yumurta sarısı - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

yumurta sarısı



Bedeutungen von dem Begriff "yumurta sarısı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 12 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yumurta sarısı egg yolk n.
yumurta sarısı dotter n.
yumurta sarısı yellow n.
yumurta sarısı deutoplasm n.
yumurta sarısı yelk [dialect] n.
yumurta sarısı ovoplasma n.
Technical
yumurta sarısı yoke n.
yumurta sarısı vitellus n.
Textile
yumurta sarısı yolk n.
Food Engineering
yumurta sarısı yolk n.
Gastronomy
yumurta sarısı egg yolk n.
Biology
yumurta sarısı vitelline n.

Bedeutungen, die der Begriff "yumurta sarısı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 34 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yumurta sarısı ihtiva eden lecithic adj.
yumurta sarısı ihtiva eden lecithal adj.
yumurta sarısı anlamı veren ön ek zygo- pref.
Technical
yumurta sarısı üreten vitelline n.
Textile
şap, yumurta sarısı ve tuz gibi maddelerle tabaklanmış deri alum leather n.
Food Engineering
yumurta sarısı tozu egg yolk powder n.
Gastronomy
ıstakoz yağı, krema, yumurta sarısı, soğan, sherry veya madeira şarabı ile yapılan bir sos newburg sauce n.
yumurta sarısı şarap ve hardal veya karabiber gibi tuzlu çeşni kullanılarak yapılan bir tür sos sabayon n.
et suyu, yumurta sarısı ve krema ile yapılan bir sos velouté n.
beyazı ile sarısı karışmış bozuk yumurta white rot n.
bira, şarap, cin, yumurta sarısı ve şekerden oluşan baharatlı sıcak bir içki rumfustian n.
sarısı mayonez ve baharatlarla püre haline getirilip tekrar beyazına yerleştirilen ikiye bölünmüş katı yumurta deviled egg n.
sarısı mayonez ve baharatlarla püre haline getirilip tekrar beyazına yerleştirilen ikiye bölünmüş katı yumurta stuffed egg n.
sarısı olmayan küçük yumurta cock's eggs n.
krema, yumurta sarısı, tereyağı ve sherry şarabından yapılan zengin bir sos ile servis edilen (deniz ürünü) newburg adj.
sarısı cıvık (yumurta) over easy adj.
Biology
normal boyutlarda sarısı olmayan tam gelişmemiş yumurta wind egg n.
yassı kurt gibi omurgasızlarda yumurta sarısı salgılayan bir grup salgı bezi vitellarium n.
meroblastik yumurta sarısı parablast n.
vejetatif kutupta yumurta sarısı birikimi olan telolecithal adj.
yumurta sarısı ile ilgili vitellary adj.
sarısı homojen dağılmış (yumurta) homolecithal adj.
yumurta sarısı ile ilgili deutoplastic adj.
yumurta sarısı üreten (besin bezi) vitelligenous adj.
(yumurta) sarısı eşit dağılmış isolecithal adj.
Biochemistry
yumurta sarısı, süt ve balıkyağından elde edilen sarı kristalize bir bileşik vitamin a1 n.
Marine Biology
yumurta sarısı damarları vitelline vesicles n.
Zoology
yumurta sarısı ötleğen vitelline warbler n.
yumurta sarısı ötleğen dendroica vitellina n.
sarısı ortasında olan ve ince berrak sitoplazma ile çevrili yumurta veren (eklem bacaklı) centrolecithal adj.
sarısı az olan (yumurta) alecithal adj.
hiç sarısı olmayan (yumurta) alecithal adj.
yumurta sarısı oluşumunu başlatan vitellogenic adj.
yumurta sarısı oluşumunu uyaran vitellogenic adj.