zenginleştirmek

Bedeutungen von dem Begriff "zenginleştirmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 15 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	zenginleştirmek	enrich v.
We want to enrich this partnership much more than it has been in the past. Bu ortaklığı geçmişte olduğundan çok daha fazla zenginleştirmek istiyoruz. More Sentences
General
2	General	zenginleştirmek	enhance v.
This wall décor will enhance the rustic theme of your home. Bu duvar dekoru evinizdeki kır temasını zenginleştirecek. More Sentences
3	General	zenginleştirmek	prosper v.
4	General	zenginleştirmek	clothe v.
5	General	zenginleştirmek	make rich v.
6	General	zenginleştirmek	richen v.
7	General	zenginleştirmek	lard v.
8	General	zenginleştirmek	rich [obsolete] v.
9	General	zenginleştirmek	munificate v.
10	General	zenginleştirmek	invest v.
11	General	zenginleştirmek	secundate v.
12	General	zenginleştirmek	supplement v.
Environment
13	Environment	zenginleştirmek	recharge v.
Archaic
14	Archaic	zenginleştirmek	increase v.
15	Archaic	zenginleştirmek	fortune v.

Bedeutungen, die der Begriff "zenginleştirmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 29 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	içeriği zenginleştirmek	enrich the content v.
2	General	bir şey ile zenginleştirmek	enrich with something v.
3	General	uranyumu silah derecesinde zenginleştirmek	enrich weapons-grade uranium v.
4	General	besin yönünden zenginleştirmek	enrich v.
5	General	martı gübresi ile zenginleştirmek	guano v.
6	General	tuz bakımından zenginleştirmek	salinate v.
7	General	ağdalı dille zenginleştirmek	flourish v.
8	General	(yiyecek veya beslenme düzeni) takviyelerle zenginleştirmek	fortify [obsolete] v.
9	General	(umut, neşe olarak) zenginleştirmek	freight v.
10	General	sanatsal yönünü zenginleştirmek	strength [obsolete] v.
11	General	sanatsal yönünü zenginleştirmek	strengthen v.
Phrasals
12	Phrasals	detaylandırarak zenginleştirmek	fill out v.
13	Phrasals	detaylarla/eklemelerle zenginleştirmek	embellish with (something) v.
14	Phrasals	bir hikayeyi eklemelerle/detaylarla zenginleştirmek	embellish something with something v.
15	Phrasals	(bir şeyi bir şeyle) zenginleştirmek	salt (something) with (something) v.
16	Phrasals	(bir şeyi bir şeyle) zenginleştirmek	season (something) with (something) v.
17	Phrasals	ile zenginleştirmek	embellish with v.
18	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyle) zenginleştirmek	enrich (someone or something) with (something) v.
19	Phrasals	ile zenginleştirmek	enrich with v.
20	Phrasals	ile zenginleştirmek	salt with v.
21	Phrasals	ile zenginleştirmek	season with v.
Idioms
22	Idioms	(bir şeyi) zenginleştirmek	give color to (something) v.
Technical
23	Technical	hava karışım oranını zenginleştirmek	enrich v.
Mining
24	Mining	(demir cevheri) zenginleştirmek	beneficiate v.
Gastronomy
25	Gastronomy	(yiyecek) zenginleştirmek	fortify v.
Chemistry
26	Chemistry	karbonla zenginleştirmek	carbonize v.
Agriculture
27	Agriculture	toprağı zenginleştirmek için altına sürülen otsu bir bitki	green-manure crop n.
28	Agriculture	(toprağı) organik madde veya kumla zenginleştirmek	amend v.
Art
29	Art	rengini zenginleştirmek için emaye, varak veya boya ile astarlanmış (kıymetli taş)	mounted adj.