|
- Tom isn't as annoying as he used to be.
- Tom eskiden olduğu kadar sinir bozucu değil.
- I can see how that might be annoying.
- Bunun ne kadar sinir bozucu olduğunu anlayabiliyorum.
- Is this annoying?
- Bu sinir bozucu mu?
- Do you find that annoying?
- Bunu sinir bozucu mu buluyorsun?
- How annoying!
- Ne kadar sinir bozucu!
- You were annoying.
- Sinir bozucuydun.
- Tom is annoying, isn't he?
- Tom sinir bozucu, değil mi?
- I told you Tom was really annoying.
- Sana Tom'un gerçekten sinir bozucu olduğunu söyledim.
- Tom is very annoying.
- Tom çok sinir bozucu.
- That sound is annoying.
- Bu ses çok sinir bozucu.
- That's so annoying.
- Bu çok sinir bozucu.
- You're very annoying.
- Çok sinir bozucusun.
- The mosquitoes are annoying.
- Sivrisinekler sinir bozucu.
- It's annoying.
- Bu sinir bozucu.
- That's pretty annoying.
- Bu oldukça sinir bozucu.
- The two of you are the most annoying people I've ever met.
- Siz ikiniz tanıdığım en sinir bozucu insanlarsınız.
- The annoying advertiser called my house.
- Sinir bozucu reklamcı evimi aradı.
- It was annoying.
- Sinir bozucuydu.
- Tom is just as annoying as Mary.
- Tom da Mary kadar sinir bozucu.
- That sound is extremely annoying.
- O ses son derece sinir bozucu.
- That's very annoying.
- Çok sinir bozucu.
- Tom's very annoying.
- Tom çok sinir bozucudur.
- This is so annoying.
- Bu çok sinir bozucu.
- She's annoying and selfish.
- Sinir bozucu ve bencil biri.
- I thought Tom was annoying.
- Tom'un sinir bozucu olduğunu düşünmüştüm.
- That's really annoying.
- O gerçekten sinir bozucu.
- I know that I'm annoying.
- Sinir bozucu olduğumu biliyorum.
- This annoying bug has finally been fixed.
- Bu sinir bozucu hata nihayet düzeltildi.
- Tom isn't as annoying as he used to be.
- Tom eskisi kadar sinir bozucu değil.
- My friends always say I'm too calm, but my family always says I'm too annoying.
- Arkadaşlarım her zaman çok sakin olduğumu söyler, ama ailem her zaman çok sinir bozucu olduğumu söyler.
- My sister is so annoying.
- Kız kardeşim çok sinir bozucu.
- You're incredibly annoying.
- İnanılmaz derecede sinir bozucusun.
- You're annoying.
- Sinir bozucusun.
- Tom told me that I'm annoying.
- Tom bana sinir bozucu olduğumu söyledi.
- I can't stand annoying rich people.
- Sinir bozucu zengin insanlara katlanamıyorum.
- It's really annoying.
- Gerçekten sinir bozucu.
- Children hate annoying teachers.
- Çocuklar sinir bozucu öğretmenlerden nefret eder.
- Tom is annoying.
- Tom sinir bozucu.
- Tom says that I'm annoying.
- Tom sinir bozucu olduğumu söylüyor.
- He's annoying.
- O sinir bozucu.
- Tom was annoying.
- Tom sinir bozucuydu.
- The door hinge's creaking is annoying!
- Kapı menteşesinin gıcırtısı sinir bozucu!
- You are annoying.
- Sinir bozucusun.
- Don't be annoying.
- Sinir bozucu olma.
- People tell me I have an annoying voice.
- İnsanlar bana sinir bozucu bir sesim olduğunu söylüyor.
- Tom is really annoying.
- Tom gerçekten sinir bozucu.
- There's nothing more annoying than a group of young girls all trying to talk at the same time.
- Aynı anda konuşmaya çalışan bir grup genç kızdan daha sinir bozucu bir şey yoktur.
- It's just annoying.
- Sadece sinir bozucu.
- That sound is extremely annoying.
- Bu ses son derece sinir bozucu.
- Tom seems to find that annoying.
- Tom bunu sinir bozucu buluyor gibi.
- That loud music is annoying.
- Bu yüksek sesli müzik sinir bozucu.
- Tom's very annoying.
- Tom çok sinir bozucu.
- He's so annoying!
- O ne kadar sinir bozucu!
- That's annoying.
- O sinir bozucu.
- There were a lot of annoying insects flying around.
- Etrafta uçuşan bir sürü sinir bozucu böcek vardı.
- It's annoying to hear people talking loudly in a library.
- Kütüphanede yüksek sesle konuşan insanları duymak sinir bozucu.
- That's an annoying habit.
- Bu sinir bozucu bir alışkanlık.
- I think Tom is annoying.
- Bence Tom sinir bozucu.
- You are so annoying!
- Çok sinir bozucusun!
- Tom and Mary are both annoying, aren't they?
- Tom ve Mary'nin ikisi de sinir bozucu, değil mi?
- You are very annoying.
- Çok sinir bozucusun.
- You're incredibly annoying.
- Sen inanılmaz düzeyde sinir bozucusun.
- It's annoying when people make out at work.
- İnsanların iş yerinde öpüşmesi sinir bozucu.
- It's annoying when you do that.
- Bunu yapman sinir bozucu oluyor.
Show More (61)
|
|
- It is annoying, but there is no altering matters.
- Bu can sıkıcı bir durum ancak meseleyi değiştirecek bir şey yok.
- Anyway, what do we find most annoying on a day-to-day basis?
- Her neyse, günlük olarak en çok neyi can sıkıcı buluyoruz?
- It is very annoying to have to return your tins to the place where you bought them.
- Teneke kutularınızı satın aldığınız yere iade etmek zorunda kalmak çok can sıkıcı bir durum.
- It is annoying, but there is no altering matters.
- Bu can sıkıcı bir durum, ancak meseleyi değiştirecek bir şey yok.
- Tom was annoying.
- Tom can sıkıcıydı.
- For me, listening to loud music is annoying.
- Benim için yüksek sesle müzik dinlemek can sıkıcı.
- Coil whine may sometimes be annoying, but it's usually harmless.
- Bobin sesi bazen can sıkıcı olabilir, ama genellikle zararsızdır.
- That's pretty annoying.
- O oldukça can sıkıcı.
- It's really very annoying.
- Bu gerçekten çok can sıkıcı.
- Tom is very annoying, isn't he?
- Tom çok can sıkıcı, değil mi?
- Ingratiating behaviour can be really annoying.
- Dalkavukça davranışlar gerçekten can sıkıcı olabilir.
- It's just annoying.
- Sadece can sıkıcı.
- It's really annoying.
- Bu gerçekten can sıkıcı.
- Tom is annoying, isn't he?
- Tom can sıkıcı, değil mi?
- You were annoying.
- Sen can sıkıcıydın.
- It's annoying not being able to find the error in my calculation.
- Benim hesabımdaki hatayı bulamamak can sıkıcı.
- This is annoying.
- Bu çok can sıkıcı.
- I thought Tom was annoying.
- Tom'un can sıkıcı olduğunu düşündüm.
- Annoying people irritate me.
- Can sıkıcı insanlar beni sinirlendiriyor.
- Waking up is an annoying way to start a day.
- Uyanmak güne başlamak için can sıkıcı bir yol.
- That's very annoying.
- O çok can sıkıcı.
- You are annoying.
- Sen can sıkıcısın.
- You are really annoying.
- Gerçekten can sıkıcısın.
- Children hate annoying teachers.
- Çocuklar can sıkıcı öğretmenlerden nefret ederler.
- Tom is annoying.
- Tom can sıkıcı.
- It's actually kind of annoying.
- Aslında biraz can sıkıcı.
- It's really very annoying.
- Bu gerçekten can sıkıcı.
- How annoying!
- Ne can sıkıcı!
- Tom and Mary are both very annoying, aren't they?
- Tom ve Mary ikisi de çok can sıkıcı, değil mi?
- Do you find that annoying?
- Onu can sıkıcı buluyor musun?
- This is so annoying.
- Bu çok can sıkıcı.
- Tom told me that I'm annoying.
- Tom bana can sıkıcı olduğumu söyledi.
- It's annoying not being able to find the error in my calculation.
- Hesaplamamdaki hatayı bulamamak can sıkıcı.
Show More (30)
|
