ranging - Türkisch Englisch Wörterbuch

ranging

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "ranging" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 8 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
ranging n. değişme
ranging adj. serbestçe dolaşan (düşünceler vb.)
ranging adj. dolaşıp duran
Geology
ranging n. uzaklık tayini
ranging adj. bir aralıkta yayılan
ranging adj. bir aralıkta uzanan
Military
ranging n. mesafe tayini
ranging n. tarama keşfi

Bedeutungen, die der Begriff "ranging" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 69 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
wide-ranging adj. geniş kapsamlı
The professor delivered a wide-ranging lecture.
Profesör geniş kapsamlı bir konferans verdi.

More Sentences
radio detecting and ranging n. radar
satellite laser ranging n. uydu lazer konumlayıcısı
be ranging to the v. uzanmak
wide-ranging adj. çok çeşitli
wide-ranging adj. yaygın
ranging between prep. arasında değişen
ranging from prep. -den tutun da
ranging from prep. -den -e
ranging from prep. -den -e uzanan
Trade/Economic
ranging in age from 2 to 6 n. yaşları 2 ile 6 arasında değişen
Technical
echo-ranging n. denizaltı dinleme cihazı
flash ranging n. ışık ölçmesi
light detection and ranging n. ışık tespiti ve ölçümü
ranging arrangement n. kaydırma arabası
ranging arrangement n. kaydırma düzeneği
infrared light detection and ranging n. kızılötesi ışık tespiti ve ölçümü
sound ranging n. sesle ölçme
subaqueous ranging n. sualtı kestirmesi
ranging error n. telemetre hatası
ranging accuracy n. telemetre doğruluğu
ranging accuracy n. uzaklık ölçümü doğruluğu
echo ranging sonar n. yankı uzaklık radarı
echo ranging n. yankı uzaklığı belirleme işlemi
echo ranging n. ses dalgalarının yansımasını analiz ederek nesnelerin yerini belirleme
auto-ranging adj. otomatik kademeli
sonar (sound navigation and ranging) abrev. denizaltı dinleme cihazı
sonar (sound navigation and ranging) abrev. deniz içinde ses veren şeylerin yerini ortaya çıkarmaya yarayan aygıt
Computer
automatic ranging n. otomatik yayılma
ranging error n. telemetre hatası
ranging error n. uzaklık ölçümü hatası
Electric
echo ranging sonar n. yankı uzaklık radarı
Construction
ranging pole n. (arazi etüdü yaparken) belirli noktaları işaretlemek için kullanılan çubuk
ranging-pole n. (arazi etüdü yaparken) belirli noktaları işaretlemek için kullanılan çubuk
ranging rod n. (arazi etüdü yaparken) belirli noktaları işaretlemek için kullanılan çubuk
ranging pole n. jalon
ranging-pole n. jalon
ranging rod n. jalon
Automotive
light detection and ranging n. ışık ve mesafe belirleme
navigation satellite timing&ranging n. navigasyon uydu zamanlama ve uzaklık belirleme
radio detection and ranging n. radyo dalgalarıyla yer ve mesafe belirleme
Aeronautic
correlation tracking and ranging n. karşılıklı ilişki izleme ve menzilleme
Medical
dose-ranging n. doz bulma
Marine Biology
radio detection and ranging n. radar
Breeding
free-ranging adj. serbest gezen (hayvan)
free-ranging adj. serbest yemlenen hayvanlarca üretilen
free-ranging adj. serbest dolaşan kümes hayvanlarına ait veya ilişkin
Environment
light detection and ranging n. ışık algılaması ve ölçmesi
light detection and ranging n. ışık saptama ve uzaklık tayini
infrared light detection and ranging n. kızılötesi ışık algılaması ve ölçümü
Military
aerial sound ranging n. hava ses kestirmesi
flash ranging adjustment n. ışık ölçmesiyle tanzim
flash ranging n. ışıkla mesafe ölçme
flash ranging location n. ışık ölçmesiyle kestirilen mevki
ranging pole n. nişangah direği
radar (radio detecting and ranging) n. radar (radyo ile arama ve mesafe bulma aleti)
radar ranging n. radar mesafe ölçümü
sound ranging n. sesle kestirme
sound ranging location n. ses ölçmesiyle kestirme
sound fixing and ranging n. ses kayıt ve mesafe tespiti
sound ranging plotting board n. ses ölçme kıymetlendirme planı
sound ranging adjustment n. ses ölçmesiyle tanzim
underwater ranging battery n. sualtı kestirme bataryası
navigation satellite timing and ranging n. uyduya dayalı seyrüsefer
high-burst ranging n. yüksek paralanma noktası düzeltme tanzimi
high-burst ranging n. yüksek ihtirak ile ateş tanzimi
airburst ranging n. yüksek paralanma ile tanzim
high-burst ranging n. yüksek ihtiraklı ile atış tanzimi
flash ranging n. oluşan parlamaları en az iki gözlem noktasından izleyerek düşman silahlarının konumunu belirleyip dost ateşini ayarlama