|
- Otherwise, gather your belongings together and go!
- Aksi takdirde eşyalarınızı toplayın ve gidin!
- I lost it, and threw away all his belongings.
- Onu kaybettim ve tüm eşyalarını attım.
- I lost it, and threw away all his belongings.
- Onu kaybettim ve tüm eşyalarını çöpe attım.
- Don't attempt to steal other people's belongings!
- Başkalarının eşyalarını çalmaya kalkışma!
- Are these all your belongings?
- Bütün bunlar sizin eşyalarınız mı?
- I'd like to put my belongings away.
- Eşyalarımı kaldırmak istiyorum.
- Who left their belongings in the meeting room?
- Eşyalarını toplantı odasında kim bıraktı?
- Don't put your belongings on the dining-room table.
- Eşyalarını yemek masasının üzerine koyma.
- Tom lost all his belongings.
- Tom bütün eşyalarını kaybetti.
- My brother takes good care of his belongings.
- Erkek kardeşim şahsi eşyalarına çok iyi bakar.
- Don't leave your belongings unattended.
- Eşyalarınızı gözetimsiz bırakmayın.
- Tom gathered his belongings and headed for the door.
- Tom eşyalarını topladı ve kapıya yöneldi.
- Tom gave away all of his belongings.
- Tom bütün eşyalarını verdi.
- Are these all your belongings?
- Bütün eşyalarınız bunlar mı?
- I'm moving, so I need boxes for my belongings.
- Taşınıyorum, bu yüzden eşyalarım için kutulara ihtiyacım var.
- When Sarah decided to move to India and start a new life, she gave away all of her belongings.
- Sarah Hindistan'a taşınmaya ve yeni bir hayata başlamaya karar verdiğinde, tüm eşyalarını verdi.
- Tom put all his belongings in boxes and sent them to Boston.
- Tom tüm eşyalarını kutulara koydu ve onları Boston'a gönderdi.
- Her belongings were undisturbed.
- Eşyaları bozulmamıştı.
- May I leave my belongings on the bus?
- Eşyalarımı otobüste bırakabilir miyim?
- My brother takes good care of his belongings.
- Kardeşim eşyalarına çok iyi bakar.
- Be sure to take all your belongings with you.
- Tüm eşyalarınızı yanınıza aldığınızdan emin olun.
- Tom gathered together all his belongings.
- Tom bütün eşyalarını bir araya topladı.
- They robbed the man of all his belongings.
- Adamın tüm eşyalarını çaldılar.
- Put your name on all your belongings.
- Bütün eşyalarınızın üzerine isminizi yazın.
- Please do not forget your belongings.
- Lütfen eşyalarınızı unutmayınız.
- Brian left his belongings behind.
- Brian eşyalarını geride bıraktı.
- While I was in the water, all my belongings were stolen.
- Ben sudayken, tüm eşyalarım çalındı.
- Don't leave your belongings unattended at the beach.
- Eşyalarınızı plajda gözetimsiz bırakmayın.
- Tom takes very good care of his belongings.
- Tom eşyalarına gözü gibi bakar.
- While I was in the water, all my belongings were stolen.
- Ben sudayken bütün eşyalarım çalındı.
- They robbed the man of all his belongings.
- Adamın bütün eşyalarını soydular.
- Tom sold all of his belongings.
- Tom bütün eşyalarını sattı.
- Put your name on all your belongings.
- Bütün eşyalarınıza adınızı yazın.
- Tom lost most of his belongings in the fire.
- Tom eşyalarının çoğunu yangında kaybetti.
- I put all my belongings in a plastic bag.
- Bütün eşyalarımı plastik bir torbaya koydum.
- Someone stole my belongings.
- Birisi eşyalarımı çaldı.
- He lost all his belongings.
- Bütün eşyalarını kaybetti.
- Tom gathered together all his belongings.
- Tom tüm eşyalarını bir araya toplandı.
- Please mind your belongings.
- Lütfen eşyalarınıza dikkat edin.
- Sami left his belongings on the beach.
- Sami eşyalarını sahilde bıraktı.
- Tom put all his belongings in a small suitcase.
- Tom tüm eşyalarını küçük bir bavula koydu.
- Be sure to take all your belongings with you.
- Tüm eşyalarınızı yanınıza almayı unutmayın.
- Don't put your belongings on the dining-room table.
- Eşyalarınızı yemek odası masasına koymayın.
- Tom takes very good care of his belongings.
- Tom eşyalarına çok iyi bakar.
- Tom packed up his belongings.
- Tom eşyalarını bavula koydu.
- I'm moving, so I need boxes for my belongings.
- Taşınıyorum, bu nedenle eşyalarımı kutulara koymam gerekir.
- Tom put all his belongings in boxes and sent them to Boston.
- Tom tüm eşyalarını kutulara koydu ve Boston'a gönderdi.
- Sami left his belongings on the beach.
- Sami eşyalarını plajda bıraktı.
- Tell Tom I want my belongings returned to me immediately.
- Tom'a eşyalarımın derhal bana geri verilmesini istediğimi söyle.
- He lost all his belongings.
- O, bütün eşyalarını kaybetti.
- Someone stole my belongings.
- Biri eşyalarımı çaldı.
- She asked him to leave and take all his belongings.
- O ondan gitmesini ve tüm eşyalarını almasını istedi.
- Don't attempt to steal other people's belongings!
- Diğer insanların eşyalarını çalmaya kalkışma!
- Don't leave your belongings unattended at the beach.
- Plajda eşyalarınızı gözetimsiz bırakmayın.
- We need to destroy all of your belongings.
- Tüm eşyalarını yok etmeliyiz.
Show More (52)
|