| 1 |
addict |
bağımlı |
n. |
|
- It is a good thing to prioritise the health of addicts.
- Bağımlıların sağlığına öncelik vermek iyi bir şeydir.
- In addition, I am also in favour of proper help for addicts.
- Buna ek olarak, bağımlılara uygun şekilde yardım edilmesinden yanayım.
- The letter reminded me of a drug addict in denial, addicted to subsidies.
- Mektup bana inkâr içindeki, sübvansiyonlara bağımlı bir uyuşturucu müptelasını hatırlattı.
- According to social services, he's a drug addict.
- Sosyal hizmetlere göre bir bağımlı. ve paraniod şizofren.
- He's a meth addict.
- O bir metamfetamin bağımlısı.
- I'm an addict.
- Ben bir bağımlıyım.
- I'm not an addict.
- Ben bir bağımlı değilim.
- She's a blog addict.
- O bir blog bağımlısı.
- Sami is a narcotics addict.
- Sami bir uyuşturucu bağımlısıdır.
- I'm not an addict.
- Bağımlı değilim.
- Tom is a methamphetamine addict.
- Tom metamfetamin bağımlısıdır.
- She's a meth addict.
- O bir metamfetamin bağımlısı.
- She's a meth addict.
- O bir meth bağımlısı.
- Tom is a methamphetamine addict.
- Tom bir metamfetamin bağımlısı.
- I'm Tom and I'm an addict.
- Ben Tom'um ve bir bağımlıyım.
- Was Tom an addict?
- Tom bir bağımlı mıydı?
- Tom was an addict.
- Tom bir bağımlıydı.
- He's a bread addict.
- O bir ekmek bağımlısı.
- I'm a cocaine addict.
- Ben bir kokain bağımlısıyım.
- He's a meth addict.
- O bir meth bağımlısı.
Show More (17)
|
| 2 |
addict |
bağımlısı olmak |
v. |
|
- You'll become totally addicted to my massages.
- Masajlarımın tamamen bağımlısı olacaksın.
- They are addicted to alcohol.
- Alkol bağımlısı olmuşlar.
- Fadil became addicted to that horrific behavior.
- Fadıl bu korkunç davranışın bağımlısı oldu.
- I did not like wine in the past, but now I am addicted to it.
- Eskiden şarap sevmezdim ama şimdi bağımlısı oldum.
- Tom got addicted to painkillers after his accident.
- Tom kazadan sonra bir ağrı kesici bağımlısı oldu.
- Sami became addicted to gambling.
- Sami kumar bağımlısı oldu.
Show More (3)
|
| 3 |
addict |
bağımlılık yapmak |
v. |
|
- This is an addicting game.
- Bu bağımlılık yapan bir oyun.
- It's the most addicting game I have ever played.
- Şimdiye kadar oynadığım en bağımlılık yapan oyun.
- It's the most addicting game I have ever played.
- Şimdiye kadar oynadığım en bağımlılık yapıcı oyun.
- This website is more addicting than Facebook, and infinitely more useful.
- Bu site Facebook'tan daha bağımlılık yapıcı ve çok daha kullanışlı.
Show More (1)
|
| 4 |
addict |
müptela |
n. |
|
- My father was not a drug addict!
- Babam uyuşturucu müptelası değildi!
- Because I think that he's a drug addict.
- Çünkü bence o bir uyuşturucu müptelası.
Show More (-1)
|
