|
- That is why it is crucial to amass local experience.
- Bu nedenle yerel deneyim biriktirmek çok önemlidir.
- All the citizens of the European Union have amassed foreign coins from their travels abroad on business or pleasure.
- Tüm Avrupa Birliği vatandaşları, iş veya eğlence amaçlı yurtdışı seyahatlerinden yabancı paralar biriktirmiştir.
- Her ability to amass a fortune is due to luck and hard work.
- Biriktirdiği serveti şansına ve çok çalışmasına borçlu.
- He amassed a large fortune before he died.
- Ölmeden önce büyük bir servet biriktirdi.
- No one knows how he has amassed his enormous fortune.
- Bu muazzam serveti nasıl biriktirdiğini kimse bilmiyor.
- Her ability to amass a fortune is due to luck and hard work.
- Servet biriktirme yeteneği şans ve sıkı çalışmadan kaynaklanıyor.
- Tom amassed an enormous fortune.
- Tom muazzam bir servet biriktirdi.
Show More (4)
|
