|
- The best yarn is that spun by hand.
- En iyi iplik elle bükülendir.
- Most of the work has to be done by hand.
- İşin çoğu elle yapılmak zorunda.
- The manuscript had been written out by hand.
- Müsvedde elle yazılmıştı.
- We grind our coffee by hand.
- Kahvemizi elle öğütüyoruz.
- The best yarn is that spun by hand.
- En iyi iplik elle eğrilendir.
- Did you sew this by hand?
- Bunu elle mi diktin?
- Until quite recently, most of the things we needed were made by hand.
- Yakın zamana kadar, ihtiyacımız olan şeylerin çoğu elle yapılırdı.
- Washing laundry by hand is hard and time-consuming.
- Çamaşırları elle yıkamak zor ve zaman alıcıdır.
- It is difficult to catch a rabbit by hand.
- Bir tavşanı elle yakalamak zordur.
- I still prefer to write letters by hand.
- Hala mektupları elle yazmayı tercih ediyorum.
- We're eating up a lot of time writing letters by hand.
- Elle mektup yazarak çok zaman harcıyoruz.
- The eagle had to be fed by hand.
- Kartalın elle beslenmesi gerekiyordu.
- Scythes are used for mowing grass by hand.
- Tırpanlar otları elle biçmek için kullanılır.
- At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand.
- Altı yaşındayken daktilo kullanmayı öğrenmiş ve öğretmenine elle yazmayı öğrenmesine gerek olmadığını söylemiştir.
- The village people had to pump water from the well by hand.
- Köy halkı suyu kuyudan elle pompalamak zorundaydı.
- Did you sew this by hand?
- Bunu elle mi diktiniz?
- I cannot write this text by hand.
- Bu metni elle yazamam.
- Back then, all the calculations were done by hand.
- O zamanlar tüm hesaplamalar elle yapılırdı.
- Mary washes her laundry by hand on a washboard.
- Mary çamaşırını çamaşır yıkama tahtasında elle yıkar.
- The manuscript had been written out by hand.
- Taslak elle yazılmıştı.
- The eagle had to be fed by hand.
- Kartal, elle beslenmeliydi.
- Some of the cobalt used in phone and laptop batteries is dug out by hand in Congo.
- Telefon ve dizüstü bilgisayar bataryalarında kullanılan kobaltın bir kısmı Kongo'da elle çıkarılıyor.
- I still prefer to write letters by hand.
- Ben mektupları hala elle yazmayı tercih ediyorum.
- The village people had to pump water from the well by hand.
- Köy halkı kuyudan suyu elle pompalamak zorunda kaldı.
- We're eating up a lot of time writing letters by hand.
- Elle mektup yazarak çok zaman kaybediyoruz.
Show More (22)
|