submerged - Türkisch Englisch Wörterbuch

submerged

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "submerged" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 16 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
submerged adj. su altındaki
Hundreds of fields were submerged in the flood.
Yüzlerce alan sel suları altında kaldı.

More Sentences
submerged adj. batırılmış
Due to global warming, cities could be completely submerged.
Küresel ısınmadan dolayı, şehirler tamamen batırılmış olabilir.

More Sentences
submerged adj. batık
submerged adj. sualtı
submerged adj. gizli
submerged adj. batmış
submerged adj. suya batırılabilir
submerged adj. su altında
Technical
submerged adj. batık
submerged adj. batmış
submerged adj. daldırık
submerged adj. dalmış
Botanic
submerged adj. (bitki veya bitkinin bölümleri) su altında büyüyen
submerged adj. (bitki veya bitkinin bölümleri) su altında yetişen
submerged adj. (bitki veya bitkinin bölümleri) su altına gelişen
Military
submerged adj. batmış (gemi vb)

Bedeutungen, die der Begriff "submerged" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 101 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
submerged shoreline n. batık kıyı
submerged arc welding n. tozaltı ark kaynağı
unidentified submerged object n. tanımlanamayan batık cisim
submerged embankment n. batık bent
Trade/Economic
submerged economy n. örtülü ekonomi
Technical
submerged irrigation n. batırma sulaması
submerged intake n. batık giriş yapısı
submerged weir n. batık savak
submerged ratio n. batıktık oranı
submerged jet n. batmış jet
submerged flow n. batmış akım
submerged orifice n. batık ağız
submerged unit weight n. batık birim ağırlık
submerged breakwater n. batık dalga kırıcı
submerged sand n. batık kum
submerged jet diffusion stilling n. batık jet difüzyon havuzu
submerged orifice n. batık orifis
submerged jump n. batık camp
submerged weight n. batık ağırlık
submerged spillway n. batık dolu savak
submerged roller n. batık çevriler
submerged intake n. batık su alma yapısı
submerged drop n. batık şüt
submerged arc welding of steels n. çeliklerin tozaltı ark kaynağı
submerged pump n. dalgıç pompa
submerged electrode n. daldırık elektrot
submerged heating n. daldırmalı ısıtma
submerged-arc furnace n. daldırılmış ark fırını
submerged combustion vaporizer n. daldırmalı yanma tipi buharlaştırıcı
submerged electrode furnace n. daldırık elektrotlu fırın
submerged aerator n. dalgıç havalandırıcı
air gap with submerged feed incorporating air inlet plus overflow n. hava girişli ve taşkınlı daldırılmış beslemeli hava boşluğu
partial submerged jet n. kısmen batmış jet
column-type submerged arc welding machine n. kolonlu tozaltı kaynak makinesi
submerged sand n. su altındaki kum
submerged clay stratum n. su altındaki kil tabakası
submerged formwork n. su altı kalıbı
submerged ash conveyor n. su altı cüruf çıkarıcısı
submerged bilge pump n. sualtı sintine pompası
submerged weight n. su altındaki ağırlık
submerged unit weight n. su altındaki birim ağırlık
submerged orifice n. sualtı ağız
submerged arc furnace n. su altı ark fırını
submerged arc welding n. toz altı ark kaynağı
wire electrodes and wire-flux combinations for submerged arc welding n. tozaltı ark kaynağı için tel elektrotlar ve tel-toz kombinosyonları
fluxes for submerged arc welding n. tozaltı ark kaynağı için tozlar
submerged arc welded non-alloy and alloy steel tubes n. toz altı kaynaklı alaşımsız ve alaşımlı çelik borular
submerged coil condenser n. taşmalı kondenser
submerged arc welding n. tozaltı kaynağı
submerged-arc welding n. toz kaynağı
submerged welding n. tozaltı kaynağı
submerged arc welded n. toz altı ark kaynaklı
radiographic testing of the weld seam of submerged arc-welded steel tubes n. tozaltı-ark kaynağıyla kaynak edilmiş çelik boruların kaynak dikişinin radyografik muayenesi
submerged arc welding n. tozaltı ark kaynağı
submerged arc welding n. tozaltı kaynak
weldclad-submerged cladding machine n. weldclad-tozaltı sert kaynak kaplama makinesi
wire and tubular cored electrodes and electrode-flux combinations for submerged arc welding of high strength steels n. yüksek mukavemetli çeliklerin tozaltı ark kaynağı için tel ve boru biçiminde özlü elektrotlar ve elektrot toz kombinasyonları
semi-submerged adj. yarı dalmış
Construction
longitudinal submerged arc welding n. boyuna tozaltı kaynağı
submerged density n. derinliğe ve zemin türüne bağlı çamur hattı altında kalan batık yoğunluk
submerged areas n. su altında kalan bölümler
Automotive
submerged fuel pump n. dalgıç pompa
submerged arc welding n. toz altı ark kaynağı
Transportation
submerged tube tunnel n. tüp geçit
Marine
submerged breakwater for circulating flow n. akım sirkülasyonu batık dalgakıranı
submerged breakwater type outlet n. batık dalgakıran tipi çıkış
submerged horizontal plate n. batık yatay levha
submerged tunnel n. batık tünel
submerged tube n. batık tüp
submerged canyon n. batık kanyon
submerged breakwater works n. batık dalgakıran işleri
submerged outfall n. batık boşaltma deliği
submerged breakwater n. batık dalgakıran
submerged weir n. batık set
submerged mound n. batık taş dolgu
submerged vegetation n. batık bitkiler
submerged valley n. batık vadi
block-type submerged breakwater n. blok tip batık dalgakıran
flexible submerged breakwater n. esnek yarı batık dalgakıran
submerged breakwater with wide crown n. geniş kronmanlı batık dalgakıran
wide crown submerged mound n. geniş tepeli batık dolgu
submerged depth of crown n. kronman batık derinliği
submerged discharge n. su altına boşaltılan suyun debisi
perched beach-type submerged breakwater n. tünek sahil tipi sualtı dalgakıran
semi-submerged catamaran n. yarı-batık sal
Chemistry
submerged and solid state fermentation n. batık ve katı faz fermentasyonu
Biochemistry
submerged fermentatio n. batık kültür fermantasyon
submerged fermentation process n. batık kültür fermentasyonu
Marine Biology
submerged vegetation n. batmış bitkiler
submerged vegetation n. sualtı bitkileri
Environment
submerged membrane system n. batık membran sistemi
submerged membrane bioreactor n. batık membran biyoreaktör
submerged tunnel n. deniz dibi tüneli
submerged breakwater n. deniz dibi mendireği
Geography
submerged valley n. batık vadi
submerged shoreline n. batık kıyı
submerged valley n. batık koyak
Military
submerged displacement n. dalışta deplasman
submerged attack n. sualtından hücum
Ottoman Turkish
to be submerged v. gark olmak
be submerged v. gark olmak