|
- Apparently neither the country of origin nor the receiving country carries out controls.
- Görünüşe göre ne menşe ülke ne de alıcı ülke kontroller gerçekleştiriyor.
- There is a political anxiety whereby all the countries apparently feel able to compromise fundamental legal principles.
- Görünüşe göre tüm ülkelerin temel hukuki ilkelerden taviz verebileceklerini düşündükleri bir siyasi kaygı söz konusu.
- This Loya Jirga was apparently the most representative the country has ever had.
- Bu Loya Jirga, görünüşe göre ülkenin şimdiye kadar sahip olduğu en temsili toplantı olmuştur.
- Large countries can apparently get away with more than small ones.
- Görünüşe göre büyük ülkeler küçük ülkelerden daha fazla paçayı kurtarabiliyor.
- There is apparently no independent institution that scrutinises the Bank's activities.
- Görünüşe göre Banka'nın faaliyetlerini denetleyen bağımsız bir kurum yok.
- The Internet, e-mail and mobile telephones will apparently do away with unemployment.
- İnternet, e-posta ve cep telefonları görünüşe göre işsizliği ortadan kaldıracaktır.
- Apparently, Europe is some sort of vamp, provoking everyone into political promiscuity.
- Görünüşe göre Avrupa, herkesi siyasi ahlaksızlığa kışkırtan bir tür vampir.
- Apparently, a contract has been signed by a new travel agency to replace Wagonlit.
- Görünüşe göre Wagonlit'in yerini alacak yeni bir seyahat acentesi ile sözleşme imzalandı.
- There is apparently no independent institution that scrutinises the Bank's activities.
- Görünüşe göre Banka'nın faaliyetlerini denetleyen bağımsız bir kurum bulunmamaktadır.
- Apparently today the international community has only one possible objective, the disarmament of Iraq.
- Görünüşe göre bugün uluslararası toplumun tek bir olası hedefi var, o da Irak'ın silahsızlandırılması.
- It is apparently possible to build a TGV to Disneyland but not to Strasbourg.
- Görünüşe göre Disneyland'a TGV inşa etmek mümkün ama Strazburg'a değil.
- We have apparently been too impatient.
- Görünüşe göre çok sabırsız davranmışız.
- Apparently, it makes no sense in this House to mention the outlawing of Batasuna.
- Görünüşe göre, bu Meclis'te Batasuna'nın yasaklanmasından söz etmenin bir anlamı yok.
- Apparently, the EU was even inflexible in the negotiations and this is why everything went wrong.
- Görünüşe göre, AB müzakerelerde bile esnek değildi ve bu yüzden her şey ters gitti.
- Europe is apparently the crowbar used to tackle problems in some countries.
- Görünüşe göre Avrupa, bazı ülkelerdeki sorunların üstesinden gelmek için kullanılan bir levye.
- This Loya Jirga was apparently the most representative the country has ever had.
- Görünüşe göre bu Loya Jirga, ülkenin şimdiye kadar sahip olduğu en temsili Jirga'ydı.
- Processed healthy bone in animal meal is, though, apparently a danger to the omnivore.
- Ancak, görünüşe göre hayvani gıda içindeki işlenmiş sağlıklı kemik, omnivorlar için bir tehlikedir.
- This is apparently so that the police can control their content.
- Görünüşe göre bu, polisin içeriklerini kontrol edebilmesi için.
- Apparently, the postal service is a very strong lobby, and rightly so.
- Görünüşe göre, posta servisi çok güçlü bir lobi ve haklı olarak da öyle.
- Would he be in favour of referring it to our own legal services as the Commission is apparently about to do?
- Komisyonun görünüşe göre yapmak üzere olduğu gibi, o da konuyu kendi hukuk servislerimize havale etmekten yana mıdır?
- That should, apparently, be the result of this Irish referendum, at least if we were to take it into account.
- Görünüşe göre en azından dikkate alacak olursak, İrlanda referandumunun sonucu bu olmalıdır.
- Apparently, 26% of rapid alerts in 2002 were caused by fish.
- Görünüşe göre, 2002 yılındaki hızlı uyarıların %26'sı balıklardan kaynaklanmıştır.
- Apparently, in Paris, oil and natural gas interests take priority over everything.
- Görünüşe göre, Paris'te petrol ve doğal gaz çıkarları her şeyden öncelikli.
- She apparently has no access to a telephone and no visitors.
- Görünüşe göre telefona erişimi ve ziyaretçisi yok.
- Yet, apparently they prefer to mate with one another.
- Yine de görünüşe göre birbirleriyle çiftleşmeyi tercih ediyorlar.
- Tom and Mary apparently both lived in Boston.
- Tom ve Mary görünüşe göre Boston'da yaşıyorlarmış.
- Tom apparently wants to go to Boston with you.
- Görünüşe göre Tom seninle Boston'a gitmek istiyor.
- Tom has apparently been arguing with Mary.
- Tom görünüşe göre Mary ile tartışıyor.
- Apparently, all this land is owned by Tom.
- Görünüşe göre, bütün bu arazi Tom'a ait.
- Apparently, Tom will be here tomorrow.
- Görünüşe göre, Tom yarın burada olacak.
- Tom apparently didn't win.
- Tom görünüşe göre kazanmadı.
- Tom has apparently studied French.
- Tom görünüşe göre Fransızca eğitimi aldı.
- Apparently you're right.
- Görünüşe göre haklısın.
- Tom has apparently died.
- Tom görünüşe göre öldü.
- Tom apparently can't speak French.
- Tom görünüşe göre Fransızca konuşamıyor.
- Tom is apparently a truck driver.
- Tom görünüşe göre bir kamyon şoförü.
- I've apparently done something that made Tom mad.
- Görünüşe göre Tom'u kızdıran bir şey yaptım.
- Tom apparently walked to work this morning.
- Görünüşe göre Tom bu sabah işe yürüyerek gitmiş.
- Apparently, Tom is going to a university in Boston.
- Görünüşe göre, Tom Boston'daki bir üniversiteye gidiyor.
- I apparently did that wrong.
- Görünüşe göre onu hatalı yaptım.
- Apparently it worked.
- Görünüşe göre işe yaradı.
- Apparently, nothing bad happened.
- Görünüşe göre kötü bir şey olmamış.
- Apparently, it's getting difficult to find a good position.
- Görünüşe göre, iyi bir pozisyon bulmak zorlaşıyor.
- Apparently, he had never heard of recursion.
- Görünüşe göre, o hiç tekrarlama duymamıştı.
- Tom apparently didn't do what he was supposed to do.
- Görünüşe göre Tom yapması gerekeni yapmamış.
- The man is apparently deceiving us.
- Görünüşe göre adam bizi kandırıyor.
- Apparently, she had a lot on her mind, so I just left her alone.
- Görünüşe göre aklında çok şey vardı, ben de onu yalnız bıraktım.
- Apparently, the bus is late.
- Görünüşe göre, otobüs geç kaldı.
- Apparently, Tom is going to a university in Boston.
- Görünüşe göre, Tom Boston'da bir üniversiteye gidiyor.
- Apparently, Tom is very good at chess.
- Görünüşe göre Tom satrançta çok iyiymiş.
- Apparently, they're trying to patch up their marriage.
- Görünüşe göre evliliklerini düzeltmeye çalışıyorlar.
- Tom apparently has to do that.
- Tom görünüşe göre bunu yapmak zorunda.
- Tom is apparently asleep.
- Görünüşe göre Tom uyuyor.
- Apparently my anti-virus software is not up to snuff.
- Görünüşe göre anti-virüs yazılımım yeterli değil.
- Apparently he's sick.
- Görünüşe göre hasta.
- Apparently, Tom is the one who did that.
- Görünüşe göre, bunu yapan Tom'muş.
- Apparently, Tom told Mary if she was late again, she'd get fired.
- Görünüşe göre Tom, Mary'ye bir daha geç kalırsa kovulacağını söylemiş.
- Apparently he's sick.
- Görünüşe göre o hasta.
- Tom apparently speaks French.
- Tom görünüşe göre Fransızca konuşuyor.
- Apparently, that's not correct.
- Görünüşe göre bu doğru değil.
- Apparently, Tom is very good at skiing.
- Görünüşe göre Tom kayakta çok iyiymiş.
- Apparently, he's still alive.
- Görünüşe göre, o hâlâ hayatta.
- Tom apparently went hiking with Mary three weeks ago.
- Tom görünüşe göre üç hafta önce Mary ile birlikte yürüyüşe çıktı.
- Tom apparently wants to learn French.
- Tom görünüşe göre Fransızca öğrenmek istiyor.
- Tom apparently hasn't told Mary what to do.
- Görünüşe göre Tom, Mary'ye ne yapacağını söylememiş.
- Tom apparently doesn't eat meat.
- Tom görünüşe göre et yemiyor.
- Apparently, Tom is not interested in answering that question.
- Görünüşe göre, Tom bu soruyu cevaplamakla ilgilenmiyor.
- Tom has apparently already gone home.
- Tom görünüşe göre zaten eve gitti.
- Tom apparently didn't do what he was supposed to do.
- Tom görünüşe göre yapması gereken şeyi yapmadı.
- Tom apparently didn't do what he said did.
- Görünüşe göre Tom söylediği şeyi yapmamış.
- Tom apparently couldn't get what he wanted.
- Görünüşe göre Tom istediğini alamamış.
- Tom apparently hasn't told Mary what to do.
- Tom görünüşe göre ne yapılacağını Mary'ye söylemedi.
- Apparently, I'm a piece of garbage.
- Görünüşe göre, ben bir çöp parçasıyım.
- Apparently, they nest in a tree in front of the house.
- Görünüşe göre, onlar evin önündeki bir ağaca yuva yaptılar.
- I apparently needed to do that.
- Görünüşe göre onu yapmam gerekiyordu.
- He is apparently a pianist.
- Görünüşe göre o bir piyanisttir.
- I apparently didn't need to do that.
- Görünüşe göre bunu yapmama gerek yokmuş.
- Tom has apparently lost his passport.
- Görünüşe göre Tom pasaportunu kaybetmiş.
- Tom and I'll apparently be on the same train.
- Tom ve ben görünüşe göre aynı trende olacağız.
- Tom has apparently studied French.
- Görünüşe göre Tom Fransızca öğrenmiş.
- Tom apparently didn't win.
- Görünüşe göre Tom kazanamadı.
- Tom apparently likes to do that.
- Tom, görünüşe göre bunu yapmayı seviyor.
- Tom has apparently tried to commit suicide.
- Tom görünüşe göre intihara kalkışmış.
- Apparently, we'll be getting a raise within two months.
- Görünüşe göre, iki ay içinde zam alacağız.
- Apparently, Tom's death was a suicide.
- Görünüşe göre, Tom'un ölümü bir intihardı.
- Apparently, Tom likes Mary quite a lot.
- Görünüşe göre, Tom Mary'den çok hoşlanıyor.
- Tom apparently hasn't paid his rent yet.
- Tom görünüşe göre kira bedelini henüz ödemedi.
- Apparently, Tom was on television last night.
- Görünüşe göre Tom geçen gece televizyondaydı.
- Apparently, Tom didn't notice anything wrong.
- Görünüşe göre, Tom yanlış bir şey fark etmemiş.
- Apparently, Tom had a lot on his mind, so I just left him alone.
- Görünüşe göre, Tom'un aklında çok şey vardı, bu yüzden onu yalnız bıraktım.
- Apparently, Tom is sick.
- Görünüşe göre Tom hasta.
- Apparently, Tom didn't know what to do.
- Görünüşe göre, Tom ne yapacağını bilmiyordu.
- I apparently did that wrong.
- Görünüşe göre yanlış yapmışım.
- Play-Doh apparently has a salty taste.
- Görünüşe göre oyun hamurunun tuzlu bir tadı var.
- Tom apparently needed to do that.
- Görünüşe göre Tom'un bunu yapması gerekiyordu.
- Tom is apparently responsible for what happened.
- Görünüşe göre olanlardan Tom sorumlu.
- Play-Doh apparently has a salty taste.
- Oyun hamurunun görünüşe göre tuzlu bir tadı var.
- You apparently didn't need to do that.
- Görünüşe göre bunu yapmana gerek yoktu.
- Dan was apparently murdered in his bed.
- Dan görünüşe göre yatağında öldürüldü.
- He is apparently responsible for it.
- Görünüşe göre bundan o sorumlu.
- I apparently needed to do that.
- Görünüşe göre bunu yapmam gerekiyordu.
- Apparently, Tom has been cheating on his wife.
- Görünüşe göre, Tom karısını aldatıyormuş.
- Tom apparently walked to work this morning.
- Tom görünüşe göre bu sabah işe yürüyerek gitti.
- Tom has apparently tried to commit suicide.
- Görünüşe göre Tom intihar etmeye çalıştı.
- I apparently didn't have to do that.
- Görünüşe göre bunu yapmama gerek yokmuş.
- Tom apparently hasn't yet done that.
- Görünüşe göre Tom bunu henüz yapmamış.
- Tom was apparently murdered while he was sleeping.
- Görünüşe göre, Tom uyurken öldürüldü.
- Apparently, Tom used to be a teacher.
- Görünüşe göre, Tom bir öğretmendi.
- Tom apparently cried.
- Tom görünüşe göre ağladı.
- Apparently, your girlfriend has great taste.
- Görünüşe göre, kız arkadaşının harika bir zevki var.
- Apparently it's going to be scorching from Friday on.
- Görünüşe göre Cuma'dan itibaren kavurucu olacak.
- Tom apparently didn't notice that.
- Görünüşe göre Tom bunu fark etmemiş.
- Tom apparently wants to learn French.
- Görünüşe göre Tom Fransızca öğrenmek istiyor.
- Tom apparently thought so.
- Görünüşe göre Tom da öyle düşünmüş.
- I apparently don't have to do that.
- Görünüşe göre bunu yapmak zorunda değilim.
- That's apparently not a crime.
- Bu görünüşe göre bir suç değil.
- Apparently, that's not correct.
- Görünüşe göre, bu doğru değil.
- Apparently, not much has changed.
- Görünüşe göre pek bir şey değişmemiş.
- Apparently, Tom is very good at chess.
- Görünüşe göre, Tom satrançta çok iyi.
- Apparently, Tom was late because there was a traffic jam on Route 19.
- Görünüşe göre Tom geç kalmış çünkü 19. yolda trafik sıkışıklığı varmış.
- Tom apparently doesn't remember Mary.
- Tom görünüşe göre Mary'yi hatırlamıyor.
- Tom apparently believed what Mary said.
- Tom görünüşe göre Mary'nin söylediğine inandı.
- Tom apparently couldn't get what he wanted.
- Görünüşe göre Tom istediğini alamadı.
- The danger is apparently over.
- Görünüşe göre tehlike bitti.
- Tom apparently wants to go to Boston with you.
- Tom görünüşe göre seninle Boston'a gitmek istiyor.
- Apparently, Tom has been cheating on his wife.
- Görünüşe göre, Tom karısını aldatıyor.
- Apparently, they nest in a tree in front of the house.
- Görünüşe göre, evin önündeki ağaca yuva yapmışlar.
- Apparently, the meeting will be in Tom's office.
- Görünüşe göre, toplantı Tom'un ofisinde olacak.
- Sami apparently committed suicide.
- Sami görünüşe göre intihar etmiş.
- It apparently no longer exists.
- Görünüşe göre artık yok.
- The place is apparently deserted.
- Görünüşe göre burası terk edilmiş.
- Tom has apparently lost his passport.
- Tom görünüşe göre pasaportunu kaybetti.
- Apparently, I have a fever.
- Görünüşe göre ateşim var.
- Tom apparently doesn't want to do that.
- Görünüşe göre Tom bunu yapmak istemiyor.
- Apparently, there is nothing that cannot happen today.
- Görünüşe göre, bugün gerçekleşemeyecek hiçbir şey yok.
- Apparently there mustn't be anyone registered at a house to which one plans to move, in order for one to be able to change one's address online.
- Görünüşe göre bir kişinin adresini internetten değiştirebilmesi için taşınmayı planladığı evde kayıtlı kimsenin olmaması gerekiyormuş.
- Tom apparently lost his passport.
- Tom görünüşe göre pasaportunu kaybetti.
- I apparently did that the wrong way.
- Görünüşe göre bunu yanlış şekilde yapmışım.
- Tom apparently doesn't understand French at all.
- Tom görünüşe göre Fransızcadan hiç anlamıyor.
- I apparently don't have to do that.
- Görünüşe göre onu yapmak zorunda değilim.
- Apparently, Tom is very good at it.
- Görünüşe göre Tom bu işte çok iyi.
- Tom apparently didn't want to go to Mary and John's wedding.
- Tom görünüşe göre Mary ve John'un düğününe gitmek istemedi.
- Tom apparently did that by himself.
- Görünüşe göre Tom bunu kendi başına yapmış.
- Tom is apparently a French teacher.
- Tom görünüşe göre Fransızca öğretmeni.
- Tom apparently can't speak French.
- Görünüşe göre Tom Fransızca konuşamıyor.
- Tom apparently believed what Mary said.
- Tom görünüşe göre Mary'nin söylediklerine inanmış.
- Tom apparently committed suicide.
- Tom görünüşe göre intihar etti.
- Tom is apparently responsible for what happened.
- Tom görünüşe göre olanlardan sorumlu.
- Tom is apparently dating a girl named Mary.
- Tom görünüşe göre Mary adında bir kızla çıkıyor.
- Tom has apparently won.
- Tom görünüşe göre kazandı.
- Tom apparently hasn't told Mary about what happened.
- Tom görünüşe göre ne olduğundan Mary'ye bahsetmedi.
- He is not coming, apparently.
- Görünüşe göre gelmiyor.
- Apparently, you're very good at it.
- Görünüşe göre, sen bunda çok iyisin.
- The danger is apparently over.
- Görünüşe göre tehlike sona erdi.
- I apparently did that the wrong way.
- Görünüşe göre bunu yanlış şekilde yaptım.
- Apparently, the bus is late.
- Görünüşe göre otobüs gecikti.
- Tom apparently thought Mary would be here.
- Tom görünüşe göre Mary'nin burada olacağını düşündü.
- Tom apparently wants to win.
- Görünüşe göre Tom kazanmak istiyor.
- Apparently, Tom is very good at it.
- Görünüşe göre, Tom bunda çok iyi.
- Tom and Mary apparently both lived in Boston.
- Görünüşe göre Tom ve Mary'nin ikisi de Boston'da yaşadılar.
- Apparently, Tom wasn't in Boston long.
- Görünüşe göre Tom Boston'da fazla kalmamış.
- Tom apparently left early.
- Tom görünüşe göre erken ayrıldı.
- Tom was apparently in Boston last winter.
- Görünüşe göre Tom geçen kış Boston'daymış.
- Apparently, they're dead.
- Görünüşe göre, onlar ölü.
- Tom is apparently an honest person.
- Tom görünüşe göre dürüst bir kişi.
- Tom apparently left early.
- Görünüşe göre Tom erken ayrılmış.
- That's apparently not a crime.
- Görünüşe göre bu bir suç değil.
- Tom apparently doesn't understand French at all.
- Tom görünüşe göre Fransızcayı hiç anlamıyor.
- Tom has apparently done that.
- Görünüşe göre Tom bunu yapmış.
- Apparently, he's very good at it.
- Görünüşe göre o da bu işte çok iyi.
- Tom apparently didn't do what he said he would do.
- Tom, görünüşe göre yapacağını söylediği şeyi yapmadı.
- Tom is apparently an honest person.
- Tom görünüşe göre dürüst bir insan.
- Tom apparently went hiking with Mary three weeks ago.
- Görünüşe göre Tom üç hafta önce Mary ile yürüyüşe çıkmış.
- Tom has apparently not done that yet.
- Görünüşe göre Tom, bunu henüz yapmadı.
- Apparently, everyone was happy.
- Görünüşe göre, herkes mutluydu.
- Tom was apparently very convincing.
- Tom görünüşe göre çok ikna ediciydi.
- Tom apparently did that by himself.
- Tom görünüşe göre onu tek başına yaptı.
- Tom is apparently asleep.
- Tom görünüşe göre uyuyor.
- I apparently don't need to do that.
- Görünüşe göre bunu yapmama gerek yok.
- Tom is apparently a Canadian.
- Tom görünüşe göre bir Kanadalı.
- He is not coming, apparently.
- Görünüşe göre, o gelmiyor.
- Apparently everyone was happy.
- Görünüşe göre herkes mutluydu.
- Tom apparently needs to do that.
- Görünüşe göre Tom'un bunu yapması gerekiyor.
- Tom apparently didn't do what we asked him to do.
- Görünüşe göre Tom ondan yapmasını istediğimiz şeyi yapmadı.
- Apparently, Tom was on television last night.
- Görünüşe göre Tom dün gece televizyondaymış.
- I apparently didn't have to do that.
- Görünüşe göre onu yapmak zorunda değildim.
- Tom has apparently been injured.
- Görünüşe göre Tom yaralanmış.
- Apparently the wound itself only needs a few stitches.
- Görünüşe göre yaranın sadece birkaç dikişe ihtiyacı var.
- He is apparently a pianist.
- Görünüşe göre bir piyanist.
- We told him about it; apparently he has forgotten.
- Ona bundan bahsettik; Görünüşe göre unutmuş.
- Apparently, Tom doesn't like me.
- Görünüşe göre, Tom beni sevmiyor.
- Tom apparently didn't notice that.
- Tom görünüşe göre bunu fark etmedi.
- Apparently you are right.
- Görünüşe göre haklısın.
- Apparently, Tom used to be a teacher.
- Görünüşe göre Tom eskiden öğretmenmiş.
- Apparently, it's not too early to apply.
- Görünüşe göre, başvurmak için çok erken değil.
- Apparently, Tom is not interested in answering that question.
- Görünüşe göre, Tom o soruyu yanıtlamaya ilgi duymuyor.
- Tom has apparently already gone home.
- Görünüşe göre Tom çoktan eve gitmiş.
- Apparently I'm adopted.
- Görünüşe göre evlatlığım.
- Apparently, Tom's car needs a new set of tires.
- Görünüşe göre, Tom'un arabasının yeni lastiklere ihtiyacı var.
- Tom apparently did that three weeks ago.
- Görünüşe göre Tom onu üç hafta önce yapmıştı.
- Apparently, Tom doesn't like me.
- Görünüşe göre, Tom benden hoşlanmıyor.
- Tom apparently didn't do what we asked him to do.
- Tom görünüşe göre yapmasını istediğimiz şeyi yapmadı.
- Tom apparently doesn't know Mary.
- Tom görünüşe göre Mary'yi tanımıyor.
- People who go to church apparently believe in existence of god.
- Kiliseye giden insanlar görünüşe göre Tanrı'nın varlığına inanıyor.
- Sami apparently never had cancer.
- Görünüşe göre Sami hiç kanser olmamış.
- Tom apparently hasn't done that yet.
- Görünüşe göre Tom bunu henüz yapmamış.
- Tom has apparently agreed to do that.
- Görünüşe göre Tom bunu yapmayı kabul etti.
- Apparently, Tom is very good at skiing.
- Görünüşe göre Tom kayak yapmada çok iyi.
- Apparently no one noticed.
- Görünüşe göre kimse fark etmemiş.
- Tom has apparently not done that yet.
- Görünüşe göre Tom bunu henüz yapmamış.
- Apparently, they're dead.
- Görünüşe göre ölmüşler.
- Apparently I'm adopted.
- Görünüşe göre ben evlatlığım.
- Tom apparently enjoys doing that.
- Tom görünüşe göre bunu yapmaktan hoşlanıyor.
- Apparently that shabby flat is vacant.
- Görünüşe göre, o eski püskü daire boş.
- Tom has apparently committed suicide.
- Tom görünüşe göre intihar etti.
- Apparently, no one told Tom I was coming.
- Görünüşe göre, hiç kimse geldiğimi Tom'a söylemedi.
- Apparently, Mary doesn't like me.
- Görünüşe göre, Mary benden hoşlanmıyor.
- Tom apparently couldn't get what he wanted.
- Görünüşe göre Tom istediği şeyi alamadı.
- Apparently, the murder happened in a locked room.
- Görünüşe göre cinayet kilitli bir odada gerçekleşti.
- Tom and I'll apparently be on the same train.
- Görünüşe göre Tom ve ben aynı trende olacağız.
- Tom has apparently died.
- Görünüşe göre Tom öldü.
- Apparently no one noticed.
- Görünüşe göre hiç kimse fark etmedi.
- Apparently, the murder happened in a locked room.
- Görünüşe göre, cinayet kilitli bir odada işlenmiş.
- Tom apparently has to do that.
- Görünüşe göre Tom bunu yapmak zorunda.
- Tom apparently committed suicide.
- Görünüşe göre Tom intihar etmiş.
- Tom is apparently some kind of genius when it comes to music.
- Görünüşe göre Tom müzik konusunda bir tür dahi.
- You apparently shouldn't have done that.
- Görünüşe göre bunu yapmamalıydın.
- I apparently did that incorrectly.
- Görünüşe göre onu yanlış yaptım.
- Tom has apparently not yet paid his rent.
- Tom görünüşe göre kirasını henüz ödememiş.
- Tom apparently needed to do that.
- Görünüşe göre Tom'un bunu yapması gerekiyor.
- Tom has apparently agreed to do that.
- Tom, görünüşe göre bunu yapmayı kabul etti.
- Tom apparently cried.
- Görünüşe göre Tom ağlamış.
- I apparently should've done that.
- Görünüşe göre bunu yapmalıydım.
- Apparently, Tom did the same thing.
- Görünüşe göre Tom da aynı şeyi yapmış.
- Apparently my anti-virus software is not up to snuff.
- Görünüşe göre benim anti-virüs yazılımım yetersiz.
- Tom apparently hasn't done that yet.
- Tom görünüşe göre onu henüz yapmadı.
- Tom apparently wants to win.
- Tom görünüşe göre kazanmak istiyor.
- Tom has apparently won.
- Görünüşe göre Tom kazandı.
- This is apparently a good proposal.
- Görünüşe göre bu iyi bir öneri.
- Tom apparently doesn't want to do that.
- Tom görünüşe göre bunu yapmak istemiyor.
- Apparently, I was wrong.
- Görünüşe göre, ben haksızdım.
- Tom has apparently done that.
- Tom görünüşe göre bunu yaptı.
- Apparently it worked.
- Görünüşe göre işe yaramış.
- Tom is apparently a French teacher.
- Tom görünüşe göre bir Fransızca öğretmeni.
- Apparently, Tom's car needs a new set of tires.
- Görünüşe göre, Tom'un arabasının yeni bir lastik setine ihtiyacı var.
- Tom apparently won.
- Görünüşe göre Tom kazandı.
- Apparently, there is a range of family problems.
- Görünüşe göre, bir dizi aile sorunu var.
- Tom apparently thought so.
- Tom görünüşe göre öyle düşündü.
- This is apparently a good proposal.
- Görünüşe göre bu iyi bir teklif.
- Apparently, Tom doesn't like Mary.
- Görünüşe göre, Tom Mary'den hoşlanmıyor.
- Tom apparently forgot to do that.
- Görünüşe göre Tom bunu yapmayı unutmuş.
- Tom was apparently in Boston last winter.
- Tom görünüşe göre geçen kış Boston'daydı.
- Tom apparently shouldn't have done that.
- Görünüşe göre Tom bunu yapmamalıydı.
- Tom apparently isn't so sure of that.
- Tom görünüşe göre bundan pek emin değildi.
- Tom was apparently murdered while he was sleeping.
- Görünüşe göre Tom uyurken öldürülmüş.
- Tom apparently enjoys doing that.
- Görünüşe göre Tom bunu yapmaktan hoşlanıyor.
- Tom apparently likes Mary a lot.
- Tom görünüşe göre Mary'den çok hoşlanıyor.
- Apparently, nothing bad happened.
- Görünüşe göre kötü bir şey olmadı.
- Apparently the bus was late.
- Görünüşe göre otobüs gecikmiş.
- Apparently ice is lethal!
- Görünüşe göre buz ölümcül!
- Apparently, I was wrong.
- Görünüşe göre, yanılmışım.
- Tom apparently had to do that.
- Tom görünüşe göre bunu yapmak zorundaydı.
- This is apparently a good sentence.
- Görünüşe göre bu iyi bir cümle.
- This should be obvious, but apparently it's not.
- Bu açık olmalı ama görünüşe göre değil.
- Tom apparently hasn't paid his rent yet.
- Görünüşe göre Tom kirasını henüz ödememiş.
- Tom apparently didn't do what he said he would do.
- Tom görünüşe göre yapacağını söylediği şeyi yapmadı.
- I've apparently done something that made Tom mad.
- Görünüşe göre Tom'u kızdıracak bir şey yapmışım.
- Tom apparently didn't cry.
- Görünüşe göre Tom ağlamamış.
- She is apparently an honest woman.
- Görünüşe göre dürüst bir kadın.
- I apparently did that incorrectly.
- Görünüşe göre yanlış yapmışım.
- Apparently, no one told Tom I was coming.
- Görünüşe göre kimse Tom'a geleceğimi söylememiş.
- Tom apparently likes to do that.
- Görünüşe göre Tom bunu yapmayı seviyor.
- Tom has apparently been injured.
- Görünüşe göre Tom yaralandı.
- Tom apparently did that three weeks ago.
- Görünüşe göre Tom bunu üç hafta önce yapmış.
- Apparently, all this land is owned by Tom.
- Görünüşe göre, tüm bu arazi Tom'a ait.
- Apparently, you're very good at it.
- Görünüşe göre, bu işte çok iyisin.
- Sami apparently committed suicide.
- Sami görünüşe göre intihar etmişti.
- Apparently, Tom was already famous before he released that album.
- Görünüşe göre, Tom o albümü çıkarmadan önce zaten ünlüymüş.
- Tom is apparently a busy man.
- Tom görünüşe göre meşgul bir adam.
- This should be obvious, but apparently it's not.
- Bu açık olmalı; ama görünüşe göre değil.
- Tom apparently shouldn't have done that.
- Tom görünüşe göre bunu yapmamalıydı.
- He apparently dates a Japanese girl called Tatoeba.
- Görünüşe göre Tatoeba adında bir Japon kızla çıkıyor.
- Apparently, everyone was happy.
- Görünüşe göre, herkes mutluymuş.
- I apparently should've done that.
- Görünüşe göre onu yapmam gerekirdi.
- Apparently, Tom had a lot on his mind, so I just left him alone.
- Görünüşe göre Tom'un aklında çok şey vardı, ben de onu yalnız bıraktım.
- Tom apparently disagrees.
- Tom görünüşe göre aynı fikirde değil.
- Tom apparently had to do that.
- Görünüşe göre Tom bunu yapmak zorundaydı.
- Apparently, he had never heard of recursion.
- Görünüşe göre, özyinelemeyi hiç duymamış.
- Apparently, he's very good at it.
- Görünüşe göre, o bunda çok iyi.
- Tom apparently speaks French.
- Görünüşe göre Tom Fransızca konuşuyor.
- Tom apparently didn't cry.
- Tom görünüşe göre ağlamadı.
- Apparently, Tom is still alive.
- Görünüşe göre Tom hâlâ hayatta.
- Tom apparently doesn't remember Mary.
- Tom görünüşe göre Mary'i hatırlamıyor.
Show More (290)
|
