tatar - Türkisch Englisch Wörterbuch

tatar

Bedeutungen von dem Begriff "tatar" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
tatar n. tatar
Ivan IV (Ivan the Terrible) forced many Tatars to convert from Islam to Christianity.
4. Ivan (Korkunç Ivan) birçok Tatarı İslam'dan Hıristiyanlığa geçmeye zorlamıştır.

More Sentences
tatar n. tatarca
Do you understand Tatar?
Tatarca anlıyor musun?

More Sentences

Bedeutungen von dem Begriff "tatar" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
tatar tatar n.
Ivan IV (Ivan the Terrible) forced many Tatars to convert from Islam to Christianity.
4. Ivan (Korkunç Ivan) birçok Tatarı İslam'dan Hıristiyanlığa geçmeye zorlamıştır.

More Sentences
tatar tartar n.
tatar tatarian n.
tatar tartar adj.
tatar tartarian adj.
tatar tartaric adj.
tatar tataric adj.

Bedeutungen, die der Begriff "tatar" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 50 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
tatar dili tatar language n.
Yandex search engine started supporting Tatar language too.
"Yandex" arama motoru Tatar dilini de desteklemeye başladı.

More Sentences
moğol tatar mongol tatar n.
tatar şiiri tatar poetry n.
tatar yayı crossbow n.
tatar özerk cumhuriyeti tatar autonomous republic n.
tatar cumhuriyeti tatar republic n.
tatar yayında okun durduğu oluk chase [obsolete] n.
tatar yayı balister n.
bir tatar sülalesi kibitka n.
tatar göçebe topluluğu horde n.
eskiden tatar yayını çekerek esnetmek için kullanılan düzenek mouline n.
tatar yayını esnetmek veya vincin gövdesini döndürmek için kullanılan taşınabilir palanga moulinet n.
tatar yayı levyesi gaffle n.
Politics
kara tatar qaray n.
kara tatar qarai n.
kara tatar qaraei n.
Technical
tatar yayı crossbow n.
Mechanic
eskiden tatar yayını bükmek için kullanılan küçük bir vinç windlass n.
Gastronomy
tatar bifteği cannibal mound n.
tatar böreği minced meat in pastry dough with spiced yoghourt n.
Botanic
tatar hanımeli tartarian honeysuckle n.
tatar hanımeli bush honeysuckle n.
tatar hanımeli lonicera tatarica n.
tatar hanımeli bush honeysuckle n.
tatar hanımeli lonicera tatarica n.
tatar hanımeli bush honeysuckle n.
tatar hanımeli lonicera tatarica n.
tatar hanımeli fly honeysuckle n.
Social Sciences
kazaklarla ve başkurtlarla akraba olup orta asya’da yaşayan tatar halkı teptiar n.
kazaklarla ve başkurtlarla akraba olup orta Asya’da yaşayan tatar halkının üyesi olan kimse teptiar n.
hsiung-nu halkı ile akraba olan bir erken dönem tatar halkı ti n.
eskiden kuzey çin'i yönetmiş bir tatar halkının mensubu toba n.
History
kuzeybatı çin'de yaşamış bir erken dönem tatar halkı hu n.
Geography
tatar boğazı tatar straight n.
tatar körfezi gulf of tatary n.
tatar körfezi gulf of tatary n.
tatar körfezi gulf of tatary n.
altay dağlarının tatar alt bölümünün üyesi olan dağ cherneviye tatar n.
Military
ortaçağda kullanılan büyük bir tatar yayı arbalist n.
ortaçağda kullanılan büyük bir tatar yayı arbelest n.
tatar yayı (arbalet) kullanan asker arbalist n.
tatar yayı (arbalet) kullanan asker arbalest n.
tatar yayı (arbalet) kullanan asker arcubalist n.
tatar yayı (arbalet) kullanan asker arbalester n.
tatar yayı (arbalet) kullanan asker arbalister n.
tatar yayı (arbalet) kullanan asker arblast n.
tatar yayı (arbalet) kullanan asker arblaster n.
tatar yayı (arbalet) kullanan asker arcubalister n.
Hunting
tatar yayı çentiği cock n.
Archaic
tatar ya da moğol hükümdarı cham n.