|
- He is proud of being a doctor.
- O, bir doktor olmakla gurur duyuyor.
- His 81-year-old grandfather is proud of him.
- 81 yaşındaki büyükbabası onunla gurur duyuyor.
- They are proud of their daughter.
- Kızlarıyla gurur duyuyorlar.
- Your parents would've been proud of you.
- Ailen seninle gurur duyardı.
- He is proud of his family.
- Ailesiyle gurur duyuyor.
- Tom is proud of what he's accomplished.
- Tom başardığı şeyle gurur duyuyor.
- This is not something I am proud of.
- Bu gurur duyduğum bir şey değil.
- Tell her that I am proud of her.
- Onunla gurur duyduğumu söyle.
- I've always been proud of him.
- Onunla her zaman gurur duydum.
- He is proud of being a musician.
- O, bir müzisyen olmakla gurur duyuyor.
- I thought my parents would be proud of me.
- Ailemin benimle gurur duyacağını düşünmüştüm.
- I couldn't be prouder of my kids.
- Çocuklarımla gurur duyamadım.
- Tom is proud of his son.
- Tom oğlu ile gurur duyar.
- Tom is proud of what he's been able to accomplish.
- Tom başardığı şeyle gurur duyuyor.
- He was proud of his punctuality.
- Dakikliğiyle gurur duyuyordu.
- He was proud of his daughter.
- O, kızı ile gurur duyuyordu.
- Keiko is proud of her family.
- Keiko ailesiyle gurur duyuyor.
- You will be proud of me.
- Benimle gurur duyacaksın.
- Parents are proud of their children when they do well in school.
- Ebeveynler çocukları okulda başarılı olduğunda onlarla gurur duyarlar.
- People in Brazil were proud of him.
- Brezilya'daki insanlar onunla gurur duyuyordu.
- My parents should be proud of me.
- Ebeveynlerim beninle gurur duymalı.
- My parents shall be proud of me.
- Ailem benimle gurur duyacak.
- How can you be proud of a man like that?
- Böyle bir adamla nasıl gurur duyabilirsin?
- Tom is proud of his children.
- Tom çocuklarıyla gurur duymaktadır.
- We were proud of her.
- Onunla gurur duyduk.
- You must really be proud of yourself.
- Gerçekten kendinle gurur duyuyor olmalısın.
- I am proud of your attitude.
- Tavrınızla gurur duyuyorum.
- I was proud of myself.
- Kendimle gurur duyuyordum.
- He is proud of his punctuality.
- Dakikliği ile gurur duyuyor.
- It is only natural that he be proud of his son.
- Oğluyla gurur duyması çok doğal.
- She is proud of her sons.
- O, oğullarıyla gurur duyuyor.
- Tom and I are proud of our son.
- Tom ve ben oğlumuzla gurur duyuyoruz.
- My mom is proud of me.
- Annem benimle gurur duyuyor.
- I am proud of my shoes.
- Ben ayakkabılarımla gurur duyuyorum.
- I'll always be proud of you.
- Seninle her zaman gurur duyacağım.
- They are proud of their daughter.
- Onlar kızları ile gurur duyuyorlar.
- He is proud of being a musician.
- Müzisyen olmaktan gurur duyuyor.
- Tom is proud of his good grades.
- Tom iyi notlarıyla gurur duyuyor.
- My parents will be proud of me.
- Ailem benimle gurur duyacak.
- She may be proud of her daughter.
- Kızıyla gurur duyabilir.
- I was proud of them.
- Onlarla gurur duyuyordum.
- Tom would be proud of you.
- Tom seninle gurur duyardı.
- He can be proud of her father.
- Babasıyla gurur duyabilir.
- I've always been proud of you.
- Seninle her zaman gurur duydum.
- Tom must be proud of himself.
- Tom kendisiyle gurur duyuyor olmalı.
- Tom is proud of his ponytail.
- Tom at kuyruğu saçıyla gurur duyuyor.
- Your father would also be proud of you.
- Baban da seninle gurur duyardı.
- He was proud of his punctuality.
- O, dakikliği ile gurur duyuyordu.
- He was proud of his brother.
- Kardeşiyle gurur duyuyordu.
- New York is proud of its museums.
- New York müzeleriyle gurur duyar.
- He is proud of the fact that he has never consulted a doctor in his life.
- O, hayatında bir doktora hiç başvurmamış olması gerçeğiyle gurur duymaktadır.
- He was proud of his school record.
- Okul rekoruyla gurur duyuyordu.
- She is proud of her daughter.
- O, kızıyla gurur duyar.
- Sherlock Holmes would have certainly been proud of you.
- Sherlock Holmes kesinlikle seninle gurur duyardı.
- Tom is proud of his team.
- Tom takımıyla gurur duyuyor.
- Tom is proud of his sons.
- Tom oğulları ile gurur duymaktadır.
- My parents were proud of me.
- Ailem benimle gurur duyuyordu.
- Tom would've been proud of you.
- Tom seninle gurur duyardı.
- I've always been proud of her.
- Onunla her zaman gurur duydum.
- I've always been proud of Tom.
- Her zaman Tom'la gurur duydum.
- Your father would be proud of you.
- Baban seninle gurur duyardı.
- Tom is proud of his children.
- Tom çocuklarıyla gurur duyuyor.
- Tom is proud of his daughter.
- Tom kızıyla gurur duyuyor.
- I think we should be proud of ourselves.
- Bence kendimizle gurur duymalıyız.
- I was proud of Tom.
- Tom'la gurur duyuyordum.
- She is proud of her son.
- Oğluyla gurur duyuyor.
- You're going to be proud of me.
- Benimle gurur duyacaksın.
- I want my parents to be proud of me.
- Ebeveynlerimin benimle gurur duymasını istiyorum.
- He is proud of being a doctor.
- Doktor olmaktan gurur duyar.
- Tom is going to be proud of you.
- Tom seninle gurur duyacak.
- You should be proud of yourselves.
- Kendinizle gurur duymalısınız.
- Mother often said that she was proud of me.
- Annem sık sık benimle gurur duyduğunu söyledi.
- He is proud of having been educated in Paris.
- Paris'te eğitim görmüş olmakla gurur duyar.
- He is proud of having graduated from Tokyo University.
- Tokyo Üniversitesi'nden mezun olduğu için gurur duyuyor.
- He is proud of having been educated in Paris.
- Paris'te eğitim almış olmaktan gurur duyuyor.
- Tom is proud of Mary.
- Tom Mary ile gurur duyuyor.
- He is proud of having been educated in the United States.
- Amerika Birleşik Devletleri'nde eğitim almış olmaktan gurur duyuyor.
- He is proud of never having been beaten in ping-pong.
- Masa tenisinde hiç yenilmediği için gurur duyuyor.
- You should be proud of what you've accomplished.
- Başardığın şeyle gurur duymalısın.
- Tom is proud of his students.
- Tom öğrencileri ile gurur duyuyor.
- I am proud of my son.
- Oğlumla gurur duyuyorum.
- I want my whole family to be proud of me.
- Bütün ailemin benimle gurur duymasını istiyorum.
- Tom is proud of Mary.
- Tom Mary ile gurur duymaktadır.
- England is proud of her poets.
- İngiltere şairleriyle gurur duyar.
- She is proud of being beautiful.
- Güzel olmaktan gurur duyuyor.
- I am proud of you.
- Seninle gurur duyuyorum.
- Tom is proud of his stamp collection.
- Tom pul koleksiyonuyla gurur duyuyor.
- You should be proud of what you've accomplished.
- Yaptıklarınla gurur duymalısın.
- You must really be proud of yourself.
- Kendinle sahiden gurur duyuyor olmalısın.
- She is proud of her children.
- O, çocuklarıyla gurur duyar.
- I was proud of my son.
- Oğlumla gurur duyuyorum.
- I want my whole family to be proud of me.
- Tüm ailemin benimle gurur duymasını istiyorum.
- We were proud of him.
- Onunla gurur duyduk.
- Tell her that I am proud of her.
- Ona onunla gurur duyduğumu söyle.
- Mother often said that she was proud of me.
- Annem sık sık benimle gurur duyduğunu söylerdi.
- My parents shall be proud of me.
- Ailem benimle gurur duymalı.
- Tom and Mary are proud of their son.
- Tom ve Mary oğullarıyla gurur duyuyorlar.
- I've always been proud of him.
- Her zaman onunla gurur duydum.
- I was proud of you.
- Ben seninle gurur duyuyordum.
- I am proud of having accomplished such a task.
- Ben böyle bir görevi başarmanın gururunu duyuyorum.
- You should be proud of me.
- Benimle gurur duymalısın.
- Everyone is proud of you.
- Herkes seninle gurur duyuyor.
- He is proud of having been educated in the United States.
- Amerika Birleşik Devletleri'nde eğitim görmüş olmaktan gurur duyuyor.
- I hope that you are proud of me.
- Benimle gurur duyduğunu umuyorum.
- She is proud of her students.
- O, öğrencileriyle gurur duymaktadır.
- The workers were proud of their work.
- İşçiler yaptıkları işten gurur duyuyorlardı.
- He was proud of his daughter.
- Kızıyla gurur duyuyordu.
- I couldn't be prouder of my kids.
- Çocuklarımla daha fazla gurur duyamazdım.
- I am proud of being relative with Hungarians.
- Macarlarla akraba olmaktan gurur duyuyorum.
- I want to become someone you can be proud of.
- Gurur duyabileceğin biri olmak istiyorum.
- He's every reason to be proud of his son.
- Oğluyla gurur duymak için her türlü nedeni var.
- I am proud of having accomplished such a task.
- Böyle bir görevi başardığım için gurur duyuyorum.
- Parents are proud of their children when they do well in school.
- Ebeveynler, okulda başarılı olduklarında çocuklarıyla gurur duyuyorlar.
- She is proud of her students.
- Öğrencileriyle gurur duyuyor.
- Tom is proud of his family.
- Tom, ailesiyle gurur duyuyor.
- We were proud of our strength.
- Gücümüzle gurur duyuyorduk.
- I was proud of him.
- Onunla gurur duyuyordum.
- She is proud of her son.
- O, oğlu ile gurur duymaktadır.
- I wanted you to be proud of me.
- Benimle gurur duymanı istedim.
- I've always been proud of her.
- Her zaman onunla gurur duydum.
- I want you to be proud of me.
- Benimle gurur duymanı istiyorum.
- Tom is proud of you.
- Tom seninle gurur duyuyor.
- I want my parents to be proud of me.
- Ailemin benimle gurur duymasını istiyorum.
- Sherlock Holmes would have certainly been proud of you.
- Sherlock Holmes olsa seninle kesinlikle gurur duyardı.
- She was proud of him.
- Onunla gurur duyuyordu.
- He is proud of having graduated from Tokyo University.
- Tokyo Üniversitesi'nden mezun olmaktan gurur duyuyor.
- Your mother would be proud of you.
- Annen seninle gurur duyardı.
- Tom is proud of his students.
- Tom öğrencileriyle gurur duyuyor.
- My father is proud of the fact that he's never been in a traffic accident.
- Babam hiç trafik kazası geçirmediği için gurur duyuyor.
- I've always been proud of them.
- Onlarla her zaman gurur duydum.
- Mike is proud of his father being rich.
- Mike babasının zengin olmasıyla gurur duyuyor.
- He is proud of never having been late for school.
- Okula hiç geç kalmadığı için gurur duyuyor.
- I was proud of him.
- Onunla gurur duydum.
- Tom is proud of his car.
- Tom arabasıyla gurur duyuyor.
- He may well be proud of his daughter.
- Kızıyla gurur duyuyor olabilir.
- I've always been proud of you.
- Her zaman seninle gurur duydum.
- I hope that you are proud of me.
- Umarım benimle gurur duyuyorsundur.
- We were proud of them.
- Onlarla gurur duyduk.
- Tom is proud of his work.
- Tom yaptığı işle gurur duyuyor.
- Tom is proud of his ponytail.
- Tom at kuyruğuyla gurur duyuyor.
- You should be proud of yourself.
- Siz de kendinizle gurur duymalısınız.
- He is proud of the fact that he has never consulted a doctor in his life.
- Hayatı boyunca hiç doktora gitmemiş olmasıyla gurur duyuyor.
- Tom is going to be proud of me.
- Tom benimle gurur duyacak.
- Tom is proud of what he's done.
- Tom yaptığı şeyden gurur duyuyor.
- Be proud of yourself.
- Kendinle gurur duy.
- Tom will now be proud of me.
- Tom şimdi benimle gurur duyacak.
- He is proud of having won the prize.
- Ödülü kazandığı için gurur duyuyor.
- Tom is proud of that.
- Tom bununla gurur duyuyor.
- Father is proud of his car.
- Baba arabasıyla gurur duyuyor.
- We were proud of them.
- Onlarla gurur duyuyorduk.
- We were proud of Tom.
- Tom'la gurur duyuyorduk.
- She is proud of being beautiful.
- Güzel olmasıyla gurur duyuyor.
- That's something to be proud of.
- Bu gurur duyulacak bir şey.
- He is proud of his father being rich.
- Babasının zengin olmasıyla gurur duyuyor.
- I am proud of your attitude.
- Tavrınla gurur duyuyorum.
- She is proud of her children.
- Çocuklarıyla gurur duyuyor.
- It is perfectly natural for him to be proud of her son.
- Oğluyla gurur duyması son derece doğal.
- Keiko is proud of her family.
- Keiko ailesiyle gurur duymaktadır.
- Men are proud of their genitals.
- Erkekler cinsel organlarıyla gurur duyarlar.
- She is proud of her daughter.
- Kızıyla gurur duyuyor.
- I've always been proud of Tom.
- Tom'la her zaman gurur duydum.
- He can be proud of his father.
- O, babasıyla gurur duyuyor olabilir.
- He was proud of his brother.
- O, erkek kardeşi ile gurur duyuyordu.
- You always tell me I should be proud of my heritage.
- Bana her zaman mirasımla gurur duymam gerektiğini söylüyorsun.
- She is proud of her sons.
- Oğullarıyla gurur duyuyor.
- He is proud of his father being rich.
- O, babasının zengin olmasıyla gurur duyuyor.
- I was proud of you.
- Seninle gurur duydum.
- Tom is proud of his achievement.
- Tom başarısıyla gurur duyuyor.
- Tom is proud of his family.
- Tom ailesiyle gurur duyuyor.
- I'll always be proud of you.
- Seninle her zaman gurur duyuyor olacağım.
- I think we should be proud of ourselves.
- Sanırım kendimizle gurur duymalıyız.
- This is something Algeria can really be proud of.
- Bu Cezayir'in gerçekten gurur duyabileceği bir şey.
- You should be proud of yourself.
- Kendinle gurur duymalısın.
- Your dad will be proud of you.
- Baban seninle gurur duyacak.
- Tom must be proud of you.
- Tom seninle gurur duyuyor olmalı.
- Tom is proud of his past.
- Tom geçmişiyle gurur duyuyor.
- Tom is proud of his stamp collection.
- Tom pul koleksiyonu ile gurur duymaktadır.
- My father is proud of being tall and handsome.
- Babam uzun boylu ve yakışıklı olmaktan gurur duyar.
- I was proud of my son.
- Oğlumla gurur duyuyordum.
- My parents will be proud of me.
- Ebeveynlerim benimle gurur duyacak.
- I'm sure your parents must be proud of you.
- Eminim ailen seninle gurur duyuyordur.
- He's every reason to be proud of his son.
- Oğluyla gurur duymak için her türlü sebebi var.
- Be proud of your work.
- İşinizle gurur duyun.
- He can be proud of his father.
- Babasıyla gurur duyabilir.
- Father is proud of his car.
- Babam arabasıyla gurur duyuyor.
- Tom is proud of his sons.
- Tom oğullarıyla gurur duyuyor.
- New York is proud of its museums.
- New York müzeleri ile gurur duymaktadır.
- Tom is proud of his car.
- Tom arabasıyla gurur duyar.
- I am proud of my shoes.
- Ayakkabılarımla gurur duyuyorum.
- Isn't that something to be proud of, Tom?
- Bu gurur duyulacak bir şey değil mi Tom?
- My parents were proud of me.
- Ebeveynlerim benimle gurur duyardı.
- Mike is proud of his father being rich.
- Mike, babasının zengin olmasıyla gurur duyar.
- The people in Brazil were proud of him.
- Brezilya'daki insanlar onunla gurur duyuyordu.
- Tom is proud of his good grades.
- Tom iyi notları ile gurur duymaktadır.
- My father is proud of the fact that he's never been in a traffic accident.
- Babam hiç trafik kazası geçirmediğinden dolayı gurur duyuyor.
- Tom will now be proud of me.
- Tom artık benimle gurur duyacak.
- I thought my parents would be proud of me.
- Ailemin benimle gurur duyacağını düşündüm.
- I was proud of them.
- Onlarla gurur duydum.
- Tom should be proud of this.
- Tom bununla gurur duymalı.
- Tom would be proud of me.
- Tom benimle gurur duyardı.
- Tom must be proud of himself.
- Tom kendisiyle gurur duymalı.
- The workers were proud of their work.
- İşçiler işleriyle gurur duyuyorlardı.
- Tom is proud of what he's done.
- Tom yaptığı şeyle gurur duyuyor.
- Tom will be proud of you.
- Tom seninle gurur duyacak.
- She may be proud of her daughter.
- Kızıyla gurur duyuyor olabilir.
- I know Tom was proud of me.
- Tom'un benimle gurur duyduğunu biliyorum.
- I've always been proud of them.
- Her zaman onlarla gurur duydum.
- We were proud of her.
- Onunla gurur duyuyorduk.
- He is proud of having won the prize.
- Ödülü kazanmış olmaktan gurur duyuyor.
- I was proud of her.
- Onunla gurur duydum.
- My father is proud of being tall and handsome.
- Babam uzun boylu ve yakışıklı olmaktan gurur duyuyor.
- Tom was proud of you.
- Tom seninle gurur duyuyordu.
- I was proud of Tom.
- Tom'la gurur duydum.
- He is proud of his family.
- O, ailesiyle gurur duyuyor.
- I got to watch my son playing baseball and I was proud of him.
- Oğlumu beyzbol oynarken izledim ve onunla gurur duydum.
- We were proud of him.
- Onunla gurur duyuyorduk.
- Tom is proud of himself.
- Tom kendisiyle gurur duyuyor.
- Tom is proud of his son.
- Tom oğluyla gurur duyuyor.
- My parents should be proud of me.
- Ailem benimle gurur duymalı.
- It is perfectly natural for him to be proud of his son.
- Oğluyla gurur duyması çok doğal.
- I was proud of myself.
- Kendimle gurur duydum.
- We should be proud of ourselves.
- Kendimizle gurur duymalıyız.
- Isn't that something to be proud of, Tom?
- O gurur duyulacak bir şey değil mi, Tom?
- He is proud of his punctuality.
- O dakikliğiyle gurur duyuyor.
Show More (221)
|
