taraflı - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

taraflı



Bedeutungen von dem Begriff "taraflı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 24 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
taraflı partial adj.
General
taraflı partisan n.
taraflı partizan n.
taraflı unfair adj.
taraflı biassed adj.
taraflı tendentious adj.
taraflı sided adj.
taraflı biased adj.
taraflı interested adj.
taraflı coloured adj.
taraflı prejudiced adj.
taraflı one-sided adj.
taraflı one-way adj.
taraflı slanted adj.
taraflı tendencious adj.
taraflı tendential adj.
taraflı aspected adj.
taraflı coloured adj.
taraflı part adj.
taraflı prepossessed adj.
taraflı skewed adj.
taraflı slant adj.
taraflı slanter [australia] adj.
Idioms
taraflı in the tank adj.

Bedeutungen, die der Begriff "taraflı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 480 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
iki taraflı çalışan casus double agent n.
tek taraflı görüşmeler unilateral talks n.
tek taraflı hareket unilateral action n.
çok taraflı zarar collateral damage n.
dokuz taraflı enneahedron n.
çok taraflı anlaşmalar multilateral agreements n.
çok taraflı anlaşma multilateral agreement n.
tek taraflı bağımlılık dependency n.
çok taraflı görüşmeler multilateral talks n.
tek taraflı karar unilateral determination n.
tek taraflı barışı koruma çabası unilateral peace-keeping n.
çok taraflı anlaşma multi-lateral agreement n.
çift taraflı kuşatma double envelopment n.
tek taraflı aşk one sided love n.
iki taraflı alt yapı bilateral infrastructure n.
tek taraflı boşanma unilateral divorce n.
iki taraflı iletişim bilateral communication n.
çift taraflı kazanç win-win n.
tek taraflı felç unilateral paralysis n.
çift taraflı bant double-sided tape n.
tüm tarafların anlamlı bir şekilde bir şeyler katılabileceği kapsayıcı, çok taraflı bir sistem panarchy n.
iki taraflı zatürre double pneumonia n.
iki taraflı altyapı bilateral infrastructure n.
iki taraflı simetrik bir hayvanı sağ ve sol yarı olmak üzere ikiye bölen orta düzlem median plane n.
iki taraflı simetrik bir hayvanı sağ ve sol yarı olmak üzere ikiye bölen orta düzlem mesial plane n.
iki taraflı olan kıyaslama terimi middle term n.
tek taraflı etkileşim one-way street n.
çift taraflı elyaf halı ingrain carpet n.
eskiden silah olarak kullanılan çift taraflı, büyük bir bıçak couteau n.
taraflı araştırma inquisitor n.
taraflı sorgulama inquisitor n.
bir tür tek taraflı balta pulaski n.
bir tür tek taraflı balta pulaski tool n.
taraflı davranmak take sides v.
taraflı davranmak err v.
taraflı hale getirmek partialize v.
taraflı hale getirmek partialise v.
tek taraflı hale getirmek partialise v.
taraflı bilgi sağlamak spoon-feed v.
dört taraflı quadripartite adj.
çift taraflı double edged adj.
üç taraflı trilateral adj.
üç taraflı tripartite adj.
çift taraflı bipartite adj.
çift taraflı two way adj.
iki taraflı bilateral adj.
tek taraflı ex parte adj.
çift taraflı reciprocal adj.
tek taraflı one sided adj.
iki taraflı reversible adj.
çok taraflı multilateral adj.
iki taraflı reciprocal adj.
iki taraflı bivious adj.
çift taraflı bivious adj.
iki taraflı (kumaş) double-faced adj.
çok taraflı many-sided adj.
çift taraflı double-faced adj.
tek taraflı single-sided adj.
tek taraflı single-acting adj.
çift taraflı two-sided adj.
iki taraflı mutual adj.
tek taraflı one-sided adj.
iki taraflı bipartite adj.
kısmi tek taraflı partial unilateral adj.
tek taraflı unilateral adj.
her taraflı all-round adj.
her taraflı comprehensive adj.
çift taraflı reciprocous [obsolete] adj.
iki taraflı reciprocous [obsolete] adj.
çift taraflı reciprok adj.
iki taraflı reciprok adj.
çift taraflı reciproque [obsolete] adj.
iki taraflı reciproque [obsolete] adj.
çift taraflı two-part adj.
iki taraflı toplantı bilateral adj.
çift taraflı toplantı bilateral adj.
tek taraflı homonymous adj.
çift taraflı reversible adj.
çok taraflı multipartite adj.
tek taraflı (argüman, bakış açısı) one-legged adj.
taraflı (argüman, bakış açısı) one-legged adj.
tek taraflı one-way adj.
tek taraflı run-over adj.
tek taraflı kullanılan run-over adj.
(ilişki) cinsel hayata tek taraflı düşkünlük yaşanan imparlibidinous adj.
(bir ilişkide) libidosu tek taraflı yüksek olan imparlibidinous adj.
iki taraflı double-sided adj.
… taraflı -sided adj.
tek taraflı single-action adj.
tek taraflı single-surfaced adj.
tek taraflı single-track adj.
dört taraflı four-party adj.
iki taraflı olarak bifacially adv.
tek taraflı olarak unilaterally adv.
taraflı olarak biasedly adv.
taraflı bir biçimde prejudicedly adv.
çift taraflı olarak bipartitely adv.
eş taraflı bir biçimde ipsilaterally adv.
tek taraflı one sidedly adv.
taraflı olarak partially adv.
tek taraflı olarak ex parte adv.
taraflı bir şekilde biassedly adv.
çift taraflı bir şekilde bilaterally adv.
Phrasals
tek taraflı olarak hiçe saymak rip up v.
taraflı yazı yazmak slant toward v.
taraflı bir şey sunmak slant toward v.
Phrases
taraflı yazı yazmak slant in favor of (someone or something) v.
taraflı bir şey sunmak slant in favor of (someone or something) v.
taraflı yazı yazmak slant toward (someone or something) v.
taraflı bir şey sunmak slant toward (someone or something) v.
Colloquial
tek taraflı sevdalanma squish n.
(bir kimseye) tek taraflı vurulma squoosh n.
tek taraflı aşk squoosh n.
hisler tek taraflı değil the feeling is mutual expr.
Idioms
tek taraflı ilişki a one-way street n.
iki taraflı menfaat elde etmek butter (one's) bread on both sides v.
iki taraflı çıkar sağlamak butter (one's) bread on both sides v.
iki taraflı yarar sağlamak butter (one's) bread on both sides v.
iki taraflı menfaat elde etmek have (one's) bread buttered on both sides v.
iki taraflı çıkar sağlamak have (one's) bread buttered on both sides v.
iki taraflı yarar sağlamak have (one's) bread buttered on both sides v.
iki taraflı menfaat elde etmek have your bread buttered on both sides v.
iki taraflı çıkar sağlamak have your bread buttered on both sides v.
iki taraflı yarar sağlamak have your bread buttered on both sides v.
iki taraflı menfaat elde etmeye çalışmak want (one's) bread buttered on both sides v.
iki taraflı çıkar sağlamaya çalışmak want (one's) bread buttered on both sides v.
iki taraflı menfaat elde etmek/çıkar sağlamak butter (one's) bread on both sides v.
zarar görmeden iki taraflı oynamak hold the stick in the middle v.
uyarmadan taraflı ve haksız değişiklikler yapmak move the goal v.
uyarmadan taraflı ve haksız değişiklikler yapmak move the goalposts v.
tek taraflı bir ilişki olmak be a one-way street v.
Trade/Economic
arz taraflı politikalar supply-side policies n.
çok taraflı yatırım anlaşması multilateral agreement on investment n.
çok taraflı antlaşma multilateral agreement n.
çok taraflı anlaşma multilateral agreement n.
çok taraflı döviz kurları multilateral exchange rates n.
çok taraflı uyumlaştırılmış standartlar multilaterally harmonised standards n.
çok taraflı yatırım garanti ajansı multilateral investment guarantee agency (miga) n.
çok taraflı yardim multilateral aid n.
çok taraflı anlaşma imzacısı multilateral agreement signatory n.
çok taraflı düzenleme multilateral arrangement n.
Çok taraflı yatırım garanti kurumu multilateral investment guarantee agency n.
çok taraflı yardım multilateral aid n.
çift taraflı tekel bilateral monopoly n.
çift taraflı işlem straddle n.
gümrük vergisinin çok taraflı olarak uygulanmaması duty suspension n.
iki taraflı uyumlaştırılmış standartlar bilaterally harmonised standards n.
ıki taraflı antlaşma bilateral agreement n.
iki taraflı monopol bilateral monopoly n.
iki taraflı düzenleme bilateral arrangement n.
iki taraflı kusur klozu both to blame collision clause n.
iki taraflı tekel bilateral monopoly n.
iki taraflı sözleşme synallagmatic contract n.
iki taraflı işlemler principal to principal n.
iki taraflı sözleşme bilateral contract n.
iki taraflı anlaşma bilateral agreement n.
iki taraflı antlaşma bilateral agreement n.
tek taraflı takas unilateral compensation n.
tek taraflı test one sided test n.
tek taraflı sözleşme one sided contract n.
tek taraflı düzenleme unilateral arrangement n.
tek taraflı beyan unilateral declaration n.
tek taraflı uyarlanmış standart unilaterally aligned standard n.
tek taraflı anlaşma unilateral agreement n.
tek taraflı mahsup unilateral tax credit n.
tek taraflı sözleşme unilateral contract n.
tek taraflı fesih unilateral cancellation n.
tek taraflı tarife indirimi unilateral tariff discount n.
tek taraflı irade unilateral will n.
tek taraflı sözleşme nude contract n.
tek taraflı işlemler unilateral transactions n.
uluslararası çok taraflı anlaşma international multilateral agreement n.
üç taraflı ticaret anlaşması trilateral trade agreement n.
üç taraflı ticaret anlaşması tripartite trade agreement n.
pazarlama tekniği olarak taraflı anketlere başvurma push polling n.
aynı anda çift taraflı mağlubiyet almak whipsawing v.
Law
yasal olarak uygulanabilir olmayan bir vaade dayalı, tek taraflı sözleşme nudum pactum n.
bir tarafın tek taraflı irade beyanı unilateral declaration of will of a party n.
çok taraflı antlaşma multilateral treaty n.
çok taraflı hukuki işlemler multilateral legal transactions n.
iki taraflı dava adversary suit n.
iki taraflı akit synallagmatic contract n.
iki taraflı ticaret anlaşmaları bilateral trade agreements n.
iki taraflı akit bilateral contract n.
iki taraflı takip işlemi adversary proceeding n.
iki taraflı anlaşma bilateral agreement n.
iki taraflı akit reciprocal contract n.
iki taraflı sözleşme reciprocal contract n.
iki taraflı kontrat reciprocal contract n.
iki taraflı mukavele bilateral contract n.
taraflı olma partiality n.
tek taraflı fesih unilateral rescission n.
tek taraflı sorumluluk single liability n.
tek taraflı sözleşme unilateral contract n.
tek taraflı akit one-sided contract n.
tek taraflı anlaşma unilateral contract n.
tek taraflı akit unilateral contract n.
tek taraflı fiiller unilateral acts n.
tek taraflı ölümle sonuçlanan trafik kazası traffic accident resulting in the death of one party n.
tek taraflı hukuki işlemler unilateral legal transactions n.
tek taraflı akit deed poll n.
tek taraflı fesih unilateral cancellation n.
tek taraflı ölüm single-party death n.
tek taraflı anlaşma unilateral agreement n.
tek taraflı sözleşme one-sided contract n.
tek taraflı işlem unilateral act n.
tek taraflı irade açıklaması unilateral declaration of intention n.
tek taraflı sözleşme unilateral agreement n.
tek taraflı ölümle sonuçlanan trafik kazası traffic accident resulting in single-party death n.
tek taraflı savunma special pleading n.
(roma hukuku) tek taraflı vaat pollicitation n.
taraflı soruşturma inquisition n.
tek taraflı ön araştırma precognition [scotland] n.
tek taraflı ön inceleme precognition [scotland] n.
tek taraflı ön araştırmada elde edilen kanıt precognition [scotland] n.
tek taraflı tahvil single bill n.
tek taraflı vaat içeren nude adj.
çok taraflı multilateral adj.
çift taraflı bilateral adj.
iki taraflı bilateral adj.
iki taraflı yapılan taahhüde ait synallagmatic adj.
tek taraflı arbitrary adj.
tek taraflı ex parte adj.
üç taraflı tripartite adj.
tek taraflı celseye ilişkin ex parte adj.
iki taraflı biparted adj.
(yasal bir sözleşme şartı) tek taraflı potestative adj.
Politics
üç taraflı ilişkiler kurma trilateralism n.
üç taraflı anlaşmalar yapma trilateralism n.
üç taraflı müzakerelere katılma trilateralism n.
çok taraflı antlaşmalar multilateral treaties n.
çok taraflı denetim multilateral surveillance n.
çok taraflı kalkınma bankası multilateral development bank n.
çok taraflı anlaşma multilateral agreement n.
çok taraflı kuvvet multilateral force n.
çok taraflı denetim multi-lateral surveillance n.
çok taraflı işbirliği multilateral cooperation n.
çok taraflı kalkınma bankası multilateral development bank (mdb) n.
çok taraflı taahhüt multilateral commitment n.
çok taraflı diplomasi multilateral diplomacy n.
çok taraflı ilişkiler multilateral relations n.
çok taraflı sözleşme multilateral convention n.
çift taraflı gözetim bilateral surveillance n.
çift taraflı kontrol rejimi double checking regime n.
çift taraflı ajan double secret agent n.
çok taraflı anlaşma charter n.
çok taraflı antlaşma multilateral treaty n.
çift taraflı ajan double agent n.
çok taraflı ticaret müzakeresi multilateral trade negotiation n.
iki taraflı çalışan ajan dual agent n.
iki taraflı anlaşma bilateral agreement n.
iki taraflı bağış sağlayan bilateral donor n.
iki taraflı gözetim konusunda karar decision on bilateral surveillance n.
iki taraflı gözetim bilateral surveillance n.
iki taraflı anlaşma bilateral arrangement n.
kural koyucu nitelikleri bulunan çok taraflı anlaşma convention n.
tek taraflı unilateral n.
taraflı oy complimentary vote n.
tek taraflı nükleer silahsızlanma unilateral nuclear disarmament n.
tek taraflı fesih unilateral cancellation n.
tek taraflı ateşkes unilateral ceasefire n.
tek taraflı anlaşma unilateral agreement n.
üye ülkelerin politikaları üzerinde iki taraflı gözetim kararı decision on bilateral surveillance over members' policies n.
uruguay turu çok taraflı ticaret müzakereleri uruguay round multilateral trade negotiations n.
üç taraflı ticaret triangular trade n.
tek taraflı silahsızlanmayı savunan kimse unilateralist n.
tek taraflı silah bırakmayı savunan kimse unilateralist n.
çift taraflı bipartizan adj.
bir taraflı unilateral adj.
çok taraflı multilateral adj.
çift taraflı bipartisan adj.
tek taraflı silahsızlanmayı savunan unilateralist adj.
tek taraflı silah bırakmayı savunan unilateralist adj.
iki taraflı biparty adj.
çok taraflı şekilde multilaterally adv.
Institutes
bölgesel ve çok taraflı işbirliği dairesi department of regional and multilateral cooperation n.
çok taraflı ilişkiler ve uluslararası kuruluşlar dairesi department of multilateral relations and international organizations n.
çok taraflı ekonomik işler genel müdürlüğü directorate general of multilateral economic affairs n.
çok taraflı ekonomik işler genel müdür yardımcılığı deputy directorate general for multilateral economic affairs n.
çok taraflı siyasi işler genel müdürlüğü directorate general of multilateral political affairs n.
çok taraflı ilişkiler şube koordinatörlüğü coordination office of multilateral relations n.
çok taraflı ilişkiler dairesi department of multilateral relations n.
çok taraflı yatırım garanti ajansı multilateral investment guarantee agency n.
Media
taraflı haber fake news n.
Technical
bir taraflı devre unilateral circuit n.
çift taraflı sayfa double-sided page n.
çift taraflı ileri-geri hareketli testere double-blade reciprocating saw n.
çift taraflı vanlilatör bifurcated fan n.
çift taraflı üfleç bifurcated fan n.
çok taraflı püskürtücü all-round spray n.
çift taraflı ayna two-way mirror n.
çift taraflı kilit lever lock n.
çift taraflı baskı double-sided printing n.
çift taraflı vantilatör bifurcated fan n.
iki taraflı dikenli tel çiti double apron fence n.
iki taraflı planya tezgahı jim crow n.
iki taraflı simetrik bilaterally symmetrical n.
iki taraflı simetri bilateral symmetry n.
iki taraflı mutabakat bilateral conformity n.
taraflı yöntem biased method n.
tek taraflı test asymmetrical test n.
tek taraflı test one-tailed test n.
tek taraflı test one-sided test n.
tek taraflı test single tail test n.
çift taraflı balta double ax n.
çift taraflı balta double–bit ax n.
çift taraflı balta stone ax n.
çift taraflı balta swamping ax n.
çift taraflı kilit janus-faced lock n.
çift taraflı mührün ters tarafı counterseal n.
iki taraflı dönüştürmek interconvert v.
çift taraflı two-way adj.
çift taraflı double sided adj.
çift taraflı içbükey concavo-concave adj.
iki taraflı reciprocal adj.
tek taraflı unilateral adj.
tek taraflı katalize olmuş single-site-catalyzed adj.
tek taraflı one-sided adj.
tek taraflı single-ended adj.
tek taraflı side adj.
Computer
çift taraflı disket double sided diskette n.
tek taraflı disket single sided diskette n.
çift taraflı double-sided adj.
Informatics
çift taraflı yazdırma 2-sided printing n.
çift taraflı kart double-sided board n.
iki taraflı bilinmeyenli inceleme double-blind study n.
çift taraflı double-sided adj.
Telecom
çift taraflı paket dual inline package n.
çift taraflı paket anahtarı dual inline package switch n.
iki taraflı eş zamanlama bilateral synchronization n.
iki taraflı denetim bilateral control n.
iki taraflı bilinmeyenli durum double blind condition n.
Mechanic
çift taraflı kesici uç double sided insert n.
tek taraflı kesici uç single sided insert n.
iki taraflı planya tezgahı jim-crow n.
Textile
çift taraflı giyilebilen kıyafet turnabout n.
ilk olarak kidderminster tarafından üretilmiş, ham halindeyken boyanmış çift taraflı halı türü kidderminster n.
çift taraflı kumaş reversible n.
çift taraflı giysi reversible n.
çift taraflı elyaf halı ingrain n.
çift taraflı şönil halı smyrna n.
çift taraflı giyilebilen two-way adj.
Woodworking
bir taraflı kalınlık planya makinesi one side thickness planing machine n.
Automotive
çift taraflı bant double coated tape n.
çift taraflı trapez konik segman taper faced keystone ring n.
çift taraflı tornavida double offset screwdriver n.
çift taraflı yaprak anahtar open-end double-head wrench n.
iki taraflı saplama tap end stud n.
iki taraflı saplama double end stud n.
tek taraflı trapez konik segman taper faced wedge type compression ring n.
tek taraflı trapez segman internal chamfer ring n.
tek taraflı v alın kaynağı single v butt weld n.
Railway
çift taraflı çalışan hat track for two-way working n.
çift taraflı bileşik makas two-way track n.
Aeronautic
iki taraflı hava taşıma sözleşmesi bilateral air service agreement n.
iki taraflı hava ulaştırma anlaşması bilateral air transport agreement n.
iki taraflı transduyser bilateral transducer n.
iki taraflı hava taşıma sözleşmesi bilateral air transport agreement n.
iki taraflı hava ulaştırma anlaşması bilateral air service agreement n.
Marine
deniz taraflı taş kaplama elemanları stone pitched seaward armour units n.
deniz taraflı taş kaplama stone pitched seaward slope revetment n.
iki taraflı spectrum two-sided spectrum n.
tek taraflı fark one-sided difference n.
tek taraflı spektrum one-sided spectrum n.
maine'de balıkçılık için kullanılan çift taraflı tekne türü peapod n.
Mining
tek taraflı madenci kazması poll pick n.
Medical
çift taraflı baş ağrısı double-sided headache n.
çift taraflı inme diplegia n.
diyafragmanın tek taraflı yüksekliği hemidiaphragm elevation n.
eşzamanlı oluşan iki taraflı kalça kırığı spontaneous bilateral hip fractures n.
elektif tek taraflı şaşılık cerrahisi elective unilateral strabismus surgery n.
iki taraflı asimetrik çıkık asymmetric bilateral traumatic dislocation n.
iki taraflı retikülonodüler dansiteler bilateral reticulonodular densities n.
iki taraflı vokal kord paralizisi bilateral vocal cord paralysis n.
iki taraflı kıvrımlı internal karotis arter bilateral tortuous internal carotid artery n.
iki taraflı travmatik patella kırığı bilateral traumatic patella fracture n.
internal karotis arterin iki taraflı kıvrılması bilateral tortuosity of the internal carotid artery n.
iki taraflı hipoglossal schwannom bilateral hypoglossal schwannoma n.
iki taraflı kıvrılma bilateral tortuosity n.
iki taraflı ikinci brankiyal yarık kisti bilateral second branchial cleft cyst n.
iki taraflı felç diplegia n.
iki taraflı intraserebral kalsifikasyon bilateral intracerebral calcification n.
iki taraflı stapes agenezisi bilateral stapes agenesis n.
iki taraflı periferik tipte fasiyal paralizi peripheral facial paralysis developed on both sides n.
iki taraflı serebellopontin köşede lipom bilateral cerebellopontine angle lipoma n.
izole tek taraflı hipoglossal sinir ve vokal kord paralizisi isolated unilateral hypoglossal nerve and vocal cord paralysis n.
iki taraflı travmatik kalça çıkığı bilateral traumatic dislocation of the hip n.
iki taraflı kazanılmış dış kulak yolu stenozu bilateral acquired external auditory canal stenosis n.
iki taraflı hidroüreteronefroz bilateral hydronephrosis n.
iki taraflı kalça boyun kırığı bilateral femoral neck fracture n.
lezyonların tek taraflı yerleşimi unilateral localisation of the lesions n.
lezyonların tek taraflı yerleşimi unilateral localization of the lesions n.
lezyonların çift taraflı yerleşimi bilateral localisation of the lesions n.
lezyonların çift taraflı yerleşimi bilateral localization of the lesions n.
pektoralis majör kasının tek taraflı yokluğu unilateral absence of pectoralis major muscle n.
sağ taraflı aksesuar atriyoventriküler iletim right-sided accessory atrioventricular conduction n.
sol taraflı intraoküler ağrı left-sided intraocular pain n.
tek taraflı vokal kord paralizi unilateral vocal cord paralysis n.
tek taraflı peritubal adezyon unilateral peritubal adhesion n.
tek taraflı kısmi kalça artroplastisi unilateral partial hip arthroplasty n.
tek taraflı salpingoooferektomi unilateral salpingo-oophorectomy n.
tek taraflı tonsillektomi unilateral tonsillectomy n.
tek taraflı izole hipoglossal sinir paralizisi isolated unilateral hypoglossal nerve paralysis n.
tek taraflı spinal anestezi unilateral spinal anaesthesia n.
tek taraflı baş ağrısı single-sided headache n.
tek taraflı diz artroplastisi unilateral knee arthroplasty n.
tek taraflı masif over ödemi unilateral massive ovarian edema n.
tek taraflı masseter hipertrofisi unilateral masseter hypertrophy n.
tek taraflı fluktuasyon vermeyen servikal lenfadenomegali unilateral nonfluctuating cervical lymphadenopathy n.
tek taraflı baş ağrısı one-sided head pain n.
tek taraflı baş ve boyun ağrısı one-sided head and neck pain n.
tek taraflı boyun ağrısı one-sided neck pain n.
tek taraflı baş ağrısı one-sided headache n.
tek taraflı labial yağ yastığı flebi one-sided labial fat pad flap n.
tek taraflı kalıcı rekurren laringeal sinir paralizi unilateral permanent recurrent laryngeal nerve palsy n.
tek taraflı aksiller akantozis nigrikans unilateral axillary acanthosis nigricans n.
travmatik asimetrik iki taraflı kalça çıkığı traumatic asymmetrical bilateral hip dislocation n.
tek seansta iki taraflı total diz artroplastisi single-staged bilateral total knee arthroplasty n.
tek taraflı cilt koruyucu mastektomi unilateral skin sparing mastectomy n.
tek taraflı gecici rekurren laringeal sinir paralizisi unilateral transient recurrent laryngeal nerve palsy n.
vücudun tek taraflı büyümesi hemihypertrophy n.
Psychology
çift taraflı yarı körlük bitemporal hemianopsic n.
iki taraflı transfer bilateral transfer n.
iki taraflı motor koordinasyonu bilateral motor coordination n.
iki taraflı soy bilateral descent n.
tek taraflı ihmal unilateral neglect n.
iki taraflı mürekkep lekelerini kullanan bir test inkblot test n.
iki taraflı mürekkep lekelerini kullanan bir test rorschach n.
eş taraflı ipsilateral adj.
karşı taraflı contralateral adj.
tek taraflı unilateral adj.
Physiology
çift taraflı reciprocal adj.
Pathology
iki taraflı küçük böbrek bilateral small kidney n.
tek taraflı küçük böbrek unilateral small kidney n.
Food Engineering
çift taraflı bilateral adj.
Math
bir taraflı ağırlıklı öteleme operatör sistemi system of unilateral weighted shift operator n.
maksimal iki taraflı idealler maximal two-sided ideals n.
Geometry
geometrik olarak uzun bir şeridin bir ucunu 180 derece bükerek diğer ucu ile birleştirilmesiyle elde edilen tek taraflı yüzey möbius band n.
üç taraflı threesided adj.
Statistics
eşit taraflı test equal tails test n.
iki taraflı test two sided test n.
iki taraflı test double tailed test n.
iki taraflı üstel bilateral exponential n.
tek taraflı (hipotez testi) one-tailed adj.
Physics
çok taraflı (nükleer) kuvvet mlf (multilateral (nuclear) force) abrev.
Biology
iki taraflı simetri bilateral symmetry n.
Marine Biology
solungaç ve böbrekleri çift taraflı olan deniz gastropodlarını içeren bir sınıflandırma zygobranchia n.
çift taraflı simetrik deniz oluşumlarından meydana gelen küçük bir sınıf class scaphopoda n.
solungaç ve böbrekleri çift taraflı olan zygobranchiate adj.
Zoology
iki taraflı simetrik olan (hayvan) diplozoic n.
tek taraflı secund adj.
Botanic
genellikle orman ve yamaçlardaki nemli asit topraklarında yetişen, çift taraflı yaprakları olan büyük ve tüylü bir eğrelti otu lady fern (athyrium filix-femina) n.
iki taraflı simetrik gametofitleri bulunan ciğerotlarını içeren bir familya sphaerocarpaceae n.
çift taraflı two-parted adj.
tek taraflı excentric adj.
tek taraflı secund adj.
Education
çok taraflı multi disciplinary adj.
History
birleşik krallık ve izlanda arasında tek taraflı olarak avlanma sınırı ihlalinden kaynaklanan üç anlaşmazlıktan her biri cod war n.
Military
çift taraflı kuşatma pincer movement n.
çok taraflı radar izleme multi radar tracking n.
çift taraflı kuşatma double envelopment n.
çok taraflı ihracat denetimi koordinasyon komitesi coordinating committee for multilateral export controls n.
dört taraflı tahkikat four-way-check n.
tek taraflı dikenli tel single-apron fence n.
tek taraflı bağımsızlık ilanı unilateral declaration of independence n.
tek taraflı frekans dağıtımı unilateral frequency distribution n.
tek taraflı kuşatma single envelopment n.
tek taraflı silahları kontrol tedbiri unilateral arms control measure n.
tek taraflı devre unilateral circuit n.
tek taraflı görev unilateral function n.
üç taraflı beyan trilateral statement n.
eskiden ispanyol piyadeleri ve cellatların kullandığı iki taraflı uzun ve ağır kılıç espadon n.
çift taraflı kuşatmanın bir bölümü pincer n.
Hunting
çift taraflı balta bipennis n.
Music
hindistan'a özgü, özellikle pencap'ta yaygın bir tür çift taraflı davul dhol n.
Librarianship
(kütüphanede) iki taraflı kitaplık range n.
Abbreviation
tek taraflı bağımsızlık ilanı udi (unilateral declaration of independence) n.
Archaic
çift taraflı savaş baltası twibill n.
çift taraflı savaş baltası taşıyan twibilled adj.
tek taraflı singular adj.