Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | uçak yakıtı | aviation fuel n. | ||
The second point on our agenda is the taxation of aviation fuel. Gündemimizdeki ikinci konu ise uçak yakıtlarının vergilendirilmesi. More Sentences |
||||
General | uçak yakıtı | aircraft fuel n. | ||
So why should aircraft fuel not be taxed now, at long last? Öyleyse neden uçak yakıtı şimdi, en sonunda vergilendirilmesin? More Sentences |
||||
Aeronautic | ||||
Aeronautic | uçak yakıtı | aviation fuel n. | ||
I only intend to speak about the taxation of aviation fuel. Ben sadece uçak yakıtının vergilendirilmesi hakkında konuşmak niyetindeyim. More Sentences |
||||
Aeronautic | uçak yakıtı | kerosene n. | ||
Aeronautic | uçak yakıtı | aircraft fuel n. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Aeronautic | ||
Aeronautic | sıkıştırılmış havayla karışan yakıtı ateşleyerek uçağı ilerleten jet motoruna sahip uçak | ramjet n. |
Aeronautic | pistonlu türbin tipi uçak yakıtı | reciprocating turbine engine fuel n. |
Aeronautic | uçak türbin yakıtı | aviation turbine fuel n. |
Aeronautic | yüksek oktanlı (uçak) yakıtı | avgas n. |
Petrol | ||
Petrol | uçak yakıtı olarak kullanılan, vuruntu önleyici özellikli renksiz bir sıvı | triptane n. |