|
- I actually referred to this at the beginning of my answer.
- Aslında cevabımın başında buna atıfta bulundum.
- At the beginning of July, we all followed with great concern the developments surrounding this small island.
- Temmuz ayının başında hepimiz bu küçük adayı çevreleyen gelişmeleri büyük bir endişe ile takip ettik.
- I should have said this at the beginning, but we were already proceeding with the voting.
- Bunu en başta söylemem gerekirdi ama oylamaya zaten devam ediyorduk.
- The Commission will be presenting a proposal at the beginning of next year.
- Komisyon önümüzdeki yılın başında bir öneri sunacak.
- Therefore, at the beginning of the year, it looks as if the RALs are substantial.
- Bu nedenle, yılın başında geri ödemeli krediler önemli gibi görünmektedir.
- We will see what happens in the Industry Council at the beginning of December.
- Aralık ayı başında yapılacak Sanayi Şurasında neler olacağını göreceğiz.
- Otherwise we will have to come up at the beginning of next year with ways of speeding up the process.
- Aksi takdirde önümüzdeki yılın başında süreci hızlandırmanın yollarını bulmamız gerekecektir.
- That is why the residents of Hong Kong came out on the streets en masse at the beginning of this week.
- Bu nedenle Hong Kong sakinleri bu hafta başında topluca sokaklara döküldü.
- At the beginning of 2004, the content will be presented on the Commission’s web site.
- İçerik 2004 yılı başında Komisyon'un web sitesinde sunulacaktır.
- Two non-registered Baptist communities were attacked at the beginning of this month.
- Bu ayın başında kayıtlı olmayan iki Baptist cemaati saldırıya uğradı.
- At the beginning of October my delegation visited Murmansk.
- Ekim ayının başında heyetim Murmansk'ı ziyaret etti.
- The directive could enter into force at the beginning of 2003.
- Direktif 2003 yılı başında yürürlüğe girebilir.
- I just want to thank everybody, because, as I said at the beginning, this was a unique event.
- Herkese teşekkür etmek istiyorum, çünkü başta da söylediğim gibi bu eşsiz bir etkinlikti.
- The results of the study will be available at the beginning of 2003.
- Çalışmanın sonuçları 2003 yılı başında açıklanacaktır.
- A dream came true when the International Criminal Court commenced its work at the beginning of this week.
- Uluslararası Ceza Mahkemesi bu hafta başında çalışmalarına başladığında bir rüya gerçek oldu.
- Such a special debate would be decided on at the beginning of each part-session on Monday afternoon.
- Böyle bir özel görüşme Pazartesi öğleden sonra her bir bölüm oturumunun başında kararlaştırılacaktır.
- This is the profession of faith that I wanted to give to you at the beginning of my answer.
- Bu, cevabımın başında size vermek istediğim inanç mesleğidir.
- The children of Armenia who were exiled to our countries at the beginning of the century expect today an act of justice.
- Yüzyılın başında ülkelerimize sürgün edilen Ermenistan'ın çocukları bugün bir adalet eylemi bekliyor.
- Criminal and administrative law, on the other hand, are still only at the beginning of their European development.
- Ceza hukuku ve idare hukuku ise Avrupa'daki gelişimlerinin henüz başındadır.
- Mr Oostlander, is this amendment at the beginning of the report and could we vote on it now?
- Sayın Oostlander, bu değişiklik raporun başında mı yer alıyor ve şimdi oylayabilir miyiz?
- This is a colonial war at the beginning of the twenty-first century and nothing else!
- Bu yirmi birinci yüzyılın başında bir sömürge savaşıdır, başka bir şey değil!
- The results of the study will be available at the beginning of 2003.
- Çalışmanın sonuçları 2003 yılının başında açıklanacak.
- Such a special debate would be decided on at the beginning of each part-session on Monday afternoon.
- Böyle bir özel tartışma Pazartesi öğleden sonra her bir bölüm oturumunun başında kararlaştırılacaktır.
- As I said at the beginning, it is rare to have ministers here.
- Başta da söylediğim gibi, bakanların burada olması nadir görülen bir durumdur.
- The Commission will be presenting a proposal at the beginning of next year.
- Komisyon önümüzdeki yılın başında bir teklif sunacaktır.
- Two non-registered Baptist communities were attacked at the beginning of this month.
- Bu ayın başında kayıtlı olmayan iki Baptist topluluğu saldırıya uğramıştır.
- It is the basis for a debate which will take place formally in the Convention, probably at the beginning of February.
- Muhtemelen Şubat ayı başında Konvansiyon'da resmi olarak gerçekleştirilecek bir tartışmanın temelini oluşturmaktadır.
- Our objective, in placing this proposal on the table at the beginning of January, has been achieved.
- Ocak ayının başında bu teklifi masaya koyma amacımıza ulaşmış bulunuyoruz.
- We are, as is well known, only at the beginning of the debate on the reform of governance.
- Bilindiği üzere, yönetim reformuna ilişkin tartışmaların henüz başındayız.
- The report stated that the Ulysses programme would start at the beginning of 2003.
- Raporda Ulysses programının 2003 yılı başında başlayacağı belirtiliyordu.
- Furthermore, at the beginning of 2002, the Commission will undertake a public consultation on this subject.
- Ayrıca 2002 yılı başında Komisyon bu konuda bir kamu istişaresi başlatacaktır.
- It is now for the Commission to ensure that the programme starts in earnest at the beginning of next year.
- Şimdi Komisyona düşen görev, programın önümüzdeki yılın başında ciddi bir şekilde başlamasını sağlamaktır.
- At the beginning of the year, the Commission drew up a consultation paper on this matter.
- Yılın başında Komisyon bu konuda bir istişare belgesi hazırlamıştır.
- A capital letter is used at the beginning of a sentence.
- Büyük harf bir cümlenin başında kullanılır.
- We're going to travel to Estonia at the beginning of next month.
- Önümüzdeki ayın başında Estonya'ya geziye gideceğiz.
- They arrived in Osaka at the beginning of May.
- Mayıs ayının başında Osaka'ya vardılar.
- At the beginning of a sentence a capital letter is used.
- Bir cümlenin başında büyük harf kullanılır.
- Our teacher called the roll at the beginning of the class.
- Öğretmenimiz dersin başında yoklama yaptı.
- He left for England at the beginning of August.
- Ağustos başında İngiltere'ye yola çıktı.
- I'm leaving on a trip at the beginning of winter.
- Kışın başında bir geziye çıkıyorum.
- Sami and Layla were at the beginning of their journey.
- Sami ve Layla yolculuklarının başındaydı.
- If my plane doesn't crash, and if I do not get kidnapped by organ thieves, I will drop you a line at the beginning of the week.
- Uçağım düşmezse ve organ hırsızları tarafından kaçırılmazsam, hafta başında size bir mesaj bırakacağım.
- The United States faced a Bubonic plague epidemic at the beginning of the twentieth century.
- Birleşik Devletler yirminci yüzyılın başında bir Hıyarcıklı veba salgınıyla karşı karşıya kaldı.
- She will arrive in Tokyo at the beginning of next month.
- Önümüzdeki ayın başında Tokyo'ya varacak.
- Let's begin at the beginning.
- Başında başlayalım.
- The United States faced a Bubonic plague epidemic at the beginning of the twentieth century.
- Amerika Birleşik Devletleri, yirminci yüzyılın başında bir Hıyarcıklı veba salgını ile karşı karşıya kaldı.
- They arrived in Osaka at the beginning of May.
- Mayıs başında Osaka'ya vardılar.
- There were many technological advances at the beginning of the twenty-first century.
- Yirmi birinci yüzyılın başında birçok teknolojik gelişme oldu.
- I came to Toronto at the beginning of June.
- Toronto'ya Haziran başında geldim.
- This plant flowers at the beginning of spring.
- Bu bitki baharın başında çiçek açar.
- He left for England at the beginning of August.
- Ağustos ayının başında İngiltere'ye hareket etti.
- We're going to travel to Estonia at the beginning of next month.
- Gelecek ayın başında Estonya'ya seyahat edeceğiz.
- Christianity came to Armenia at the beginning of the first century and became an official religion in the year 301.
- Hıristiyanlık Ermenistan'a birinci yüzyılın başında geldi ve 301 yılında resmi bir din haline geldi.
- He left for England at the beginning of August.
- Ağustos başında İngiltere'ye gitti.
- My father will be back at the beginning of next month.
- Babam gelecek ayın başında dönecek.
- If my plane doesn't crash, and if I do not get kidnapped by organ thieves, I will drop you a line at the beginning of the week.
- Uçağım düşmezse ve organ mafyası tarafından kaçırılmazsam hafta başında sana yazacağım.
- My father will be back at the beginning of next month.
- Babam önümüzdeki ayın başında geri dönecek.
- I knew his intentions right at the beginning.
- En başından beri niyetini biliyordum.
- I came to Toronto at the beginning of June.
- Haziran ayının başında Toronto'ya geldim.
Show More (56)
|
|
- First of all I would like to apologise to the rapporteur that I was unable to be here at the beginning.
- Öncelikle raportörden başlangıçta burada bulunamadığım için özür dilemek istiyorum.
- The fateful question the UN system has to address is the conflict I mentioned at the beginning.
- BM sisteminin ele alması gereken vahim soru, başlangıçta bahsettiğim çatışmadır.
- That is actually a new amendment to the draft budget and should be voted on at the beginning.
- Bu aslında bütçe taslağında yapılacak yeni bir değişikliktir ve başlangıçta oylanmalıdır.
- This is also a new amendment to the draft budget and must, preferably, be voted on at the beginning.
- Bu aynı zamanda bütçe taslağında yapılacak yeni bir değişikliktir ve tercihen başlangıçta oylanmalıdır.
- We accept that at the beginning, public money must be invested, but industry must contribute too.
- Başlangıçta kamu parasının yatırılması gerektiğini kabul ediyoruz ancak sanayi de katkıda bulunmalıdır.
- It looked very difficult at the beginning.
- Başlangıçta çok zor görünüyordu.
- I had five minutes' speaking time at the beginning and obviously said a great deal.
- Başlangıçta beş dakikalık konuşma sürem vardı ve açıkçası çok şey söyledim.
- You rightly said at the beginning that you want to reconcile the public with Europe.
- Başlangıçta haklı olarak halkı Avrupa ile barıştırmak istediğinizi söylediniz.
- Many responsibilities have fallen to me since the president's passing at the beginning of this crisis.
- Bu krizin başlangıcında başkanın vefatından bu yana payıma birçok sorumluluk düştü.
- Many responsibilities have fallen to me since the president's passing at the beginning of this crisis.
- Bu krizin başlangıcında Başkan'ın vefat etmesinin ardından çok sayıda sorumluluğu üstlenmek bana düştü.
- Many responsibilities have fallen to me since the president's passing at the beginning of this crisis.
- Bu krizin başlangıcında Başkan'ın vefatından bu yana bana pek çok sorumluluk düştü.
- At the beginning, I couldn't understand it.
- Başlangıçta anlayamadım.
- Sami found the Quran a very weird book at the beginning.
- Sami Kur'an'ı başlangıçta çok garip bir kitap olarak buldu.
- At the beginning it'll be tough, but everything's tough at the beginning.
- O, başlangıçta zor olacak, fakat her şey başlangıçta zordur.
- At the beginning, I couldn't understand him.
- Başlangıçta, ben onu anlayamadım.
- At the beginning you had disliked the idea, but now you seem to be content.
- Başlangıçta bu fikirden hoşlanmamıştın, ama şimdi memnun görünüyorsun.
- At the beginning, I couldn't understand him.
- Başlangıçta onu anlayamadım.
- How difficult was it at the beginning?
- Başlangıçta ne kadar zordu?
- At the beginning, I couldn't understand it.
- Başlangıçta, bunu anlayamadım.
- At the beginning, he didn't believe it at all.
- Başlangıçta o buna hiç inanmıyordu.
- I was nervous at the beginning.
- Başlangıçta gergindim.
- At the beginning it'll be tough, but everything's tough at the beginning.
- Başlangıçta zor olacak, ama başlangıçta her şey zordur.
- At the beginning, he didn't believe it at all.
- Başlangıçta buna hiç inanmadı.
- How difficult was it at the beginning?
- Bu, başlangıçta ne kadar zordu?
- At the beginning you had disliked the idea, but now you seem to be content.
- Başlangıçta bu fikirden hoşlanmamıştın ama şimdi memnun görünüyorsun.
- Tom was shy at the beginning.
- Tom başlangıçta utangaçtı.
- He was shy at the beginning.
- Başlangıçta utangaçtı.
Show More (24)
|