| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | significantly adv. | önemli | ||
|
Significantly, this coalition will set a renewable energy target representing a floor as opposed to a ceiling. Önemli bir şekilde, bu koalisyon tavan yerine tabanı temsil eden bir yenilenebilir enerji hedefi belirleyecektir. More Sentences |
||||
| General | significantly adv. | önemli ölçüde | ||
|
As far as referrals to the Court are concerned, the number of cases of non-compliance again fell significantly. Mahkemeye yapılan sevkler söz konusu olduğunda uyumsuzluk vakalarının sayısı yine önemli ölçüde düşmüştür. More Sentences |
||||
| General | significantly adj. | önemli ölçüde | ||
| General | significantly adj. | anlamlı | ||
| General | significantly adv. | anlamlı bir biçimde | ||
| General | significantly adv. | önemli derecede | ||
| General | significantly adv. | mühim seviyede | ||
| General | significantly adv. | önemli biçimde | ||
| Statistics | ||||
| Statistics | significantly adv. | şans eseri gerçekleşme ihtimali düşük olup sistemli bir sebebe işaret ederek | ||
| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | increase significantly v. | önemli oranda artmak |
| General | significantly affected adj. | önemli derecede etkilenmiş |
| General | in significantly different ways adv. | önemli ölçüde farklı şekillerde |
