| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | swede n. | isveçli | ||
|
The conference was attended by delegates from various countries, including Swedes. Konferansa aralarında İsveçlilerin de bulunduğu çeşitli ülkelerden delegeler katıldı. More Sentences |
||||
| General | swede n. | sarı şalgam | ||
|
She used swede as an ingredient in her hearty winter stew. Doyurucu kış yahnisine sarı şalgam da ekledi. More Sentences |
||||
| General | swede n. | bir tür şalgam | ||
| Botanic | ||||
| Botanic | swede n. | kalın soğanlı yenebilir sarı renkli kökü olan bir turp | ||
| Botanic | swede n. | şalgam bitkisinin yenebilir büyük sarı renkli kökü | ||
| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | swede turnip n. | bir tür şalgam |
