Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | surrender to (someone or something) v. | (birine/bir şeye) teslim olmak | ||
It would be facile to see NAFTA as Canada's surrender to economic destiny. Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması'nı Kanada'nın ekonomik kaderine teslim olması olarak görmek kolaycılık olur. More Sentences |