spazm - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

spazm



Bedeutungen von dem Begriff "spazm" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
spazm pang n.
spazm spasm n.
spazm convulsion n.
spazm stab n.
spazm stang n.
Medical
spazm spasm n.
Pathology
spazm throe [rare] n.

Bedeutungen, die der Begriff "spazm" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 40 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
şiddetli spazm gird n.
spazm geçirmek stab v.
spazm yapan gripy adj.
Law
yazı yazma, keman çalma, telgraf gönderme gibi işlerin aşırı yapılmasından ötürü parmak kaslarında oluşan ağrılı spazm writer of the tallies n.
yazı yazma, keman çalma, telgraf gönderme gibi işlerin aşırı yapılmasından ötürü parmak kaslarında oluşan ağrılı spazm scrivener's palsy n.
Medical
mide ve spazm çözücü olarak kullanılan aromatik pastil ve hap cachunde n.
ani spazm pang n.
bacak kaslarındaki kramp veya spazm dead leg n.
bacak kaslarındaki kramp veya spazm charley horse n.
fazla yazmaktan parmak kaslarında oluşan spazm graphospasm n.
hemifasiyal spazm hemi-facial spasm n.
infantil spazm infantile spasm n.
karpopedal spazm carpopedal spasm n.
kolonik spazm colonic spasm n.
siliyer spazm ciliary spasm n.
sol orta serebral arterde spazm vasospasm of the left middle cerebral artery n.
spazm çözücü anti-spasmodic n.
spazm çözücü antispasmodic n.
spazm oluşturan madde convulsant n.
spazm geçirmek convulse v.
spazm gideren spasmolytic adj.
spazm gideren antispasmodic adj.
spazm önleyici antispasmodic adj.
spazm şeklinde spasmous adj.
spazm önleyici spasmolytic adj.
spazm giderici antispasmodic adj.
spazm giderici spasmolytic adj.
spazm yapıcı spasmogenic adj.
Psychology
sıçramalı spazm saltatory spasm n.
Physiology
klonik spazm clonic spasm n.
Pathology
dudaklarda kronik spazm ve bu durumdan kaynaklı dil bozuklukları labiochorea n.
klonik hemifasiyal spazm clonic hemifacial spasm n.
Pharmaceutics
spazm önleyici ilaç antispasmodic n.
spazm önleyici ilaç spasmolytic n.
spazm önleyici ilaç antispasmodic agent n.
geçmişte spazm giderici olarak kullanılan, güçlü tadı ve kokusu olan kahverengimsi bir sakız reçinesi asafetida n.
geçmişte spazm giderici olarak kullanılan, güçlü tadı ve kokusu olan kahverengimsi bir sakız reçinesi asafoetida n.
spazm giderici bir ilaç türü cyclandelate n.
Botanic
yaprakları, kökleri ve tohumları ateş düşürücü ve spazm giderici olarak kullanılan, ayıpençesigiller familyasından doğu hindistan'a özgü bir çalı malabar nut (adhatoda vasica) n.
Slang
spazm geçirmek spaz out v.