|
- Tom took the binoculars out of his bag.
- Tom dürbünü çantasından çıkardı.
- He watched the horse race with his binoculars.
- At yarışını dürbünüyle izledi.
- He watched the horse race using his binoculars.
- Dürbününü kullanarak at yarışını izledi.
- The man with the binoculars is Tom.
- Dürbünlü adam Tom.
- Tom looked through the binoculars.
- Tom dürbünden baktı.
- Tom looked through the binoculars.
- Tom dürbünle baktı.
- Tom lowered his binoculars.
- Tom dürbününü indirdi.
- Tom put the binoculars in his bag.
- Tom dürbünü çantasına koydu.
- Tom handed Mary the binoculars.
- Tom dürbünü Mary'ye verdi.
- Tom is looking through his binoculars.
- Tom dürbününden bakıyor.
- Tom watched the race through binoculars.
- Tom yarışı dürbünle izledi.
- He watched the horse race using his binoculars.
- O, dürbününü kullanarak at yarışını izledi.
- Tom handed me the binoculars.
- Tom dürbünü bana uzattı.
- You should never look directly at the Sun with the naked eye or through any instrument such as binoculars or a telescope.
- Güneş'e asla çıplak gözle ya da dürbün veya teleskop gibi herhangi bir araçla doğrudan bakmamalısınız.
- Tom watched the race through binoculars.
- Tom dürbünle yarışı izledi.
- Whose binoculars are these?
- Bu dürbün kimin?
- Tom is looking through his binoculars.
- Tom dürbünüyle bakıyor.
- Whose binoculars are these?
- Bu kimin dürbünü?
- Tom looked through his binoculars.
- Tom dürbünüyle baktı.
- Tom keeps a pair of binoculars in the glove compartment of his car.
- Tom arabasının torpido gözünde bir çift dürbün saklar.
- Tom handed me the binoculars.
- Tom bana dürbünü uzattı.
- The man with the binoculars is Tom.
- Dürbünlü adam Tom'dur.
Show More (19)
|
