blood - English Turkish Sentences
English Turkish
blood kan n.
  • We will not, however, achieve this through bombs and blood.
  • Ancak bunu bombalar ve kan yoluyla başaramayacağız.
  • There have been far too many scare stories and accidents across the EU involving blood and blood components.
  • AB genelinde kan ve kan bileşenleriyle ilgili çok fazla korku hikayesi ve kaza yaşandı.
  • I cannot understand why blood from a remunerated source must necessarily be banned in Europe.
  • Ücretli bir kaynaktan alınan kanın Avrupa'da neden yasaklanması gerektiğini anlayamıyorum.
Show More (393)
blood kanını kaynatmak v.
  • It makes my blood boil every time.
  • Bu her zaman kanımı kaynatıyor.
  • My blood boiled.
  • Kanım kaynadı.
  • It makes my blood boil every time.
  • Her seferinde kanımı kaynatıyor.
Show More (1)
blood kan kardeşliği n.
  • The blood on my shirt is my brother's.
  • Gömleğimdeki kan kardeşime ait.
Show More (-2)
blood yeni kan n.
  • We need new blood.
  • Yeni kana ihtiyacımız var.
Show More (-2)