|
- I almost forgot to tell Tom about the party.
- Tom'a partiyi söylemeyi neredeyse unutuyordum.
- I almost forgot to tell you why I'm here.
- Neden burada olduğumu sana söylemeyi neredeyse unutuyordum.
- Last year, I spent so much time by myself that I almost forgot how to communicate effectively with others.
- Geçen yıl kendi başıma o kadar çok zaman geçirdim ki başkalarıyla nasıl etkili iletişim kuracağımı neredeyse unuttum.
- I'd almost forgotten about that.
- Onu neredeyse unutmuştum.
- I almost forgot to ask him what his name was.
- Ona adını sormayı neredeyse unutuyordum.
- I almost forgot it.
- Ben neredeyse unutuyordum.
- Last year, I spent so much time by myself that I almost forgot how to communicate effectively with others.
- Geçen yıl tek başıma o kadar uzun bir zaman geçirdim ki diğerleriyle etkili şekilde nasıl iletişim kuracağımı neredeyse unuttum.
- I'd almost forgotten about that.
- Bunu neredeyse unutmuştum.
- I almost forgot to pay my bills last month.
- Geçen ay faturalarımı ödemeyi neredeyse unutuyordum.
- Tom almost forgot his money.
- Tom parasını neredeyse unutuyordu.
- I almost forgot to tell Tom about the party.
- Tom'a partiden bahsetmeyi neredeyse unutuyordum.
- I almost forgot.
- Neredeyse unutuyordum.
- I almost forgot to do that.
- Bunu yapmayı neredeyse unutuyordum.
- Tom almost forgot to lock the door.
- Tom kapıyı kilitlemeyi neredeyse unutuyordu.
- I almost forgot to tell you about what happened.
- Olanları sana anlatmayı neredeyse unutuyordum.
- I almost forgot it.
- Neredeyse unutuyordum.
- I almost forgot to bring my lunch.
- Öğle yemeğimi getirmeyi neredeyse unutuyordum.
- I almost forget where I was.
- Nerede olduğumu neredeyse unuttum.
- I almost forgot what Tom was like.
- Tom'un neye benzediğini neredeyse unutuyordum.
- I almost forgot to tell you how to do it.
- Onu nasıl yapacağını sana söylemeyi neredeyse unuttum.
- Tom almost forgot to do that.
- Tom bunu yapmayı neredeyse unutuyordu.
- I almost forgot to tell Tom about tomorrow's meeting.
- Tom’a yarınki toplantıdan bahsetmeyi neredeyse unutuyordum.
- I'd almost forgotten.
- Neredeyse unutuyordum.
- Tom almost forgot to do his homework.
- Tom ev ödevini yapmayı neredeyse unutuyordu.
- Tom had almost forgotten.
- Tom neredeyse unutmuştu.
Show More (22)
|
