be lighted - English Turkish Sentences
English Turkish
be lighted aydınlatılmak v.
  • The stage was lit from both sides.
  • Sahne iki taraftan da aydınlatılmıştı.
  • Before electricity was discovered, Christmas trees used to be lit by candles.
  • Elektrik keşfedilmeden önce Noel ağaçları mumlarla aydınlatılırdı.
  • The fountain is lit with multi-colored lights.
  • Çeşme çok renkli ışıklarla aydınlatılmış.
Show More (4)