Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | yiyecek aramak | forage v. |
General | yiyecek aramak | rustle v. |
General | yiyecek aramak | scavenge v. |
Idioms | ||
Idioms | yiyecek aramak | cry cupboard v. |
Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | karıştırarak yiyecek aramak | scavenge v. | ||
During tough times, people in poverty may scavenge through trash bins. Sıkıntılı zamanlarda yoksulluk içindeki insanlar çöpleri karıştırarak yiyecek arayabilirler. More Sentences |
||||
General | çöpleri karıştırarak yiyecek vb aramak | scavenge for v. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | eşeleyip (yiyecek) aramak | grub for (something) v. | ||
Phrasals | yeri/toprağı kazıp (yiyecek) aramak | grub for (something) v. | ||
Phrasals | yerin altını üstüne getirip (yiyecek) aramak | grub for (something) v. | ||
Phrasals | eşeleyip (yiyecek) aramak | grub for v. | ||
Phrasals | yeri/toprağı kazıp (yiyecek) aramak | grub for v. | ||
Phrasals | yerin altını üstüne getirip (yiyecek) aramak | grub for v. | ||
Phrasals | (domuz) burnuyla eşeleyerek yiyecek aramak | root about v. | ||
Breeding | ||||
Breeding | serbestçe gezinip yiyecek aramak | free-range v. |