|
- He's got a thick beard.
- Onun gür bir sakalı var.
- Tom has an amazing beard.
- Tom'un harika bir sakalı var.
- Why did you shave off your beard?
- Neden sakalını kestin?
- Shaving doesn't make your beard grow faster.
- Tıraş olmak sakalın daha hızlı uzamasını sağlamaz.
- How long have you had a beard?
- Ne kadar süredir bir sakala sahipsin?
- Dan didn't even shave his beard.
- Dan sakalını kesmedi bile.
- Tom trims his beard with the same scissors he uses for everything else.
- Tom sakalını diğer her şey için kullandığı makasla kesiyor.
- He has a full beard.
- Sakalı var.
- Tom has an amazing beard.
- Tom'un inanılmaz bir sakalı var.
- Tom and I both have beards.
- Tom ve benim sakallarımız var.
- I've never had a beard.
- Hiç sakalım olmadı.
- I think Tom looked better before he shaved his beard off.
- Bence Tom sakalını kesmeden önce daha iyi görünüyordu.
- He has a very dense beard.
- Çok sık bir sakalı var.
- Does Tom still have a beard?
- Tom'un hala sakalı var mı?
- Tom trimmed his beard for the wedding.
- Tom düğün için sakalını düzeltti.
- Tom has his beard trimmed by a barber.
- Tom sakalını bir berbere kestiriyor.
- The last time I saw Tom, he had a beard.
- Tom'u son kez gördüğümde sakalı vardı.
- The beard's gone!
- Sakal gitti!
- Tom grew a long beard.
- Tom'un sakalı uzadı.
- He has a very dense beard.
- Onun çok yoğun bir sakalı var.
- Why don't you grow a beard?
- Neden sakal uzatmıyorsun?
- He grew a beard to look more mature.
- Daha olgun görünmek için sakal uzattı.
- Although he's young, he has a grey beard.
- Genç olmasına rağmen gri sakalı var.
- Tom is growing a beard.
- Tom sakal uzatıyor.
- Where's the beard?
- Sakal nerede?
- How long have you had a beard?
- Ne zamandır sakalın var?
- Does Tom have a beard?
- Tom'un sakalı var mı?
- I love men with beards.
- Sakallı erkekleri seviyorum.
- Tom and I both have beards.
- Tom ve benim ikimizin de sakalları var.
- He thought of growing a beard but gave that up.
- O sakal uzatmayı düşündü ama vazgeçti.
- I am shaving off my beard.
- Sakalımı tıraş ediyorum.
- How many of your friends have beards?
- Kaç tane arkadaşının sakalı var?
- His beard was thick and red.
- Sakalı kalın ve kırmızıydı.
- He grew his beard and hair in order to look old.
- Yaşlı görünmek için saçını ve sakalını uzattı.
- He has a scraggly beard and a bum leg.
- Dağınık bir sakalı ve sakat bir bacağı var.
- If a philosopher doesn't have a long, white beard, I don't trust him.
- Bir filozofun uzun, beyaz bir sakalı yoksa ben ona güvenmem.
- There is a crumb in his beard.
- Onun sakalında bir kırıntı var.
- I cannot shave my beard.
- Ben sakalımı tıraş edemem.
- Neither Tom nor John has a beard.
- Ne Tom'un ne de John'un sakalı var.
- Even goats have beards.
- Keçilerin bile sakalı var.
- They had no beards, no hair and no eyebrows.
- Onların hiç sakalları, saçı ve kaşları yoktu.
- Tom and John have beards.
- Tom ve John'un sakalı var.
- He has a beard.
- Onun bir sakalı var.
- You have a fine beard.
- Senin güzel bir sakalın var.
- Tom has a longer beard than John does.
- Tom'un sakalı John'unkinden daha uzun.
- He's got a thick beard.
- Kalın bir sakalı var.
- Tom had a beard when he was in college.
- Kolejdeyken Tom'un sakalı vardı.
- Mary asked Tom to shave off his beard.
- Mary Tom'dan sakalını kesmesini istedi.
- He plucked one of his few strands of beard.
- O, sakalındaki az sayıda telden birini yoldu.
- He knows how to shave his beard.
- O, sakalını nasıl tıraş edeceğini biliyor.
- She had never seen a fuller beard than his.
- Onunkinden daha dolgun bir sakal görmemişti.
- Tom is shaving his beard.
- Tom sakalını tıraş ediyor.
- That's a fake beard, isn't it?
- Bu sahte bir sakal, değil mi?
- Tom got too close to the fire and singed his beard.
- Tom ateşe fazla yaklaştı ve sakalını yaktı.
- What do you think of Tom's beard?
- Tom'un sakalı ile ilgili ne düşünüyorsun?
- I cannot shave my beard.
- Sakalımı kesemiyorum.
- Maybe I should grow a beard.
- Sakal mı bıraksam acaba?
- What do you think of Tom's beard?
- Tom'un sakalı hakkında ne düşünüyorsun?
- A beard doesn't make a philosopher, nor does wearing a cheap coat.
- Sakal insanı filozof yapmaz, ucuz palto giymek de öyle.
- Tom has braided his beard.
- Tom sakalını ördü.
- When was the last time you shaved your beard?
- Sakalını en son ne zaman tıraş ettin?
- Tom grew a beard and mustache.
- Tom sakal ve bıyık bırakmış.
- I love your beard.
- Ben sakalınızı seviyorum.
- Tom has a beard now.
- Tom'un artık sakalı var.
- Are you growing a beard?
- Sakal mı bırakıyorsun?
- They had no beards, no hair and no eyebrows.
- Sakalları, saçları ve kaşları yoktu.
- He has a beard.
- Sakalı var.
- Do Tom and John have beards?
- Tom ve John'un sakalları var mı?
- A beard doesn't make a philosopher, nor does wearing a cheap coat.
- Ne sakalla filozof olunur, ne de hırkayla.
- Tom grew a beard and mustache.
- Tom sakal ve bıyık bıraktı.
- Do Tom and John still have beards?
- Tom ve John'un hala sakalları var mı?
- My son has a black beard.
- Oğlumun siyah sakalı var.
- Do both Tom and John have beards?
- Hem Tom'un hem de John'un sakalı var mı?
- Tom has a beard just like his father, grandfathers and brothers do.
- Tom'un tıpkı babası, dedesi ve erkek kardeşleri gibi sakalı var.
- I have a beard.
- Sakalım var.
- Tom got too close to the fire and singed his beard.
- Tom ateşe çok yaklaştı ve sakalınını ucunu yaktı.
- Dan didn't even shave his beard.
- Dan sakalını bile tıraş etmedi.
- Tom trimmed his beard.
- Tom sakalını kesti.
- Tom shaved off his beard and dyed his hair blonde, hoping people wouldn't recognize him.
- Tom insanların onu tanımayacağını umarak, sakalını kesti ve saçını sarıya boyadı.
- Tom has a very long beard.
- Tom'un çok uzun bir sakalı var.
- I think the reason Tom didn't recognize me was because I had a beard the last time he saw me.
- Sanırım Tom'un beni tanımamasının nedeni beni son gördüğünde sakalımın olmasıydı.
- His beard was thick and red.
- Onun sakalı kalın ve kırmızıydı.
- I like your beard.
- Sakalını seviyorum.
- I love men with beards.
- Sakallları olan erkekleri severim.
- I cannot shave my beard.
- Sakalımı tıraş edemem.
- He has a beard, and therefore he doesn't need to shave.
- Sakalı var ve bu yüzden traş olmaya ihtiyaç duymaz.
- He grew his beard and hair in order to look old.
- O, yaşlı görünmek için sakalını ve saçını uzattı.
- Tom grew a long beard.
- Tom uzun bir sakal bıraktı.
- Tom removed his fake beard.
- Tom sahte sakalını çıkardı.
- The old man's beard was long and thin.
- Yaşlı adamın sakalı uzun ve inceydi.
- His beard made him look older by ten years.
- Sakalı onu on yaş daha büyük gösteriyordu.
- Can I touch your beard?
- Sakalına dokunabilir miyim?
- Are you trying to grow a beard?
- Sakal mı bırakmaya çalışıyorsun?
- I grew a beard over the summer.
- Yaz boyunca sakalımı uzattım.
- Tom and John have beards.
- Tom ve John'un sakalları var.
- My son has a black beard.
- Oğlumun siyah bir sakalı var.
- Mary asked Tom to shave off his beard.
- Mary Tom'un sakalını kesmesini istedi.
- He trimmed his beard for the wedding.
- Düğün için sakalını kesmiş.
- He has a full beard.
- Onun tam bir sakalı var.
- Shaving doesn't make your beard grow faster.
- Tıraş olmak sakalınızı daha hızlı büyütmez.
- The beard's gone!
- Sakal gitmiş!
- Tom had a week's worth of beard on his face.
- Tom'un yüzünde bir haftalık sakal vardı.
- The last time I saw Tom, he had a beard.
- Tom'u son gördüğümde sakalı vardı.
- I am shaving off my beard.
- Ben sakalımı tıraş ediyorum.
- I shave my beard every morning.
- Her sabah sakalımı tıraş ederim.
- Tom grew his beard so he'd look older.
- Tom daha yaşlı görünmek için sakalını uzattı.
- I think Tom and John look better without beards.
- Bence Tom ve John sakalsız daha iyi görünüyorlar.
- Tom trimmed his beard for the wedding.
- Tom düğün için sakallarını kesti.
- Tom has a thick beard.
- Tom'un kalın bir sakalı var.
- I like your beard.
- Sakalını beğeniyorum.
- I love your beard.
- Sakalına bayıldım.
- I think Tom looks better without a beard.
- Bence Tom sakalsız daha iyi görünüyor.
- This is the first time I've ever shaven my beard.
- Sakalımı ilk kez tıraş ediyorum.
- If you'd grow a beard, you'd look a lot like Tom.
- Sakal uzatırsan Tom'a çok benzersin.
- Tom shaved off his beard and dyed his hair blonde, hoping people wouldn't recognize him.
- Tom sakalını kesti ve insanların onu tanımamasını umarak saçını sarıya boyadı.
- An old man has a long gray beard.
- Yaşlı bir adamın uzun gri sakalı vardır.
- Do Tom and John still have beards?
- Tom ve John'un hâlâ sakalları var mı?
- My mother asked me to shave off my beard.
- Annem sakalımı kesmemi istedi.
- Tom has a scraggly beard.
- Tom'un dağınık bir sakalı var.
- If a philosopher doesn't have a long, white beard, I don't trust him.
- Eğer bir filozofun uzun, beyaz bir sakalı yoksa, ona güvenmem.
- Why did you shave off your beard?
- Neden sakalını tıraş ettin?
- Tom decided to try trimming his beard with a knife, but he wasn't very successful.
- Tom sakalını bıçakla kesmeyi denemeye karar verdi ama pek başarılı olamadı.
- Tom has a nice-looking beard.
- Tom'un güzel bir sakalı var.
- I've never had a beard.
- Ben hiç sakal bırakmadım.
- My beard grows quickly.
- Sakalım çabuk uzuyor.
- I don't have a beard.
- Benim sakalım yok.
- I think Tom looked better before he shaved off his beard.
- Bence Tom sakalını kesmeden önce daha iyi görünüyordu.
- Tom has a full beard.
- Tom'un sakalı var.
- Tom and John both have beards.
- Tom ve John'un ikisinin de sakalı var.
- There is a crumb in his beard.
- Sakalında bir kırıntı var.
- Do both Tom and John have beards?
- Tom ve John'un sakalları var mı?
- Tom has a long beard.
- Tom'un uzun bir sakalı var.
- I have a beard now.
- Şimdi bir sakalım var.
- When was the last time you shaved your beard?
- Sakalını en son ne zaman kestin?
- Have you ever shaved your beard?
- Hiç sakalını tıraş ettin mi?
- He plucked one of his few strands of beard.
- Birkaç tel sakalından birini yoldu.
- An old man has a long gray beard.
- Yaşlı adamın uzun gri sakalı var.
- A beard doesn't make a philosopher, nor does wearing a cheap coat.
- Ne sakalla, ne de hırkayla filozof olunur.
- Tom has a beard now.
- Tom'un şimdi sakalı var.
- Have you ever shaved your beard?
- Hiç sakalını kestin mi?
- I think you'd look distinguished with a beard.
- Bence sakalınla seçkin görünürdün.
- Tom has braided his beard.
- Tom sakalını örmüş.
- He has a beard, and therefore he doesn't need to shave.
- Sakalı var, bu yüzden tıraş olmasına gerek yok.
- I have a beard now.
- Artık sakalım var.
- I don't think Tom would like it very much if I used his electric beard trimmer without his permission.
- İzni olmadan onun elektrikli sakal düzenleyicisini kullanırsam Tom'un bundan çok hoşlanacağını sanmıyorum.
- I think Tom looks better with a beard.
- Tom'un sakal ile daha iyi göründüğünü düşünüyorum.
- You had a beard the last time I saw you.
- Seni son gördüğümde sakalın vardı.
- My father has a red beard.
- Babamın kızıl bir sakalı var.
- The old man stroked his beard thoughtfully.
- Yaşlı adam düşünceli bir şekilde sakalını sıvazladı.
- I don't think Tom would like it very much if I used his electric beard trimmer without his permission.
- Elektrikli sakal düzelticisini izinsiz kullanmam Tom'un pek hoşuna gitmez sanırım.
- I blame your beard.
- Sakalını suçluyorum.
- My mother asked me to shave off my beard.
- Annem sakalımı tıraş etmemi istedi.
- How many of your friends have beards?
- Kaç arkadaşının sakalı var?
- Tom has a longer beard than John.
- Tom'un John'dan daha uzun bir sakalı var.
- You have a fine beard.
- Güzel bir sakalın var.
- Tom trimmed his beard.
- Tom sakalını düzeltti.
- Tom had a week's worth of beard on his face.
- Tom'un yüzünde bir haftalık sakalı vardı.
- He grew a beard while he was on holiday.
- O, tatildeyken sakal uzattı.
- He trimmed his beard for the wedding.
- O, düğün için sakalını kesti.
- Tom has a nice-looking beard.
- Tom'un güzel görünen bir sakalı var.
- I shave my beard every morning.
- Ben her sabah sakalımı tıraş ederim.
- Tom and John both have beards.
- Tom ve John'un her ikisinin de sakalları var.
- Tom has a full beard.
- Tom'un tam sakalı var.
- Tom has a beard.
- Tom'un sakalı var.
- My father has a red beard.
- Babamın kırmızı bir sakalı var.
Show More (162)
|