|
- When it comes to the bedroom, the kid will be passionate enough to forget all these details.
- Konu yatak odasına gelince, çocuk tüm bu detayları unutacak kadar tutkulu olur.
- Entering the deceased's bedroom usually wouldn't cause any issues.
- Merhumun yatak odasına girmek genellikle herhangi bir soruna neden olmaz.
- Okay Red, remember don't tire yourself out today, because tonight is a special night in the bedroom.
- Pekala Red, bugün kendini sakın fazla yormayasın, çünkü bu gece yatak odasında özel bir gece.
- Mate, I had this whole massive bedroom to myself.
- Dostum, bu devasa yatak odasının tamamı bana kalmıştı.
- Entering the deceased's bedroom usually wouldn't cause any issues.
- Merhumun yatak odasına girmek genelde bir soruna neden olmaz.
- Okay Red, remember don't tire yourself out today, because tonight is a special night in the bedroom.
- Tamam Red, unutma ki bugün kendini yormayacaksın, çünkü bu gece yatak odasında özel bir gece.
- Mate, I had this whole massive bedroom to myself.
- Dostum, kendime ait kocaman bir yatak odam vardı.
- When it comes to the bedroom, the kid will be passionate enough to forget all these details.
- Söz konusu yatak odası olduğunda, oğlan tüm bu ayrıntıları unutacak kadar tutkulu olacaktır.
- Mate, I had this whole massive bedroom to myself.
- Dostum, bu kocaman yatak odası bana aitti.
- Is there a TV in your bedroom?
- Yatak odanda bir tv var mı?
- Is there a TV in your bedroom?
- Yatak odanızda televizyon var mı?
- Can you clean your bedroom?
- Yatak odanı temizler misin?
- Tom barricaded himself in his bedroom.
- Tom kendini yatak odasına kapattı.
- Tom entered the bedroom quietly.
- Tom sessizce yatak odasına girdi.
- Tom kept his valuables in his bedroom.
- Tom değerli eşyalarını yatak odasında saklardı.
- It is my bedroom.
- Burası benim yatak odam.
- Tom's bedroom door is shut.
- Tom'un yatak odası kapısı kapalı.
- Her bedroom is just above.
- Yatak odası hemen yukarıda.
- I entered Tom's bedroom and saw him asleep in his bed.
- Tom'un yatak odasına girdim ve onu yatağında uyurken gördüm.
- My bedroom is cleaner than my brother's.
- Benim yatak odam kardeşiminkinden daha temiz.
- The largest bedroom faces south.
- En büyük yatak odası güneye bakıyor.
- She had to share a bedroom with her sister.
- Kız kardeşiyle aynı yatak odasını paylaşmak zorunda kaldı.
- Tom retreated to his bedroom after dinner.
- Tom yemekten sonra yatak odasına çekildi.
- Mary ran off crying and slammed her bedroom door.
- Mary ağlayarak kaçtı ve yatak odasının kapısını çarptı.
- I've been lurking all night, waiting for you to come out of your bedroom.
- Bütün gece gizlendim, yatak odandan çıkmanı bekledim.
- This washer is so quiet that you could put it in your bedroom.
- Bu çamaşır makinesi o kadar sessiz ki yatak odanıza koyabilirsiniz.
- There's an empty bedroom in the house.
- Evde boş bir yatak odası var.
- Mary's bedroom is cleaner than mine.
- Mary'nin yatak odası benimkinden daha temiz.
- Tom locked himself in his bedroom and turned off the light.
- Tom kendini yatak odasında kilitledi ve ışığı kapattı.
- I'll go to check out the bedroom.
- Yatak odasını kontrol etmek için gideceğim.
- Tom went upstairs to his bedroom.
- Tom üst kattaki yatak odasına çıktı.
- I carried Tom upstairs to his bedroom.
- Tom'u üst kattaki yatak odasına taşıdım.
- The table is not in the bedroom.
- Masa yatak odasında değil.
- Everyone has their own bedroom.
- Herkesin kendi yatak odası var.
- On entering the bedroom, she started sobbing.
- Yatak odasına girerken, hıçkırmaya başladı.
- Tom isn't in his bedroom.
- Tom yatak odasında değil.
- Sami entered Layla's bedroom.
- Sami, Layla'nın yatak odasına girdi.
- Tom has a large closet in his bedroom.
- Tom'un yatak odasında büyük bir dolabı var.
- I've cleaned every room except your bedroom.
- Yatak odan hariç her odayı temizledim.
- Tom had to share a bedroom with his brother when he was younger.
- Tom küçükken yatak odasını kardeşiyle paylaşmak zorundaydı.
- Tom jumped out of his bedroom window.
- Tom yatak odası penceresinden dışarı atladı.
- She heard him scream, so she ran into his bedroom.
- Çığlık attığını duydu ve yatak odasına koştu.
- Tom's house has only one bedroom.
- Tom'un evinde sadece bir yatak odası var.
- What color are you going to paint Tom's bedroom?
- Tom'un yatak odasını ne renge boyayacaksın?
- Andrew is fixing some shelves in the bedroom.
- Andrew yatak odasındaki bazı rafları onarıyor.
- Tom found his bedroom unlocked.
- Tom yatak odasını kilitlenmemiş buldu.
- Tom's bedroom is cleaner than mine.
- Tom'un yatak odası benimkinden daha temizdir.
- Tom's bedroom only has one small window.
- Tom'un yatak odasında sadece küçük bir pencere var.
- Is there a computer in your bedroom?
- Yatak odanda bir bilgisayar var mı?
- Tom is in his bedroom talking on the phone.
- Tom yatak odasında telefonla konuşuyor.
- Dan converted his bedroom into an office.
- Dan yatak odasını bir ofise dönüştürdü.
- Tom had to share a bedroom with his younger brother.
- Tom, küçük erkek kardeşiyle bir yatak odası paylaşmak zorunda kaldı.
- Tom walked into his bedroom.
- Tom yatak odasına girdi.
- Tom jumped out of his bedroom window.
- Tom yatak odasının penceresinden atladı.
- Is that Tom's bedroom?
- Bu Tom'un yatak odası mı?
- Tom sometimes eats in his bedroom.
- Tom bazen yatak odasında yemek yer.
- Tom sometimes eats in his bedroom.
- Tom bazen yatak odasında yemek yiyor.
- Tom ran to his bedroom and slammed the door.
- Tom yatak odasına koştu ve kapıyı çarptı.
- Sami carefully entered the empty bedroom.
- Sami dikkatlice boş yatak odasına girdi.
- I heard a noise in the bedroom.
- Yatak odasında bir gürültü duydum.
- Tom kept his valuables in his bedroom.
- Tom değerli eşyalarını yatak odasında tuttu.
- Sami fled into a bedroom.
- Sami bir yatak odasına kaçtı.
- Sami was sleeping in the bedroom.
- Sami yatak odasında uyuyordu.
- Tom has a picture of Mary on his bedroom wall.
- Tom'un yatak odasının duvarında Mary'nin bir resmi var.
- Where is the bedroom?
- Yatak odası nerede?
- My bedroom is smaller than Tom's.
- Benim yatak odam Tom'unkinden daha küçük.
- Tom locked himself in his bedroom.
- Tom kendini yatak odasına kilitledi.
- Andrew is fixing some shelves in the bedroom.
- Andrew yatak odasında bazı rafları tamir ediyor.
- Is there a computer in your bedroom?
- Yatak odanızda bir bilgisayar var mı?
- The windows of my bedroom face the courtyard.
- Yatak odamın pencereleri avluya bakıyor.
- Please tidy up your bedroom.
- Lütfen yatak odanı topla.
- Mary locked herself in her bedroom and cried for nearly an hour.
- Mary kendini yatak odasına kilitledi ve yaklaşık bir saat boyunca ağladı.
- Tom converted his bedroom into an office.
- Tom yatak odasını ofise dönüştürdü.
- She went upstairs to her bedroom.
- O üst kata yatak odasına gitti.
- Tom pushed open the bedroom door.
- Tom yatak odasının kapısını iterek açtı.
- Tom doesn't like the color of the walls in his bedroom.
- Tom yatak odasındaki duvarların rengini sevmiyor.
- Mary retreated to her bedroom after dinner.
- Mary yemekten sonra yatak odasına çekildi.
- Where's your bedroom?
- Yatak odan nerede?
- Sami was in the upstairs bedroom.
- Sami üst kattaki yatak odasındaydı.
- Tom doesn't like the color of the walls in his bedroom.
- Tom yatak odasındaki duvarların rengini beğenmiyor.
- Tom slammed his bedroom door closed.
- Tom yatak odasının kapısını çarparak kapattı.
- Dan's bedroom was in disarray.
- Dan'in yatak odası darmadağınıktı.
- Sami was painting the bedroom.
- Sami yatak odasını boyuyordu.
- Tom closed the door of his bedroom.
- Tom yatak odasının kapısını kapattı.
- Mary shared her bedroom with her older sister.
- Mary yatak odasını ablasıyla paylaştı.
- What happened to the girl you were sharing the bedroom with?
- Yatak odanı paylaştığın kıza ne oldu?
- Tom's bedroom door is shut.
- Tom'un yatak odasının kapısı kapalı.
- Tom is planning to redecorate his bedroom.
- Tom yatak odasını yeniden dekore etmeyi planlıyor.
- Tom entered the bedroom quietly.
- Tom yatak odasına sessizce girdi.
- Tom is in his bedroom, sound asleep.
- Tom yatak odasında, derin uykuda.
- They ransacked our bedroom.
- Yatak odamızı aradılar.
- Did you close your bedroom's door?
- Yatak odanızın kapısını kapattınız mı?
- Tom told me not to go into his bedroom.
- Tom onun yatak odasına gitmememi söyledi.
- Tom told me not to go into his bedroom.
- Tom bana yatak odasına girmememi söyledi.
- There were footprints outside Tom's bedroom window.
- Tom'un yatak odasının penceresinin dışında ayak izleri vardı.
- The police couldn't find any footprints outside Tom's bedroom window.
- Polisler Tom'un yatak odası penceresinin dışında herhangi bir ayak izi bulamadılar.
- He left the bedroom and entered the living room.
- Yatak odasından çıktı ve oturma odasına girdi.
- The bedroom is upstairs.
- Yatak odası üst katta.
- I have my own bedroom.
- Benim kendi yatak odam var.
- This is your bedroom.
- Burası senin yatak odan.
Show More (97)
|