Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
toll
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Bedeutungen von dem Begriff
"toll"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 60 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
toll
n.
şehirlerarası telefon ücreti
2
General
toll
n.
ayak bastı bedeli
3
General
toll
n.
şehirler ya da milletler arası telefon konuşmalarından alınan ücret
4
General
toll
n.
geçmelik
5
General
toll
n.
çan sesi
6
General
toll
n.
geçiş parası
7
General
toll
n.
pay
8
General
toll
n.
resim
9
General
toll
n.
saatin çalması
10
General
toll
n.
işgaliye bedeli
11
General
toll
n.
telefon ücreti
12
General
toll
n.
yol ve köprü parası
13
General
toll
n.
milletlerarası telefon ücreti
14
General
toll
n.
köprü geçişlerinden alınan ücret
15
General
toll
n.
köprü geçiş parası
16
General
toll
n.
mürüriye
17
General
toll
n.
yol parası
18
General
toll
n.
yer parası
19
General
toll
n.
(yol vb) geçiş ücreti
20
General
toll
n.
çınlama
21
General
toll
n.
köprü parası
22
General
toll
n.
bilanço
23
General
toll
n.
hasar maliyeti
24
General
toll
n.
harç
25
General
toll
v.
çalmak
26
General
toll
v.
ağır ağır çalmak (çan)
27
General
toll
v.
ağır ağır çalmak (çanı)
28
General
toll
v.
çan çalmak
29
General
toll
v.
(çan) çalmak
30
General
toll
v.
ücret olarak vermek
31
General
toll
v.
vergi ödemek
32
General
toll
v.
ayak bastı bedeli ödemek
33
General
toll
v.
vergi koymak
34
General
toll
v.
ayak bastı bedeli almak
35
General
toll
v.
yem atmak
36
General
toll
v.
ağına çekmek
37
General
toll
v.
cezbetmek
38
General
toll
v.
tuzağa düşürmek
39
General
toll
v.
sesle belirtmek
40
General
toll
v.
çalarak haber vermek
41
General
toll
v.
ölümü ilan etmek
42
General
toll
v.
(birini) çağırmak
43
General
toll
v.
geçersiz kılmak
44
General
toll
v.
ortadan kaldırmak
45
General
toll
v.
alıp götürmek
46
General
toll
v.
harç almak
47
General
toll
v.
harç vermek
Trade/Economic
48
Trade/Economic
toll
n.
geçiş vergisi
49
Trade/Economic
toll
n.
geçiş ücreti
50
Trade/Economic
toll
n.
işgaliye bedeli
51
Trade/Economic
toll
n.
kanal
52
Trade/Economic
toll
n.
köprü gibi geçiş ücreti
53
Trade/Economic
toll
n.
köprü ya da yoldan geçiş parası
54
Trade/Economic
toll
n.
müruriye
55
Trade/Economic
toll
n.
vergi
56
Trade/Economic
toll
v.
atı satılması için pazara koymak
57
Trade/Economic
toll
v.
vergi vermek
Automotive
58
Automotive
toll
n.
geçiş ücreti
Breeding
59
Breeding
toll
v.
(hayvanı) çan veya yemle istenen yöne çekmek
History
60
History
toll
n.
ortaçağ'da ingiliz lordlarının köylüden vergi tahsil etme hakkı
Bedeutungen, die der Begriff
"toll"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 176 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Common Usage
1
Common Usage
toll road
n.
paralı yol
2
Common Usage
toll road
n.
ücretli yol
General
3
General
toll bridge
n.
paralı köprü
4
General
toll line
n.
geçiş parası hattı
5
General
death toll
n.
ölü sayısı
6
General
toll booth
n.
yol ücretlerinin alındığı gişe
7
General
toll gate
n.
turnike
8
General
toll call
n.
ücrete tabi konuşma
9
General
city toll
n.
ayakbastı
10
General
city toll
n.
ayakbastı parası
11
General
canal toll
n.
geçmelik
12
General
toll booth
n.
gişe (karayolu)
13
General
toll booths
n.
gişeler (karayolu)
14
General
road toll
n.
yol ücreti
15
General
toll road
n.
yol ücreti
16
General
toll fee
n.
yol ücreti
17
General
cash toll
n.
nakit geçiş
18
General
bridge-toll
n.
köprü parası
19
General
toll-gate
n.
geçiş parası alınan yer
20
General
call toll
n.
görüşme ücreti
21
General
call toll charge
n.
görüşme ücreti
22
General
call toll charge
n.
konuşma ücreti
23
General
call toll
n.
konuşma ücreti
24
General
toll call
n.
şehirlerarası telefon görüşmesi
25
General
bridge toll
n.
köprü geçiş ücreti
26
General
death toll
n.
ölenlerin sayısı
27
General
toll route
n.
paralı yol
28
General
toll charge
n.
(otoyol/köprü) geçiş ücreti
29
General
toll fee
n.
(otoyol/köprü) geçiş ücreti
30
General
toll [dialect]
n.
değirmencinin ücret olarak aldığı bir miktar tahıl
31
General
toll gatherer
n.
geçiş parası tahsildarı
32
General
toll hop
n.
değirmenciye yaptığı işin karşılığı olarak verilen tahıl miktarını ölçmekte kullanılan tabak
33
General
toll plaza
n.
geçiş gişelerinin bulunduğu bölge
34
General
toll collector
n.
değirmencinin payını otomatik olarak müşterinin tahılından ayıran cihaz
35
General
take a heavy toll
v.
bir şeye çok zarar vermek
36
General
take a heavy toll
v.
büyük bir kayba sebep olmak
37
General
take it's toll on someone
v.
birine zarar vermek
38
General
toll the statute of limitations
v.
zamanaşımını kesmek
39
General
fear rise in death toll
v.
ölü sayısının artmasından endişe etmek
40
General
dial the toll-free number on the screen
v.
ekranda görünen ücretsiz telefon hattını aramak
41
General
toll for someone
v.
(çan) birisi için çalmak
42
General
toll in
v.
çan çalarak insanları kiliseye çağırmak
43
General
toll-free
adj.
ücretsiz
44
General
in the vicinity of the toll booths
adv.
gişeler mevkiinde
Phrasals
45
Phrasals
toll for
v.
için çalmak
46
Phrasals
toll for (someone or something)
v.
çanlar (birinin/bir şeyin) anısına çalmak
47
Phrasals
toll for (someone or something)
v.
çanlar (biri/bir şey) için çalmak
Colloquial
48
Colloquial
death toll rise
n.
ölü sayısının artması
49
Colloquial
oppress of toll
n.
bedel ödeme
50
Colloquial
death toll is on the rise
expr.
ölü sayısı artıyor
51
Colloquial
death toll reach to 38
expr.
ölü sayısı 38'e ulaştı
52
Colloquial
death toll reach to 38
expr.
ölenlerin sayısı 38'e ulaştı
Idioms
53
Idioms
exact a toll
v.
bir bedel ödetmek
54
Idioms
take (quite) a toll (on someone or something)
v.
büyük zarar vermek
55
Idioms
take a heavy toll on
v.
bir şeye çok zarar vermek
56
Idioms
take a toll
v.
büyük zarar vermek
57
Idioms
take its toll
v.
büyük zarar vermek
58
Idioms
toll the death knell
v.
başarısızlığa uğratmak
59
Idioms
take a heavy toll on
v.
büyük bir kayba sebep olmak
60
Idioms
take its toll
v.
durumunu vb. kötüleştirmek
61
Idioms
take (quite) a toll (on someone or something)
v.
durumunu kötüleştirmek
62
Idioms
take a toll
v.
durumunu kötüleştirmek
63
Idioms
take a toll
v.
durumunu vb. kötüleştirmek
64
Idioms
take a toll
v.
olumsuz anlamda etkilemek
65
Idioms
take (quite) a toll (on someone or something)
v.
olumsuz anlamda etkilemek
66
Idioms
take its toll
v.
olumsuz anlamda etkilemek
67
Idioms
sound/toll the death knell
v.
ölüm çanını çalmak
68
Idioms
toll the death knell
v.
sonunu getirmek
69
Idioms
take a toll (on someone or something)
v.
(birine/bir şeye) sürekli zarar vermek
70
Idioms
take a toll (on someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) durumunu gitgide kötüleştirmek
71
Idioms
take a toll (on someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) olumsuz/kötü etkilemek
72
Idioms
take a toll (on someone or something)
v.
(birine/bir şeye) zarar vermek
73
Idioms
take a toll (on someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) hasara uğratmak
Trade/Economic
74
Trade/Economic
toll agent
n.
vergi tahsildarı
75
Trade/Economic
toll agent
n.
geçiş ücreti toplayan görevli
76
Trade/Economic
toll taker
n.
vergi tahsildarı
77
Trade/Economic
toll taker
n.
geçiş ücreti toplayan görevli
78
Trade/Economic
town toll
n.
ayakbastı parası
79
Trade/Economic
economic toll
n.
ekonomik hasar boyutu
80
Trade/Economic
toll manufacturing
n.
fason imalat
81
Trade/Economic
toll bridge
n.
geçiş ücretli köprü
82
Trade/Economic
toll road
n.
geçiş ücretli yol
83
Trade/Economic
town toll
n.
giriş vergisi
84
Trade/Economic
canal toll
n.
kanal geçiş ücreti
85
Trade/Economic
canal toll
n.
müruriye
86
Trade/Economic
town toll
n.
oktruva
87
Trade/Economic
road toll
n.
otoyol ücreti
88
Trade/Economic
toll road
n.
paralı geçiş yolu
89
Trade/Economic
toll-call
n.
şehirler arası telefon konuşması
90
Trade/Economic
toll collector
n.
vergi tahsildarı
91
Trade/Economic
road toll
n.
yol parası
Law
92
Law
toll and team
n.
(eski ingiltere'de) pazar ve köylüler üzerinde yetki sahibi olma
93
Law
toll thorough
n.
ingiltere'de bir başkasının özel mülkiyeti üzerinden geçişte ödenen ücret
94
Law
toll traverse
n.
ingiltere'de bir başkasının özel mülkiyeti üzerinden geçişte ödenen ücret
95
Law
toll turn
n.
ingiltere'de bir başkasının özel mülkiyeti üzerinden geçişte ödenen ücret
96
Law
toll travers
n.
ingiltere'de bir başkasının özel mülkiyeti üzerinden geçişte ödenen ücret
97
Law
city toll
n.
duhuliye
98
Law
city toll
n.
giriş resmi
99
Law
city toll
n.
oktruva
100
Law
port toll
n.
limana ürün getirmek için yapılan ödeme
Politics
101
Politics
heavy toll
n.
ağır fatura
102
Politics
committee for the interoperability of electronic road toll systems
n.
elektronik yol ücret toplama sistemlerinin birlikte işletilebilirliği komitesi
Technical
103
Technical
toll-like receptor
n.
çan benzeri reseptör
104
Technical
toll line
n.
kentlerarası telefon hattı
105
Technical
toll office
n.
kentlerarası santral
106
Technical
toll exchange
n.
şehirlerarası telefon santralı
107
Technical
toll circuit
n.
şehirlerarası devre
108
Technical
toll centre
n.
şehirlerarası toplama merkezi
109
Technical
toll free number
n.
ücretsiz hatlar
Computer
110
Computer
toll number
n.
ücretli arama numarası
111
Computer
toll prefixes
n.
uzun mesafe önekleri
Informatics
112
Informatics
toll office
n.
düzgeçiş santrali
113
Informatics
toll restriction
n.
şehirlerarası arama kısıtlaması
114
Informatics
toll office
n.
şehirlerarası santral
Telecom
115
Telecom
toll [new zealand]
n.
görüşme ücreti
116
Telecom
toll board
n.
arama yapmakta kullanılan telefon santrali
117
Telecom
electronic toll collection
n.
elektronik ücret toplama
118
Telecom
message toll service
n.
mesaj ücretlendirme hizmeti
119
Telecom
toll ticketing house
n.
ön ödeme merkezi
120
Telecom
toll call
n.
şehirlerarası telefon konuşması
121
Telecom
toll centre
n.
şehirlerarası toplama merkezi
122
Telecom
toll exchange
n.
şehirlerarası telefon santralı
123
Telecom
toll carrier
n.
uzun mesafe taşıyıcısı
124
Telecom
toll-free services
n.
ücretsiz telefon hatları
125
Telecom
toll circuit
n.
uzak mesafe devresi
126
Telecom
toll connecting trunk
n.
uzak mesafe bağlantı omurgası
127
Telecom
toll fraud
n.
ücret sahtekarlığı
128
Telecom
toll-free
adv.
bedava
129
Telecom
toll-free
adv.
ücretsiz
Automotive
130
Automotive
high occupancy toll lane
n.
dolu araç ücretlendirme şeridi
131
Automotive
electronic toll and traffic management
n.
otomatik geçiş düzeni ve trafik yönetimi
132
Automotive
automated toll collection
n.
otomatikleştirilmiş geçiş düzeni
133
Automotive
toll road
n.
paralı otoyol
Transportation
134
Transportation
toll collector
n.
gişede ücret ödeyen kişi sayısını gösteren gösterge
Traffic
135
Traffic
toll bridge
n.
geçiş ücreti alınan köprü
136
Traffic
electronic toll collection
n.
kartlı geçiş sistemi (kgs)
137
Traffic
automatic toll collection system
n.
ogs
138
Traffic
electronic toll collection system
n.
ogs
139
Traffic
electronic toll collection system
n.
otomatik geçiş sistemi
140
Traffic
highway toll
n.
otoban parası
141
Traffic
highway toll
n.
otoban ücreti
142
Traffic
automatic toll collection system
n.
otomatik geçiş sistemi
143
Traffic
toll road
n.
paralı yol
144
Traffic
toll bridge
n.
paralı köprü
145
Traffic
toll house
n.
ücretli geçiş gişesi
146
Traffic
toll booth
n.
ücretli geçiş gişeleri
147
Traffic
toll house
n.
ücretli geçiş gişeleri
148
Traffic
toll gate
n.
ücretli geçiş gişeleri
149
Traffic
toll free number
n.
ücretsiz hatlar
150
Traffic
toll plaza
n.
ücretli geçiş gişeleri
151
Traffic
toll plaza
n.
ücretli geçiş gişesi
152
Traffic
toll collection cost
n.
ücret toplama maliyeti
153
Traffic
toll bar
n.
ücretli geçiş gişesi
154
Traffic
toll bar
n.
ücretli geçiş gişeleri
155
Traffic
toll booth
n.
ücretli geçiş gişesi
156
Traffic
toll gate
n.
ücretli geçiş gişesi
157
Traffic
toll station
n.
ücretli geçiş gişeleri
158
Traffic
toll station
n.
ücretli geçiş gişesi
159
Traffic
toll station
n.
(karayolu) bilet gişesi
160
Traffic
toll bar
n.
(karayolu) bilet gişesi
161
Traffic
toll gate
n.
(karayolu) bilet gişesi
162
Traffic
toll plaza
n.
(karayolu) bilet gişesi
163
Traffic
toll house
n.
(karayolu) bilet gişesi
164
Traffic
toll booth
n.
(karayolu) bilet gişesi
Medical
165
Medical
toll-like receptor
n.
toll benzeri reseptör
166
Medical
toll-like receptors
n.
toll benzeri reseptörler
Gastronomy
167
Gastronomy
toll house cookie
n.
damla çikolatalı kurabiye
168
Gastronomy
toll house®
n.
damla çikolatalı kurabiye markası
Fishery
169
Fishery
toll bait
n.
balık çekmek için atılan kıyılmış yem
History
170
History
toll corn
n.
değirmende öğütme ücreti olarak alınan mısır
171
History
toll dish
n.
değirmenciye yaptığı işin karşılığı olarak verilen tahıl miktarını ölçmekte kullanılan tabak
Environment
172
Environment
environmental toll
n.
çevresel zarar boyutu
Military
173
Military
death toll
n.
toplam ölü sayısı
174
Military
death toll
n.
toplam ölü miktarı
Hunting
175
Hunting
toll [us/canadian]
v.
tuzağa düşürmek
Painting
176
Painting
graving toll
n.
çelik kalem
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of toll
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy