Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
sabitlemek
Bedeutungen von dem Begriff
"sabitlemek"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 43 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
sabitlemek
immobilize
v.
2
General
sabitlemek
fasten up
v.
3
General
sabitlemek
stay
v.
4
General
sabitlemek
fasten
v.
5
General
sabitlemek
immobilise
v.
6
General
sabitlemek
make fast
v.
7
General
sabitlemek
embalm
v.
8
General
sabitlemek
entrench
v.
9
General
sabitlemek
clag [dialect] [uk]
v.
10
General
sabitlemek
clap
v.
11
General
sabitlemek
immobilize
v.
12
General
sabitlemek
immobilise
v.
13
General
sabitlemek
implant
v.
14
General
sabitlemek
belace
v.
15
General
sabitlemek
inground
v.
16
General
sabitlemek
peg
v.
17
General
sabitlemek
firm
v.
18
General
sabitlemek
sconce [obsolete]
v.
19
General
sabitlemek
score
v.
20
General
sabitlemek
set
v.
21
General
sabitlemek
shag
v.
22
General
sabitlemek
fossilise
v.
23
General
sabitlemek
fossilize
v.
24
General
sabitlemek
found
v.
25
General
sabitlemek
foundation
v.
26
General
sabitlemek
solidate
v.
27
General
sabitlemek
stabilitate
v.
28
General
sabitlemek
hold
v.
29
General
sabitlemek
stab (stabilize)
abrev.
Phrasals
30
Phrasals
sabitlemek
hitch up
v.
31
Phrasals
sabitlemek
buttress up
v.
32
Phrasals
sabitlemek
buttress something up
v.
33
Phrasals
sabitlemek
stick down
v.
34
Phrasals
sabitlemek
snub up
v.
35
Phrasals
sabitlemek
set to
v.
Idioms
36
Idioms
sabitlemek
hold the line on something
v.
Technical
37
Technical
sabitlemek
picket
v.
38
Technical
sabitlemek
moor
v.
39
Technical
sabitlemek
anchor
v.
40
Technical
sabitlemek
hammer
v.
Marine
41
Marine
sabitlemek
ride
v.
Archaic
42
Archaic
sabitlemek
size
v.
43
Archaic
sabitlemek
state
v.
Bedeutungen, die der Begriff
"sabitlemek"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 196 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
çözülmeyi önlemek için her dolamada bir düğüm atarak gırcala ile kaplamak veya sabitlemek
marl
n.
2
General
direk sabitlemek için açılan çukur
post hole
n.
3
General
kazık çakarak sabitlemek
peg
v.
4
General
zemine sabitlemek
fix on the ground
v.
5
General
kaliteyi sabitlemek
maintain the quality
v.
6
General
termostatı daha düşük bir ısıya ayarlamak/sabitlemek
set the thermostat at a lower temperature
v.
7
General
yeninden sabitlemek
refix
v.
8
General
üzerine veya etrafına (ip vb.) dolayarak sabitlemek
reeve
v.
9
General
yeniden sabitlemek
refasten
v.
10
General
(bir şeyi) hareketini sınırlayacak şekilde sabitlemek
tether
v.
11
General
halatlarla sabitlemek
thrap [dialect]
v.
12
General
raptiye ile sabitlemek
thumbtack
v.
13
General
örgü yaparak sabitlemek
trace
v.
14
General
küçük bir iple bağlayıp sabitlemek
trice
v.
15
General
sıkıca sabitlemek
anchor
v.
16
General
serbestçe hareket edecek şekilde bir yere sabitlemek
hang
v.
17
General
kendini bir yere sabitlemek
barnacle
v.
18
General
pencere camını kurşunla sabitlemek
lead
v.
19
General
kilitle sabitlemek
belock
v.
20
General
(bir şeyi) birbirine yapıştırılmış tahta parçalarıyla sabitlemek
block
v.
21
General
zıpkınla sabitlemek
gaff
v.
22
General
kolanla sabitlemek
girt
v.
23
General
(bir şeye) sabitlemek
rig
v.
24
General
kademeli bir şekilde sabitlemek
chivvy
v.
25
General
kademeli bir şekilde sabitlemek
chivy
v.
26
General
takoz ile sabitlemek
chock (off)
v.
27
General
oyuğa sabitlemek
groove
v.
28
General
demir çubuklarla sabitlemek
imbar [obsolete]
v.
29
General
paketleyerek veya sıkıştırarak sıkıca sabitlemek
impact
v.
30
General
sıkıca yapışık durması için sararak sabitlemek
barnacle
v.
31
General
özenle sabitlemek
double-lock
v.
32
General
demir parçalarla sabitlemek
iron
v.
33
General
sıkıca sabitlemek
irradicate
v.
34
General
(çadır) sabitlemek
pick [obsolete]
v.
35
General
(saçı) firkete ile sabitlemek
pin
v.
36
General
koç boynuzuyla sabitlemek
cleat
v.
37
General
plakalarla sabitlemek
plate
v.
38
General
kauçuk ayakkabı şeridiyle sabitlemek
sandal
v.
39
General
bakışlarını sabitlemek
fixate
v.
40
General
sivri uçlu aletle sabitlemek
prick [obsolete]
v.
41
General
önceden sabitlemek
pre-establish
v.
42
General
önceden sabitlemek
preplace
v.
43
General
prize sabitlemek
socket
v.
44
General
yuvaya sabitlemek
socket
v.
45
General
başsız çivi ile sabitlemek
sprig
v.
46
General
(gözlerini) bir noktaya sabitlemek
squinch
v.
47
General
(ineği) yemlik kilidi ile sabitlemek
stanchion
v.
48
General
nişasta kolası ile sabitlemek
starch [obsolete]
v.
49
General
iterek sabitlemek
stick
v.
50
General
(internet forumunda) bir haber dizisini gündemin başına sabitlemek
sticky
v.
51
General
kemerle sabitlemek
strapple
v.
52
General
rengi sabitlemek için seramik fırınına dekore edilen
muffled
adj.
53
General
rengi sabitlemek için seramik fırınına boyanan
muffled
adj.
54
General
rengi sabitlemek için seramik fırınına uygulanan
muffled
adj.
Phrasals
55
Phrasals
düğüm atarak sabitlemek
tie off
v.
56
Phrasals
(bir yere) sabitlemek
bolt down
v.
57
Phrasals
(bir yere) sabitlemek
bolt something down
v.
58
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeye) sabitlemek
clamp (something) onto (something)
v.
59
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeye) sabitlemek
clamp (something) on (something)
v.
60
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) sabitlemek
affix (something) to (something)
v.
61
Phrasals
(bir şeyi birine veya bir şeye) sabitlemek
affix something to someone or something
v.
62
Phrasals
bir şeyi cıvatalarla yerine sabitlemek
bolt down
v.
63
Phrasals
bir şeyi bir seviyede ayarlamak/sabitlemek
set something at something
v.
64
Phrasals
iğne/çivi ile sabitlemek/tutturmak
nail something down
v.
65
Phrasals
iğne/çivi ile sabitlemek/tutturmak
pin something down
v.
66
Phrasals
birini veya bir şeyi bir yere sabitlemek
bind someone or something down
v.
67
Phrasals
bir şeyi bir yere sabitlemek
glue something down
v.
68
Phrasals
çivi veya benzeri bir şeyle bir yere sabitlemek
peg down
v.
69
Phrasals
(belli bir değerde) sabitlemek
set at
v.
70
Phrasals
(bir şeyi belli bir değerde) sabitlemek
set something at something
v.
71
Phrasals
saçı arkaya doğru dümdüz tarayıp jöleyle vs. sabitlemek
slick back
v.
72
Phrasals
kancayla/çengelle yerine sabitlemek
hook down
v.
73
Phrasals
-e sabitlemek
lock in
v.
74
Phrasals
-e sabitlemek
lock into
v.
75
Phrasals
'-e sabitlemek
pin to
v.
76
Phrasals
bir şeyi bir şeye sabitlemek
pin something on something
v.
77
Phrasals
bir şeyi bir şeye sabitlemek
pin something onto something
v.
78
Phrasals
birini/bir şeyi bağlayıp sabitlemek
strap in
v.
79
Phrasals
(bir şeyi bir şeyin) içine sabitlemek
plant (something) in (something else)
v.
80
Phrasals
bir şeyi bir şeye sabitlemek
screw something into something
v.
81
Phrasals
(bir şeyi) kazıkla sabitlemek
peg (something) up
v.
82
Phrasals
kazıkla sabitlemek
peg up
v.
83
Phrasals
iple sıkıca (bir yere) sabitlemek
snub up
v.
84
Phrasals
bir deniz aracını ve ekipmanlarını fırtınayı atlatması için sıkıca sabitlemek/bağlamak
snug down
v.
85
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) raptiyeyle çiviyle sabitlemek
tack (something) onto (something else)
v.
86
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) çakarak sabitlemek
tack (something) onto (something else)
v.
87
Phrasals
çiviyle/raptiyeyle sabitlemek
tack up
v.
88
Phrasals
bir şeyi raptiyeyle çiviyle sabitlemek
tack something up
v.
89
Phrasals
bir şeyi çakarak sabitlemek
tack something up
v.
90
Phrasals
bakışlarını (birine/bir şeye) sabitlemek
lock on (to) (someone or something)
v.
91
Phrasals
çiviyle sabitlemek
nail down
v.
92
Phrasals
çakarak sabitlemek
hammer on
v.
93
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) sıkıca sabitlemek
tighten (something) onto (something else)
v.
94
Phrasals
(kendini/birini/bir şeyi birine/bir şeye) sabitlemek
fasten (someone, something, or oneself) to (someone or something)
v.
95
Phrasals
bir şeyi sabitlemek için çekiç kullanmak
hammer down
v.
96
Phrasals
birini/bir şeyi kemerle yerine sabitlemek
belt someone or something down
v.
97
Phrasals
(birini/bir şeyi) bağlayıp sabitlemek
belt down (something or someone)
v.
98
Phrasals
(birini/bir şeyi) yerine sabitlemek
belt down (something or someone)
v.
99
Phrasals
birini kemerle yerine sabitlemek
belt someone up
v.
100
Phrasals
bir kısıtlamayı bir şeyin planının içerisine sabitlemek
build something into something
v.
101
Phrasals
bir görüntüyü ekrana sabitlemek
burn (something) into (something)
v.
102
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeye) sabitlemek
clamp on
v.
103
Phrasals
birini/bir şeyi birine/bir şeye sabitlemek
fasten someone or something onto someone or something
v.
104
Phrasals
birini/bir şeyi birine/bir şeye sabitlemek
fasten someone or something to someone or something
v.
105
Phrasals
bir şeyi (bir şeye) sabitlemek
fasten something down (to something)
v.
106
Phrasals
(bir şeye) sabitlemek
fasten down to (something)
v.
107
Phrasals
-e sabitlemek
fasten to
v.
108
Phrasals
(bir şeyi) sabitlemek
firm something up
v.
109
Phrasals
(bakışlarını, gözlerini)-e sabitlemek
fix on
v.
110
Phrasals
bakışlarını kenetlemek/sabitlemek
glare down
v.
111
Phrasals
bakışlarını kenetlemek/sabitlemek
glare down on
v.
112
Phrasals
bir alıcıyı bir sinyal kaynağına sabitlemek/yerleştirmek
home on
v.
113
Phrasals
(birini/bir şeyi/kendini bir yere) sabitlemek
lash (someone, something, or oneself) to (something)
v.
114
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeye) çiviyle takmak/sabitlemek/asmak
nail (something) onto (something else)
v.
115
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeye) çiviyle takmak/sabitlemek/asmak
nail (something) to (something else)
v.
116
Phrasals
üstüne çiviyle asmak/takmak/sabitlemek
nail on
v.
117
Phrasals
üstüne çiviyle asmak/takmak/sabitlemek
nail onto
v.
118
Phrasals
-e takmak/sabitlemek
screw into
v.
119
Phrasals
kayışla bağlamak/sabitlemek
strap down
v.
120
Phrasals
-e sabitlemek
strap on
v.
121
Phrasals
-e raptiyeyle çiviyle sabitlemek
tack onto
v.
122
Phrasals
-e çakarak sabitlemek
tack onto
v.
123
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) sıkıca sabitlemek
tighten (something) on (something else)
v.
124
Phrasals
'-e sıkıca sabitlemek
tighten on
v.
Idioms
125
Idioms
bir alıcıyı bir sinyal kaynağına sabitlemek/yerleştirmek
home on (to something)
v.
126
Idioms
bakışlarını birine/bir şeye kenetlemek/sabitlemek
rivet one's gaze on someone or something
v.
127
Idioms
bakışlarını birine/bir şeye kenetlemek/sabitlemek
rivet one's glare on someone or something
v.
128
Idioms
-e bakışlarını kenetlemek/sabitlemek
rivet gaze on
v.
Trade/Economic
129
Trade/Economic
(fiyatları, ücretleri) sabitlemek
freeze
v.
Media
130
Media
(sosyal medya gönderisini) akışın en üstüne sabitlemek
pin
v.
Technical
131
Technical
yükü araca sabitlemek için kullanılan sağlam ip
cart rope
n.
132
Technical
fıçı kapağını sabitlemek için kullanılan burgulu bir mengene türü
vyce
n.
133
Technical
temeli sabitlemek için kalıpta kullanılan ince metal parçası
grain
n.
134
Technical
demiryolu rayını ray yatağına sabitlemek için kullanılan takoz
plug
n.
135
Technical
kare başlı ağaç vidaları ile sabitlemek
lag
v.
136
Technical
soğutup doğal bir daralmadan faydalanarak (bir parçayı başka bir parçanın) etrafına sıkıca sabitlemek
shrink on
v.
137
Technical
hızı sabitlemek
stabilize the speed
v.
138
Technical
uçaktaki bir bağlantı somununun sarsılmadan kaynaklı olarak gevşememesi için sıkıca sabitlemek
safety
v.
139
Technical
deliğe oturtarak sabitlemek
dado
v.
140
Technical
deliğe sabitlemek
dado
v.
141
Technical
harç kullanarak sabitlemek
grout
v.
142
Technical
tutturaçla sabitlemek
chuck
v.
143
Technical
(ayakkabı sayalarını) çiviyle sabitlemek
clout
v.
144
Technical
tutturaç ile sabitlemek
cotter
v.
145
Technical
kancayla sabitlemek
dog
v.
146
Technical
cıvatayla sabitlemek
dogbolt
v.
147
Technical
(marangoz rendesine ait demiri) istenen konuma sabitlemek
set
v.
148
Technical
(deriyi) gererek sabitlemek
set
v.
Mechanic
149
Mechanic
eskiden karyola direğini bitişik yan parçalardan birine sabitlemek için kullanılan uzun vida
bed screw
n.
150
Mechanic
talaşlı şekillendirme için masaya veya yatağa sabitlemek
batten
v.
151
Mechanic
cıvata ile sabitlemek
gib
v.
152
Mechanic
(vida vb.) malzemeyi sabitlemek
bite
v.
Architecture
153
Architecture
(kirişi) bir ucundan duvara sabitlemek
tail in
v.
154
Architecture
takozla sabitlemek
coign
v.
155
Architecture
takozla sabitlemek
coin
v.
Construction
156
Construction
eğik çivilerle sabitlemek
toenail
v.
157
Construction
macun ile sabitlemek
lute
v.
158
Construction
lökün ile sabitlemek
lute
v.
159
Construction
kereste ile sabitlemek
ribband
v.
Woodworking
160
Woodworking
ağaç çivisiyle sabitlemek
treenail
v.
Automotive
161
Automotive
(arabayı) tekerlek kelepçesi ile sabitlemek
clamp
v.
Transportation
162
Transportation
taşıma sırasında mal ve konteynerleri sabitlemek için kullanılan nesne
brace
n.
Aeronautic
163
Aeronautic
(pike yaparken) sabitlemek
pull out (of)
v.
Marine
164
Marine
bir gemiyi sabitlemek için kullanılan son camadan
balance reef
n.
165
Marine
gemiyi sabitlemek için liman dibinde istiflenen kazık öbeği
dolphin
n.
166
Marine
direklerini sabitlemek veya sökmek için bir aparat ile donatılmış eski gemi
shear hulk
n.
167
Marine
iskalaryaları pervazlara sabitlemek
rattle
v.
168
Marine
çıpayı sabitlemek
fish the anchor
v.
169
Marine
(çıpayı) sabitlemek/bağlamak
fish the anchor
v.
170
Marine
tüm yelkenleri indirip dümeni belirli bir yöne sabitlemek
hull
v.
171
Marine
(kancayı) asılan şeyin kurtulmasını önlemek için parça ekleyerek sabitlemek
mouse
v.
172
Marine
halatı koç boynuzuyla sabitlemek
cleat
v.
173
Marine
halatları iskota yakasıyla sabitlemek
clew
v.
174
Marine
perçinle sabitlemek
clinch
v.
175
Marine
turusa çemberi ile sereni direğe sabitlemek
parral
v.
176
Marine
turusa çemberi ile sereni direğe sabitlemek
parrel
v.
Medical
177
Medical
hijyenik pedi sabitlemek için takılan dar ve esnek kemer
sanitary belt
n.
178
Medical
(kırık kemiği) çiviyle sabitlemek
nail
v.
Printing
179
Printing
(baskı levhasını) metal tabandaki deliklere metal çıkıntıları lehimleyerek sabitlemek
slug
v.
Agriculture
180
Agriculture
kuru otları örterek demet halinde sabitlemek
trace
v.
Breeding
181
Breeding
(ineğin kafasını) çerçeve ile sabitlemek
bail (up) [uk]
v.
Fishery
182
Fishery
(balık avında) yapay sineği sabitlemek için kullanılan ince ve kısa parça
tippet
n.
Hunting
183
Hunting
(gülle veya barutu) tıkaç ile sabitlemek
wad
v.
Sport
184
Sport
matadorun boğayı belirli bir noktaya sabitlemek için yaptığı bitirme hareketi
remate
n.
185
Sport
(bilardo) beyaz topu sabitlemek için destek olarak kullanılan el
bridge
n.
Photography
186
Photography
(fotoğrafı) sabitlemek
fix
v.
Printery
187
Printery
baskı makinesinin yatağına sabitlemek
lock up
v.
188
Printery
harf kalıbına sabitlemek
lock up
v.
189
Printery
(harfleri) sabitlemek için kıskıya yerleştirmek
coign (up)
v.
190
Printery
(harfleri) sabitlemek için kıskıya yerleştirmek
quoin (up)
v.
Archaic
191
Archaic
sivri bir cisimle delerek sabitlemek
impale
v.
192
Archaic
(bir şeyin içine veya üzerine) sıkıca sabitlemek
pitch
v.
193
Archaic
(ağ, tuzak) yayıp sabitlemek
pitch
v.
194
Archaic
sıkıca sabitlemek için koymak
pitch
v.
195
Archaic
önceden sabitlemek
prefix
v.
Entomology
196
Entomology
(böcek örneğini) raptiye ile sabitlemek
stick
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of sabitlemek
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy