scanner - Türkisch Englisch Wörterbuch

scanner

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "scanner" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 12 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
scanner n. tarayıcı
Many biometric systems are based on the fingerprint scanner.
Birçok biyometrik sistem parmak izi tarayıcısına dayanır.

More Sentences
Technical
scanner n. tarayıcı
Tom, would you show Mary how to use the scanner?
Tom, Mary'e tarayıcıyı nasıl kullanacağını gösterir misin?

More Sentences
Computer
scanner n. tarayıcı
I have to buy a new scanner.
Yeni bir tarayıcı satın almak zorundayım.

More Sentences
Informatics
scanner n. tarayıcı
I have to buy a new scanner.
Yeni bir tarayıcı almak zorundayım.

More Sentences
Telecom
scanner n. tarayıcı
Tom, would you show Mary how to use the scanner?
Tom, Mary'ye tarayıcıyı nasıl kullanacağını gösterir misin?

More Sentences
Construction
scanner n. tarayıcı
This scanner can see through clothes.
Bu tarayıcılar giysilerin içini görebilir.

More Sentences
General
scanner n. skaner
Technical
scanner n. radar anteni
Computer
scanner n. skaner
scanner n. skenır
Literature
scanner n. şiir incelemecisi
Photography
scanner n. (hava fotoğrafçılığında) uçağın hızının irtifasına oranını yaklaşık olarak veren bir cihaz

Bedeutungen, die der Begriff "scanner" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 80 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
body scanner n. vücut tarayıcı
There are full body scanners at this airport.
Bu havaalanında tam vücut tarayıcıları vardır.

More Sentences
Law
scanner fraud n. bir malın kasadaki fiyatının raftaki fiyatından daha yüksek olması
scanner fraud n. ürünün etiket fiyatı ile kasa fiyatı arasındaki fark
Technical
memory parity scanner n. bellek eşlik tarayıcısı
barcode scanner n. barkod okuyucu
barcode scanner n. barkod tarayıcı
tube scanner n. borulu tarayıcı
twin lens scanner n. çift mercekli tarayıcı
disk scanner n. disk tarayıcı
film scanner n. film verici
film scanner n. film okuyucu
film scanner n. film yayın aygıtı
optical scanner n. ışık tarayıcı
crystal scanner n. kristal taracıyı
crystal scanner n. kristal tarayıcı
multimedia colour scanner n. multimedya renk tarayıcısı
film scanner n. örtme sacı
piezoelectric scanner n. piezoelektrik tarayıcı
flying spot scanner n. uçan nokta tarayıcı
electronic scanner n. elektronik tarayıcı
Computer
memory parity scanner n. bellek eşlik tarayıcısı
unknown scanner n. bilinmeyen tarayıcı
flatbed scanner n. düz yataklı tarayıcı
image scanner n. görüntü tarayıcı
magnetic hand scanner n. manyetik el tarayıcısı
optical scanner n. optik tarayıcı
battery-operated scanner n. pilli tarayıcı
battery-operated scanner n. pille çalışan bir tarayıcı
scanner/camera n. tarayıcı/kamera
scanner error n. tarayıcı hatası
scanner test n. tarayıcı sınaması
scanner model n. tarayıcı modeli
scanner info n. tarayıcı bilgisi
scanner status n. tarayıcı durumu
scanner abort n. tarayıcı iptal
scanner device n. tarayıcı aygıtı
scanner events n. tarayıcı olayları
scanner busy n. tarayıcı meşgul
scanner malfunction n. tarayıcı arızası
flying spot scanner n. uçan nokta tarayıcı
digital scanner n. bilgisayara aktarmak için dijital görüntü kopyası oluşturan elektronik cihaz
flatbed scanner n. düz levhası üzerine konan suretleri elektronik tarayarak dijital formda depolayabilen bilgisayar kontrollü cihaz
flat-bed scanner n. düz yataklı tarayıcı
flat-bed scanner n. yatay tarayıcı
flat-bed scanner n. düz levhası üzerine konan suretleri elektronik tarayarak dijital formda depolayabilen bilgisayar kontrollü cihaz
no scanner expr. tarayıcı yok
test scanner expr. tarayıcı'yı sına
test scanner expr. tarayıcıyı sına
select scanner expr. tarayıcı seç
scanner is busy expr. tarayıcı kullanımda
choose scanner expr. tarayıcı seç
scanner is busy expr. tarayıcı meşgul
Informatics
progressive scanner n. aşamalı tarama
barcode scanner n. çubuk kod tarayıcı
flatbed scanner n. düzyataklı tarayıcı
hand-held scanner n. el tarayıcısı
optical scanner n. optik tarayıcı
scanner digitizer n. sayısallaştıran tarayıcı
scanner head n. tarama kafası
flatbed scanner n. yatay tarayıcı
Television
disk scanner n. disk tarayıcı
film scanner n. film yayın aygıtı
film scanner n. film okuyucu
film scanner n. film verici
Automotive
system scanner n. düzen tarayıcı
Medical
cAT scanner n. bilgisayarlı tomografi cihazı
nuclear magnetic resonance scanner n. nükleer manyetik rezonans tarayıcı
brain scanner n. beyin tarayıcısı
positron emission tomography scanner n. tomografi makinesi
ultrasound scanner n. ultrason tarayıcı
magnetic resonance scanner n. manyetik rezonans tarayıcı
magnetic resonance scanner n. manyetik rezonans görüntülemede kullanılan bir tanısal tarayıcı
computerized axial tomography scanner n. kompüterize edilmiş aksial tomografi
computerized axial tomography scanner n. taranan şeyin üç boyutlu görüntüsünü oluşturan tomografi cihazı
computerised axial tomography scanner n. kompüterize edilmiş aksial tomografi
computerised axial tomography scanner n. taranan şeyin üç boyutlu görüntüsünü oluşturan tomografi cihazı
ct scanner n. bilgisayarlı tomografi
Zoology
laser scanner n. lazer tarayıcı
Star Wars
gauntlet scanner station n. eldiven tarayıcı istasyonu
scanner ship n. tarayıcı gemi