak carve up v.
paylaştırmak serve out v.
paylaştırmak portion something out v.
paylaştırmak portion out v.
paylaştırmak sever v.
paylaştırmak allot v.
paylaştırmak share v.
paylaştırmak share out v.
paylaştırmak allocate v.
paylaştırmak mete out v.
paylaştırmak deal something out v.
paylaştırmak deal v.
paylaştırmak portion v.
paylaştırmak divide between v.
paylaştırmak give v.
paylaştırmak describe [obsolete] v.
paylaştırmak dismember [obsolete] v.
paylaştırmak part v.
paylaştırmak shift v.
paylaştırmak snack [dialect] v.
paylaştırmak go snicks v.
paylaştırmak sort [obsolete] v.
Phrasals
paylaştırmak apportion out among v.
paylaştırmak apportion something out (among some people) v.
paylaştırmak mete out v.
paylaştırmak measure out v.
paylaştırmak apportion out v.
paylaştırmak ration out v.
Trade/Economic
paylaştırmak apportion v.
Archaic
paylaştırmak applot v.

Bedeutungen, die der Begriff "paylaştırmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 30 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yeniden paylaştırmak reallocate v.
It serves to reallocate emissions among the polluters but not reduce them.
Emisyonları kirletenler arasında yeniden paylaştırmaya hizmet eder, ancak azaltmaz.

More Sentences
belirli bir oranda paylaştırmak prorate v.
(bütçe vb.) bir yıl içinde eşit zaman birimlerine paylaştırmak calendarize v.
(bütçe vb.) bir yıl içinde eşit zaman birimlerine paylaştırmak calendarise v.
yeniden paylaştırmak reallot v.
yeniden paylaştırmak reapportion v.
bir işi bir veya birkaç yarı zamanlı işçi arasında paylaştırmak job-share v.
ölçüyle paylaştırmak veya dağıtmak measure v.
yanlış şekilde paylaştırmak misdepart v.
hatalı şekilde paylaştırmak misdivide v.
küçük parçalar halinde paylaştırmak morsel v.
sistematik paylaştırmak digest v.
eyalet bazında paylaştırmak provincialise v.
eyalet bazında paylaştırmak provincialize v.
Phrasals
arasında bölmek/paylaştırmak divvy something up among some people v.
(idare edecek şekilde) paylaştırmak/bölüştürmek ration something out among someone v.
(iki kişi) arasında bölmek/paylaştırmak divvy something up between two v.
bir şeyi (iki veya daha fazla şey/kişi) arasında bölüştürmek/paylaştırmak split between (two or more people or things) v.
çatalla paylaştırmak fork out v.
(bir şeyi birilerinin/bir şeylerin) arasında paylaştırmak allocate (something) among (someone or something) v.
(bir şeyi birilerinin/bir şeylerin) arasında paylaştırmak allocate (something) between (someone or something) v.
(birileri arasında) paylaştırmak/bölüştürmek apportion something out (among some people) v.
(bir şeyi birine/bir şeye) paylaştırmak allocate (something) to (someone or something) v.
yeterli miktarda paylaştırmak allow for v.
(bir şeyi birine/bir şeye) paylaştırmak allocate (something) to (someone or something) v.
yeterli miktarda paylaştırmak allow for v.
bir şeyi paylaştırmak dole something out v.
bir şeyi çatalla paylaştırmak fork something out v.
arasında paylaştırmak split between v.
Trade/Economic
(bir işi, projeyi) işçiler ve yüklenicilere paylaştırmak job v.