Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
uzaklaştırmak
Bedeutungen von dem Begriff
"uzaklaştırmak"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 82 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Common Usage
1
Common Usage
uzaklaştırmak
remove
v.
General
2
General
uzaklaştırmak
detract from
v.
3
General
uzaklaştırmak
fend off
v.
4
General
uzaklaştırmak
distract
v.
5
General
uzaklaştırmak
rout up
v.
6
General
uzaklaştırmak
move away
v.
7
General
uzaklaştırmak
stave
v.
8
General
uzaklaştırmak
uproot
v.
9
General
uzaklaştırmak
send away
v.
10
General
uzaklaştırmak
ward off
v.
11
General
uzaklaştırmak
suspend
v.
12
General
uzaklaştırmak
deport
v.
13
General
uzaklaştırmak
estrange
v.
14
General
uzaklaştırmak
alienate
v.
15
General
uzaklaştırmak
repress
v.
16
General
uzaklaştırmak
take away
v.
17
General
uzaklaştırmak
cast out
v.
18
General
uzaklaştırmak
banish
v.
19
General
uzaklaştırmak
fend
v.
20
General
uzaklaştırmak
eloign
v.
21
General
uzaklaştırmak
stave off
v.
22
General
uzaklaştırmak
rout out
v.
23
General
uzaklaştırmak
suspend from
v.
24
General
uzaklaştırmak
draw away
v.
25
General
uzaklaştırmak
forfend
v.
26
General
uzaklaştırmak
expel
v.
27
General
uzaklaştırmak
abstrude
v.
28
General
uzaklaştırmak
adempt [obsolete]
v.
29
General
uzaklaştırmak
chase
v.
30
General
uzaklaştırmak
remeve [obsolete]
v.
31
General
uzaklaştırmak
do way
v.
32
General
uzaklaştırmak
amand [obsolete]
v.
33
General
uzaklaştırmak
averruncate [obsolete]
v.
34
General
uzaklaştırmak
award [obsolete]
v.
35
General
uzaklaştırmak
eloin [obsolete]
v.
36
General
uzaklaştırmak
hence [obsolete]
v.
37
General
uzaklaştırmak
hent [dialect]
v.
38
General
uzaklaştırmak
reprive
v.
39
General
uzaklaştırmak
rid
v.
40
General
uzaklaştırmak
deport
v.
41
General
uzaklaştırmak
depose [obsolete]
v.
42
General
uzaklaştırmak
heave [obsolete]
v.
43
General
uzaklaştırmak
offtake [obsolete]
v.
44
General
uzaklaştırmak
impede
v.
45
General
uzaklaştırmak
impoverish
v.
46
General
uzaklaştırmak
displace [obsolete]
v.
47
General
uzaklaştırmak
distance
v.
48
General
uzaklaştırmak
drive
v.
49
General
uzaklaştırmak
fence
v.
50
General
uzaklaştırmak
disband [obsolete]
v.
51
General
uzaklaştırmak
discharge
v.
52
General
uzaklaştırmak
forefend
v.
53
General
uzaklaştırmak
outward [obsolete]
v.
54
General
uzaklaştırmak
pheese
v.
55
General
uzaklaştırmak
stand off
v.
56
General
uzaklaştırmak
stranger [obsolete]
v.
57
General
uzaklaştırmak
supplant
v.
58
General
uzaklaştırmak
clear
v.
59
General
uzaklaştırmak
shift
v.
Phrasals
60
Phrasals
uzaklaştırmak
shuffle off
v.
61
Phrasals
uzaklaştırmak
run off
v.
62
Phrasals
uzaklaştırmak
run out
v.
63
Phrasals
uzaklaştırmak
warn off
v.
64
Phrasals
uzaklaştırmak
drive apart
v.
65
Phrasals
uzaklaştırmak
fend away
v.
66
Phrasals
uzaklaştırmak
stretch away
v.
67
Phrasals
uzaklaştırmak
pinch off
v.
68
Phrasals
uzaklaştırmak
bring off
v.
69
Phrasals
uzaklaştırmak
ride off
v.
70
Phrasals
uzaklaştırmak
put off
v.
Idioms
71
Idioms
uzaklaştırmak
freeze off
v.
72
Idioms
uzaklaştırmak
let loose
v.
Politics
73
Politics
uzaklaştırmak
push-off
v.
Technical
74
Technical
uzaklaştırmak
remove
v.
75
Technical
uzaklaştırmak
zoom out
v.
Archaic
76
Archaic
uzaklaştırmak
overshake
v.
77
Archaic
uzaklaştırmak
avert
v.
78
Archaic
uzaklaştırmak
eloign
v.
79
Archaic
uzaklaştırmak
divorce
v.
80
Archaic
uzaklaştırmak
perflate
v.
81
Archaic
uzaklaştırmak
subtract
v.
Slang
82
Slang
uzaklaştırmak
peel off
v.
Bedeutungen, die der Begriff
"uzaklaştırmak"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 262 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
kötü kimseleri uzaklaştırmak veya baskı altında tutmak için linç kanunu yöntemlerini kullanan kanun dışı bir teşkilat
white cap
n.
2
General
serinlemek ve sinekleri uzaklaştırmak için kullanılan yelpaze
flywhisk
n.
3
General
topu uzaklaştırmak
clear the ball
v.
4
General
hile ile uzaklaştırmak
decoy away from
v.
5
General
birbirinden uzaklaştırmak
abalienate
v.
6
General
kötü bir olayı zihinden uzaklaştırmak
block out
v.
7
General
görevden uzaklaştırmak
dismiss
v.
8
General
geçici olarak uzaklaştırmak
suspend from
v.
9
General
birine oy vermeyerek görevden uzaklaştırmak
vote someone out
v.
10
General
okuldan uzaklaştırmak
rusticate
v.
11
General
görevden uzaklaştırmak
suspend
v.
12
General
uzaklaştırmak (bir şeyi bir yerden)
be in the clear
v.
13
General
görevden uzaklaştırmak
ease out
v.
14
General
işten uzaklaştırmak
suspend
v.
15
General
dışarı çıkartıp uzaklaştırmak
get out of
v.
16
General
öğretmeni konudan uzaklaştırmak
get the teacher off topic
v.
17
General
zihinden uzaklaştırmak
block out
v.
18
General
okuldan uzaklaştırmak
suspend someone from school
v.
19
General
merkezden uzaklaştırmak
decenter
v.
20
General
yeniden uzaklaştırmak
rebanish
v.
21
General
tekrar uzaklaştırmak
reexpel
v.
22
General
tekrar uzaklaştırmak
re-expel
v.
23
General
işinden uzaklaştırmak
remove
v.
24
General
fikren uzaklaştırmak
alien
v.
25
General
dikkatini bir şeyden uzaklaştırmak
beguile
v.
26
General
zorla uzaklaştırmak
hont
v.
27
General
kirliliği uzaklaştırmak
depollute
v.
28
General
insanlıktan uzaklaştırmak
impersonalize
v.
29
General
insanlıktan uzaklaştırmak
impersonalise
v.
30
General
(bir yerden) yaşlıları uzaklaştırmak
diselder
v.
31
General
çekişmeden uzaklaştırmak
disembrangle [obsolete]
v.
32
General
gerçeklerden uzaklaştırmak
disrealize
v.
33
General
gerçeklerden uzaklaştırmak
disrealise
v.
34
General
görevden geçici uzaklaştırmak
bench
v.
35
General
kovar gibi uzaklaştırmak
drub
v.
36
General
zihninden uzaklaştırmak
consign
v.
37
General
koltuktan uzaklaştırmak
disbench
v.
38
General
düşüncesinden uzaklaştırmak
prescind
v.
39
General
dikkatini bir şeyden uzaklaştırmak
prescind
v.
40
General
kulüpten uzaklaştırmak
scratch [obsolete]
v.
41
General
topluluktan uzaklaştırmak
seclude [obsolete]
v.
42
General
(kendini) bir şeyden uzaklaştırmak
shake (off)
v.
43
General
birdenbire uzaklaştırmak
shock
v.
44
General
kolu ile uzaklaştırmak
sleeve
v.
45
General
konumundan uzaklaştırmak
beat
v.
46
General
zihninden uzaklaştırmak
push away
v.
47
General
konundan uzaklaştırmak
sidetrack
v.
48
General
uzaklaştırmak için
away
adv.
Phrasals
49
Phrasals
(dikkatleri/gözleri birinden veya bir şeyden) uzaklaştırmak
avert (something) (away) from
n.
50
Phrasals
(dikkatleri/gözleri birinden veya bir şeyden) uzaklaştırmak
avert something (away) from someone or something
n.
51
Phrasals
(birini) bir şeyden uzaklaştırmak
alienate (one) from
n.
52
Phrasals
(birini) bir şeyden uzaklaştırmak
alienate (one) from
n.
53
Phrasals
alıp uzaklaştırmak
take away
v.
54
Phrasals
birinin bir işten uzaklaştırmak
bounce out
v.
55
Phrasals
(bir kişi veya şeyi başka bir kişi veya şeyden/iki kişi veya şeyi birbirinden) ayırmak/uzaklaştırmak
get between
v.
56
Phrasals
(bir kişi veya şeyi başka bir kişi veya şeyden/iki kişi veya şeyi birbirinden) ayırmak/uzaklaştırmak
get between (someone or something and someone or something else)
v.
57
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeyden) uzaklaştırmak
bring away
v.
58
Phrasals
ayartarak uzaklaştırmak
seduce someone away from something
v.
59
Phrasals
ayartarak uzaklaştırmak
lure someone away from something
v.
60
Phrasals
ayartarak uzaklaştırmak
woo someone away from something
v.
61
Phrasals
bir şeyi (birine) fark ettirmeden uzaklaştırmak/götürmek
spirit away
v.
62
Phrasals
birini bir yerden uzaklaştırmak/ bir yerin dışına çıkarmak
lead someone off
v.
63
Phrasals
bir şeyi (birine) fark ettirmeden uzaklaştırmak/götürmek
spirit off
v.
64
Phrasals
birini bir yerden uzaklaştırmak/ bir yerin dışına çıkarmak
guide someone away
v.
65
Phrasals
çevresinden uzaklaştırmak
toss out
v.
66
Phrasals
çevresinden uzaklaştırmak
cast aside
v.
67
Phrasals
çevresinden uzaklaştırmak
put away
v.
68
Phrasals
çevresinden uzaklaştırmak
cast out
v.
69
Phrasals
çevresinden uzaklaştırmak
toss away
v.
70
Phrasals
çevresinden uzaklaştırmak
cast away
v.
71
Phrasals
çevresinden uzaklaştırmak
throw away
v.
72
Phrasals
çevresinden uzaklaştırmak
chuck out
v.
73
Phrasals
çevresinden uzaklaştırmak
throw out
v.
74
Phrasals
el işareti yaparak bir yerden uzaklaştırmak
motion someone away from something
v.
75
Phrasals
el işareti yaparak uzaklaştırmak
motion someone away from something
v.
76
Phrasals
el işareti yaparak bir yerden uzaklaştırmak
motion away from
v.
77
Phrasals
el işareti yaparak uzaklaştırmak
motion away from
v.
78
Phrasals
iterek uzaklaştırmak
push away from
v.
79
Phrasals
sürükleyerek uzaklaştırmak
drag away
v.
80
Phrasals
toplumdan uzaklaştırmak/izole etmek
put away somebody
v.
81
Phrasals
toplumdan uzaklaştırmak/izole etmek
put somebody away
v.
82
Phrasals
tekmeleyerek çıkarmak/uzaklaştırmak/defetmek
kick away
v.
83
Phrasals
toplumdan uzaklaştırmak
cast out
v.
84
Phrasals
(birini birşeyden) uzaklaştırmak
call someone away from something
v.
85
Phrasals
'den iterek uzaklaştırmak
push or throw away from
v.
86
Phrasals
'den iterek uzaklaştırmak
thrust away from
v.
87
Phrasals
-den uzaklaştırmak
conduct away
v.
88
Phrasals
birini bir nedenle üniversiteden uzaklaştırmak/kovmak/göndermek/yollamak
send down for (something)
v.
89
Phrasals
(birini/kendini) görevden uzaklaştırmak
relieve (someone or oneself) of (something)
v.
90
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden) uzaklaştırmak
eliminate (someone or something) from (something)
v.
91
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeyden uzaklaştırmak
eliminate someone or something from something
v.
92
Phrasals
birini/bir şeyi bir yerden uzaklaştırmak
force back
v.
93
Phrasals
(birini/bir şeyi) uzaklaştırmak
push (someone or something) off
v.
94
Phrasals
birini bir şeyden/bir yerden korkutup uzaklaştırmak
frighten off
v.
95
Phrasals
birini zorla bir şeyden uzaklaştırmak
pry from
v.
96
Phrasals
(birini/bir şeyi, bir şeyden/birinden) uzaklaştırmak
pull away from (someone or something)
v.
97
Phrasals
(birini bir şeyden/birinden) uzaklaştırmak
repulse from (someone or something)
v.
98
Phrasals
birini (bir şeyden) uzaklaştırmak
suspend from (something)
v.
99
Phrasals
(birini/bir şeyi) iterek uzaklaştırmak
thrust away from (someone or something)
v.
100
Phrasals
(birini/bir şeyi) ite kaka uzaklaştırmak
thrust away from (someone or something)
v.
101
Phrasals
(kendini) birinden/bir şeyden uzaklaştırmak
disengage (oneself) from someone or something
v.
102
Phrasals
(kendini bir şeyden/birinden) uzaklaştırmak
distance (oneself) from (someone or something)
v.
103
Phrasals
bir şeyi başka bir şeyden uzaklaştırmak
bring something away from something
v.
104
Phrasals
(birinden veya bir şeyden) uzaklaştırmak
get away
v.
105
Phrasals
(birini bir yerden) uzaklaştırmak için eliyle işaret etmek
wave someone back (from something)
v.
106
Phrasals
bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden yuvarlayarak almak/uzaklaştırmak
roll something off (of) someone or something
v.
107
Phrasals
diğerlerinin arasından uzaklaştırmak
segregate into (something or some place)
v.
108
Phrasals
(birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
stretch away from (someone or something)
v.
109
Phrasals
sedyede (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
stretch away from (someone or something)
v.
110
Phrasals
sedyeyle (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
stretch away from (someone or something)
v.
111
Phrasals
(birini) korkutup (bir şeyi) yapmaktan uzaklaştırmak
terrify (one) out of (something or some place)
v.
112
Phrasals
(birini) dehşetle (bir şeyi) yapmaktan uzaklaştırmak/vazgeçirmek
terrify (one) out of (something or some place)
v.
113
Phrasals
(birini) korkutup (bir şeyi) yapmaktan uzaklaştırmak
terrorize (one) out of (something)
v.
114
Phrasals
(birini) dehşetle (bir şeyi) yapmaktan uzaklaştırmak/vazgeçirmek
terrorize (one) out of (something)
v.
115
Phrasals
eliyle uzaklaştırmak
wave off
v.
116
Phrasals
hızla uzaklaştırmak
whisk away
v.
117
Phrasals
görevden/işten uzaklaştırmak
lay off
v.
118
Phrasals
işten uzaklaştırmak
lay off
v.
119
Phrasals
çarpıp uzaklaştırmak
bat away
v.
120
Phrasals
eliyle vurup uzaklaştırmak
bat away
v.
121
Phrasals
tekneyi rüzgarın yönünden uzaklaştırmak
bear off
v.
122
Phrasals
tekneyi bir engelden uzaklaştırmak
bear off
v.
123
Phrasals
tekneyi bir tehlikeden uzaklaştırmak
bear off
v.
124
Phrasals
tekneyi (bir şeyin) yönünden uzaklaştırmak
bear off from (something)
v.
125
Phrasals
tekneyi (bir şeyden) uzaklaştırmak
bear off from (something)
v.
126
Phrasals
tekneyi bir engelden uzaklaştırmak
bear off from (something)
v.
127
Phrasals
tekneyi bir tehlikeden uzaklaştırmak
bear off from (something)
v.
128
Phrasals
düşünce gücüyle uzaklaştırmak
wish away
v.
129
Phrasals
birini/bir hayvanı zorla bir şeyden/yerden uzaklaştırmak
force someone or an animal from something
v.
130
Phrasals
zorla uzaklaştırmak
force out
v.
131
Phrasals
birini birinden/bir şeyden uzaklaştırmak
alienate someone from someone or something
v.
132
Phrasals
birini birinden/bir şeyden uzaklaştırmak
alienate someone from someone or something
v.
133
Phrasals
kıyıdan uzaklaştırmak
push (oneself) off (on something)
v.
134
Phrasals
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden uzaklaştırmak
push someone or something off (of) someone or something
v.
135
Phrasals
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden uzaklaştırmak
push someone or something off
v.
136
Phrasals
birini/bir şeyi (bir şeyden) uzaklaştırmak
back someone or something off (from something)
v.
137
Phrasals
birini/bir şeyi bir yerden uzaklaştırmak
banish someone or something from some place
v.
138
Phrasals
(bir şeyden/yerden) uzaklaştırmak
banish from (something or some place)
v.
139
Phrasals
bir yerden uzaklaştırmak
banish from some place
v.
140
Phrasals
(gemiyi, tekneyi) bir tehlikeden uzaklaştırmak
bear off from (something)
v.
141
Phrasals
okuldan uzaklaştırmak
bust out (of some place)
v.
142
Phrasals
birini okuldan uzaklaştırmak
bust someone out of somewhere
v.
143
Phrasals
birini (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
conduct someone away (from someone or something)
v.
144
Phrasals
(birini/bir şeyi) uzaklaştırmak
conduct (someone or something) away
v.
145
Phrasals
(bir şeyi birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak/uzak tutmak
deflect (something) away from (someone or something)
v.
146
Phrasals
(birini/bir şeyi) sürükleyerek uzaklaştırmak
drag (someone or something) away
v.
147
Phrasals
(birini/bir şeyi) çekerek uzaklaştırmak/çıkarmak
drag (someone or something) away
v.
148
Phrasals
(birini/bir şeyi) çekiştirerek uzaklaştırmak
drag (someone or something) away
v.
149
Phrasals
bir şeyi (bir şeyden) sürükleyerek uzaklaştırmak
drag something away (from something)
v.
150
Phrasals
bir şeyi (bir şeyden) çekerek uzaklaştırmak
drag something away (from something)
v.
151
Phrasals
bir şeyi (bir şeyden) iterek uzaklaştırmak
drag something away (from something)
v.
152
Phrasals
bir şeyi (bir şeyden) sürükleyerek uzaklaştırmak
drag something away
v.
153
Phrasals
bir şeyi (bir şeyden) çekerek uzaklaştırmak
drag something away
v.
154
Phrasals
bir şeyi (bir şeyden) iterek uzaklaştırmak
drag something away
v.
155
Phrasals
(birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
draw away from (someone or something)
v.
156
Phrasals
birini sessiz sedasız konumundan uzaklaştırmak
ease someone out of something
v.
157
Phrasals
birini sessiz sedasız konumundan uzaklaştırmak
ease someone out
v.
158
Phrasals
(bir şeyden) sessiz sedasız uzaklaştırmak
ease out of (something)
v.
159
Phrasals
-den uzaklaştırmak
eliminate from
v.
160
Phrasals
birini bir şeyden/yerden uzaklaştırmak
expel someone from something
v.
161
Phrasals
birini/bir şeyi uzaklaştırmak
fend someone or something off
v.
162
Phrasals
(birini/bir hayvanı bir şeyden) zorla uzaklaştırmak
force (someone or an animal) out of (something)
v.
163
Phrasals
korkutup (bir şeyden) uzaklaştırmak
frighten out of (something)
v.
164
Phrasals
birini/bir şeyi birinden bir şeyden uzağa götürmek/uzaklaştırmak
get someone or something away from someone or something
v.
165
Phrasals
(birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
get away from (someone or something)
v.
166
Phrasals
birini birinden/bir şeyden uzaklaştırmak
guide someone away from someone or something
v.
167
Phrasals
bir şeyi uzaklaştırmak
guide something away
v.
168
Phrasals
-den uzaklaştırmak
guide away
v.
169
Phrasals
(birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
guide away (from someone or something)
v.
170
Phrasals
birini/bir şeyi uzaklaştırmak
hold someone or something off
v.
171
Phrasals
(bir şeyden/yerden) uzaklaştırmak/almak
keep out (of something)
v.
172
Phrasals
(birini/bir şeyi) tekmeyle/tekme atarak uzaklaştırmak
kick against (someone or something)
v.
173
Phrasals
(birini/bir şeyi) tekme atarak uzaklaştırmak
kick at (someone or something)
v.
174
Phrasals
vurup uzaklaştırmak/savurmak
knock away
v.
175
Phrasals
(birini/bir şeyi) uzaklaştırmak
lead (someone or something) away
v.
176
Phrasals
(birini/bir şeyi) ayartarak uzaklaştırmak
lure (someone or something) away
v.
177
Phrasals
(birini birinden/bir şeyden) el işareti yaparak uzaklaştırmak
motion (one) away from (someone or something)
v.
178
Phrasals
el işareti yaparak (birini birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
motion (one) away from (someone or something)
v.
179
Phrasals
birini uzaklaştırmak
put one off
v.
180
Phrasals
(birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
repel from (someone or something)
v.
181
Phrasals
-den uzaklaştırmak
repulse from
v.
182
Phrasals
(birini bir şeyden/bir yerden) uzaklaştırmak
roust (one) out of (something)
v.
183
Phrasals
-den uzaklaştırmak
roust out of
v.
184
Phrasals
bir yerden uzaklaştırmak
rout out of some place
v.
185
Phrasals
(birini bir şeyden) korkutup kaçırmak/uzaklaştırmak
scare (one) away from (something)
v.
186
Phrasals
(birini/bir şeyi) korkutup kaçırmak/uzaklaştırmak
scare (someone or something) away
v.
187
Phrasals
korkutup kaçırmak/uzaklaştırmak
scare out
v.
188
Phrasals
(birini birinden/bir şeyden) ayartarak uzaklaştırmak
seduce (one) (away) from (someone or something)
v.
189
Phrasals
(birini birinden/bir şeyden) kandırıp uzaklaştırmak
seduce (one) (away) from (someone or something)
v.
190
Phrasals
(birinin) aklını çelip (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
seduce (one) (away) from (someone or something)
v.
191
Phrasals
-den ayartarak uzaklaştırmak
seduce from
v.
192
Phrasals
-den kandırıp uzaklaştırmak
seduce from
v.
193
Phrasals
-den aklını çelip uzaklaştırmak
seduce from
v.
194
Phrasals
bir nedenle üniversiteden uzaklaştırmak/kovmak/göndermek/yollamak
send down for
v.
195
Phrasals
(kendi kendini bir şeyden) uzaklaştırmak
talk (oneself) out of (something)
v.
196
Phrasals
(bir şeyden) uzaklaştırmak
tear out of (something or some place)
v.
197
Phrasals
(bir şeyden) uzaklaştırmak
wean (away) from (something)
v.
198
Phrasals
(bir şeyden) uzaklaştırmak
wean from
v.
199
Phrasals
(bir şeyden) uzaklaştırmak
wean off
v.
200
Phrasals
(bir şeyden) uzaklaştırmak
wean off (of) (something)
v.
201
Phrasals
tekerlekli bir aracı sürerek uzaklaştırmak
wheel away
v.
202
Phrasals
(birini) baştan çıkarıp (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
win (someone) away from (someone or something)
v.
203
Phrasals
(birini) ayartıp (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
win (someone) away from (someone or something)
v.
204
Phrasals
baştan çıkarıp (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
win away
v.
205
Phrasals
(bir şeyden) uzaklaştırmak
withdraw from (something)
v.
206
Phrasals
ayartarak uzaklaştırmak
woo away
v.
207
Phrasals
kandırıp uzaklaştırmak
woo away
v.
208
Phrasals
aklını çelip uzaklaştırmak
woo away
v.
209
Phrasals
(bir şeyi) uzaklaştırmak
clean out (of/from)
v.
210
Phrasals
bir yerden uzaklaştırmak
peel away
v.
211
Phrasals
soğuk sebebiyle uzaklaştırmak
freeze out
v.
212
Phrasals
boykot ederek uzaklaştırmak
freeze out
v.
Colloquial
213
Colloquial
sinekleri yüzden uzaklaştırmak için yapılan el hareketi
barcoo salute [australia]
n.
214
Colloquial
uzaklaştırmak (okul vb)
can
v.
215
Colloquial
(birini kendinden/endişelerden/stresten) uzaklaştırmak
take (one) out of (oneself)
v.
216
Colloquial
zorla uzaklaştırmak
clean out
v.
Idioms
217
Idioms
birini gözünün önünden uzaklaştırmak
get someone out of one's sight
v.
218
Idioms
istenmeyen birini uzaklaştırmak
hold at bay
v.
219
Idioms
istenmeyen birini uzaklaştırmak
keep at bay
v.
220
Idioms
kolları dümdüz uzatarak birini kendinden uzaklaştırmak
straight-arm
v.
221
Idioms
kolları dümdüz uzatarak birini kendinden uzaklaştırmak
stiff-arm
v.
222
Idioms
(bir tehlikeyi vb ) uzaklaştırmak
keep at bay
v.
223
Idioms
(birini/bir şeyi) sürükleyerek (bir şeyden) uzaklaştırmak
drag (someone or something) away from (something)
v.
224
Idioms
(birini/bir şeyi) çekerek (bir şeyden) uzaklaştırmak/çıkarmak
drag (someone or something) away from (something)
v.
225
Idioms
(birini) sürükleyerek (bir yerden) götürmek/çıkarmak/uzaklaştırmak
drag (someone or something) away from (something)
v.
226
Idioms
(birini) çekiştirerek (bir yerden/bir şeyden) uzaklaştırmak
drag (someone or something) away from (something)
v.
227
Idioms
(birini/bir şeyi birinden, bir şeyden, kendinden) uzaklaştırmak
push (someone or something) off (of) (someone, something, or oneself)
v.
228
Idioms
(bir şeyi) aklından uzaklaştırmak
take one's mind off
v.
229
Idioms
(bir şeyi) bir şeyden uzaklaştırmak
break something free (from something)
v.
230
Idioms
kendini/birini/bir şeyi (bir şeyden) uzaklaştırmak
break/cut/tear (something) loose from somebody/something
v.
231
Idioms
(birini/bir şeyi) gözünün önünden uzaklaştırmak/almak
get (someone or something) out of (one's) sight
v.
232
Idioms
(birini/bir şeyi) uzaklaştırmak/gidermek
keep (someone or something) at bay
v.
233
Idioms
birini/bir şeyi uzaklaştırmak/gidermek
keep something/someone at bay
v.
234
Idioms
birini/bir şeyi uzaklaştırmak/gidermek
hold something/someone at bay
Trade/Economic
235
Trade/Economic
sendikayı işyerinden uzaklaştırmak için legal-illegal faaliyette bulunma
union busting
n.
236
Trade/Economic
işten uzaklaştırmak
suspend
v.
Law
237
Law
barodan uzaklaştırmak
disbar
v.
238
Law
görevinden uzaklaştırmak
impeach
v.
Politics
239
Politics
laiklikten uzaklaştırmak
unsecularize
v.
Technical
240
Technical
merkezden uzaklaştırmak
decenter [us]
v.
241
Technical
merkezden uzaklaştırmak
decentre [uk]
v.
Anatomy
242
Anatomy
(dili) damaktan uzaklaştırmak
lower
v.
Physiology
243
Physiology
(vücuttan) atık maddeleri uzaklaştırmak
depurate [obsolete]
v.
Physics
244
Physics
eksenden uzaklaştırmak
abduce
v.
Biochemistry
245
Biochemistry
boya uzaklaştırmak
destain
v.
Fishery
246
Fishery
deniz memelilerini korkutup balık avlama alanlarından uzaklaştırmak amacıyla su altında kullanılan patlayıcı cihaz
seal bomb
n.
Education
247
Education
okuldan uzaklaştırmak
exclude
v.
Environment
248
Environment
(sivrisinekleri uzaklaştırmak için) su kütlesi üzerine benzin eklenmesi
petrolage
n.
Military
249
Military
çatışmaya hazır bulunulduğunu göstermek veya dikkatleri esas saldırı noktasından uzaklaştırmak için silahlı gücün veya saldırı içeren bir hareketin sergilenmesi
demonstration
n.
250
Military
ordudan uzaklaştırmak
discharge
v.
Sport
251
Sport
(ragbi gibi sporlarda top kapan oyuncuyu) eli açarak uzaklaştırmak
hand off
v.
252
Sport
(ragbi gibi sporlarda top kapan oyuncuyu) eli açarak uzaklaştırmak
hands-off
v.
253
Sport
(topu) hedeften veya savunma bölgesinden uzaklaştırmak
clear
v.
254
Sport
kroket oyununda kendi topunu kullanarak başkasının topunu uzaklaştırmak
croquet
v.
Archaic
255
Archaic
topluluktan/gruptan uzaklaştırmak
discommune
v.
Slang
256
Slang
mevcut bağlantılarından uzaklaştırmak amacıyla hükümlünün bir ceza evinden diğerine nakledilmesi
grey goose therapy
n.
257
Slang
mevcut bağlantılarından uzaklaştırmak amacıyla hükümlünün bir ceza evinden diğerine nakledilmesi
diesel therapy
n.
258
Slang
mevcut bağlantılarından uzaklaştırmak amacıyla hükümlünün bir ceza evinden diğerine nakledilmesi
round robin
n.
259
Slang
mevcut bağlantılarından uzaklaştırmak amacıyla hükümlünün bir ceza evinden diğerine nakledilmesi
bus therapy
n.
260
Slang
okuldan uzaklaştırmak
bust out
v.
261
Slang
birini okuldan uzaklaştırmak
bust someone out of some place
v.
262
Slang
birini okuldan uzaklaştırmak
bust someone out
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of uzaklaştırmak
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy