|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
dağ kadar yüksek olmayan yer yükseltisi |
hill n.
|
|
2 |
General |
yaslanma kısmı olmayan yüksek iskemle |
bar-stool n.
|
|
3 |
General |
yüksek tabakaya özgü olmayan |
non-u adj.
|
|
4 |
General |
ifade gücü yüksek olmayan |
unarticulate adj.
|
|
5 |
General |
morali yüksek olmayan |
unexpansive adj.
|
|
6 |
General |
besin değeri yüksek olmayan |
unnourishing adj.
|
|
7 |
General |
yüksek olmayan (ses) |
whispery adj.
|
|
8 |
General |
en yüksek olmayan |
off-peak adj.
|
|
Trade/Economic |
|
9 |
Trade/Economic |
geliri, işi ve varlığı olmayan borçlulara verilen yüksek riskli bir kredi türü |
ninja loan n.
|
|
10 |
Trade/Economic |
kredi notu iyi olmayan kişilerin birincil piyasa yerine faiz oranı diğerlerine göre daha yüksek bir imkandan ipotekli konut kredisi edinmesiyle ortaya çıkan kredi türü |
sub prime n.
|
|
11 |
Trade/Economic |
kredi notu iyi olmayan kişilerin birincil piyasa yerine faiz oranı diğerlerine göre daha yüksek bir imkandan ipotekli konut kredisi edinmesiyle ortaya çıkan kredi türü |
subprime n.
|
|
Politics |
|
12 |
Politics |
daha yüksek rütbeli bir amiri olmayan feodal mevki |
alod n.
|
|
Textile |
|
13 |
Textile |
16. ve 17. yüzyıllarda ingiltere'de giyilen ve sonrasında londra'da kullanımı devam eden, yüksek olmayan yuvarlak bir şapka |
flat-cap n.
|
|
Marine |
|
14 |
Marine |
yüksek olmayan düz bir tepesi bulunan, düz kenarlı hasır şapka |
matlo n.
|
|
15 |
Marine |
yüksek olmayan düz bir tepesi bulunan, düz kenarlı hasır şapka |
matelot n.
|
|
16 |
Marine |
yüksek olmayan düz bir tepesi bulunan, düz kenarlı hasır şapka |
matlow n.
|
|
Mining |
|
17 |
Mining |
yüksek mineral içeriği olmayan (cevher) |
lean adj.
|
|
Medical |
|
18 |
Medical |
belirli bir nedeni olmayan inatçı ve patolojik yüksek tansiyon |
hyperpiesia n.
|
|
19 |
Medical |
belirli bir nedeni olmayan inatçı ve patolojik yüksek tansiyon |
hyperpiesis n.
|
|
|
Physiology |
|
20 |
Physiology |
hücre zarından geçen yüksek protein içeriği olmayan herhangi bir sıvı |
transudate n.
|
|
21 |
Physiology |
hücre zarından geçen yüksek protein içeriği olmayan herhangi bir sıvı |
transudation n.
|
|
Physics |
|
22 |
Physics |
bir fotonun, daha yüksek titreşimsel enerji düzeylerinde uyarılan moleküller tarafından elastik olmayan biçimde saçılması |
raman effect n.
|
|
23 |
Physics |
saydam, iletken olmayan sıvı ya da katı malzeme içerisinden ışık hızından daha yüksek bir hızda yüklü bir parçacık geçirilmesiyle oluşan ışıma |
cherenkov effect n.
|
|
24 |
Physics |
düşük gerilim altında akan, ancak daha yüksek gerilim ve basınçlar altında kırılan newton tipi olmayan bir sıvı |
flubber n.
|
|
Chemistry |
|
25 |
Chemistry |
oksijenin organik olmayan malzeme ile oluşturduğu, yüksek sıcaklıklarda süper iletken gibi davranan bileşik |
ceramic oxide n.
|
|
26 |
Chemistry |
anyonik yüzey aktif maddelerdeki iyonik olmayan muhtevanın yüksek performanslı sıvı kromatografisi ile belirlenmesi |
determination of the content of non-ionic substances in anionic surface active agents by high performance liquid chromatography n.
|
|
Geology |
|
27 |
Geology |
ince toprak tabakası ve yüksek olmayan kireçtaşı çıkıntıları bulunan |
glady adj.
|
|
28 |
Geology |
ince toprak tabakası ve yüksek olmayan kireçtaşı çıkıntıları bulunan |
gladey adj.
|
|
Military |
|
29 |
Military |
belirli bir bölgede (akdeniz, karadeniz vb.) hareket kabiliyeti yüksek ancak açık denizlere uygun olmayan donanma |
green-water navy n.
|
|
Card |
|
30 |
Card |
(pokerde) beraberlik durumunda oyunun sonucunu belirleyen, eldeki eşi olmayan en yüksek kart |
kicker n.
|
|
Slang |
|
31 |
Slang |
teknik bilgisi/kültür seviyesi yüksek olan ama sosyal becerisi olmayan kişi |
frog face n.
|
|