Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | yemek hazırlamak | prepare food v. | ||
Since we didn't have any time to prepare food, we ate a can of tuna. Yemek hazırlayacak vaktimiz olmadığı için bir kutu ton balığı yedik. More Sentences |
||||
General | yemek hazırlamak | make food v. | ||
General | yemek hazırlamak | make a dish v. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | yemek hazırlamak | pick up v. |
Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | (yemek) hazırlamak | get v. | ||
Can I get you anything to eat? Sana yiyecek bir şeyler hazırlayayım mı? More Sentences |
||||
General | hazırlamak (bir öğün yemek) | get v. | ||
General | (yemek) hazırlamak | dress v. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | eldeki malzemelerden (yemek) hazırlamak | pick up v. | ||
Phrasals | bir şeyler hazırlamak (yemek için vb) | rustle something up v. | ||
Phrasals | sofra/yemek/öğün hazırlamak | lay something for someone v. | ||
Phrasals | (yemek vb için) kolay bir şeyler hazırlamak | rustle up something v. | ||
Phrasals | yemek yapmak/hazırlamak | cook something up v. | ||
Phrasals | (yemek vb için) kolay bir şeyler hazırlamak | rustle something up v. | ||
Phrasals | yemek yapmak/pişirmek/hazırlamak | cook up v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | haşlanmış yiyecek içeren yemek hazırlamak | boil the pot v. |