tutuklanmış

Bedeutungen von dem Begriff "tutuklanmış" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 27 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	tutuklanmış	arrested adj.
Why wasn't the woman who attacked Tom arrested? Tom'a saldıran kadın neden tutuklanmadı? More Sentences
Law
2	Law	tutuklanmış	detained adj.
Tom has been unavoidably detained in Boston. Tom elinde olmayan sebeplerle Boston'da tutuklandı. More Sentences
General
3	General	tutuklanmış	busted adj.
Colloquial
4	Colloquial	tutuklanmış	copped adj.
5	Colloquial	tutuklanmış	batted out adj.
6	Colloquial	tutuklanmış	batted out adj.
7	Colloquial	tutuklanmış	batted adj.
8	Colloquial	tutuklanmış	batted out adj.
9	Colloquial	tutuklanmış	jacked up adj.
10	Colloquial	tutuklanmış	nicked adj.
11	Colloquial	tutuklanmış	bagged adj.
12	Colloquial	tutuklanmış	flagged adj.
13	Colloquial	tutuklanmış	snapped adj.
14	Colloquial	tutuklanmış	snapped (up) adj.
15	Colloquial	tutuklanmış	yanked adj.
Idioms
16	Idioms	tutuklanmış	in dock [uk] expr.
Computer
17	Computer	tutuklanmış	clouted adj.
Slang
18	Slang	tutuklanmış	knocked in adj.
19	Slang	tutuklanmış	dropped adj.
20	Slang	tutuklanmış	gaffled adj.
21	Slang	tutuklanmış	busted adj.
22	Slang	tutuklanmış	glommed adj.
23	Slang	tutuklanmış	glued adj.
24	Slang	tutuklanmış	guzzled adj.
25	Slang	tutuklanmış	jammed adj.
26	Slang	tutuklanmış	jammed (up) adj.
27	Slang	tutuklanmış	popped adj.

Bedeutungen, die der Begriff "tutuklanmış" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 3 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Law
1	Law	dava sonucu tutuklanmış imtiyazlı bir kişiyi hapisten çıkarmak için verilen mahkeme emri	writ of privilege n.
Biochemistry
2	Biochemistry	tutuklanmış enzimler	immobilized enzymes n.
Slang
3	Slang	polis tarafından tutuklanmış	popped adj.