|
- These grandiose perspectives are, however, more cause for concern than for celebration.
- Ancak bu görkemli perspektifler kutlamadan ziyade endişe kaynağıdır.
- We join our American friends in a celebration of America's achievements.
- Amerika'nın başarılarını kutlamak için Amerikalı dostlarımıza katılıyoruz.
- That is why I strongly and warmly welcome the celebration of the European Year of Education through Sport 2004.
- Bu nedenle 2004 Avrupa Spor Yoluyla Eğitim Yılı kutlamalarını yürekten ve sıcak bir şekilde karşılıyorum.
- We have a wonderful atrium, which is at other times the venue for celebrations.
- Diğer zamanlarda kutlamalara ev sahipliği yapan harika bir avlumuz var.
- Today's celebration marks the beginning of the home stretch, but the finish is not in sight for another two years.
- Bugünkü kutlama son düzlüğün başlangıcına işaret ediyor, ancak bitiş iki yıl daha görünmüyor.
- These grandiose perspectives are, however, more cause for concern than for celebration.
- Ancak bu görkemli perspektifler kutlamadan çok endişe kaynağıdır.
- I see tonight as a celebration of the spirit.
- Bu geceyi ruhun bir kutlaması olarak görüyorum.
- I see tonight as a celebration of the spirit.
- Ben bu geceyi ruhun bir kutlaması olarak görüyorum.
- I see tonight as a celebration of the spirit.
- Bu geceyi ruhun kutlanması olarak görüyorum.
- It's a cause for celebration.
- Kutlama için bir nedendir.
- It's a celebration.
- O bir kutlama.
- No special celebration is planned.
- Özel bir kutlama planlanmadı.
- Will you be participating in the celebration?
- Kutlamaya katılacak mısınız?
- The parents will be invited to the school celebration.
- Aileler okul kutlamasına davet edilecek.
- You need a celebration.
- Bir kutlamaya ihtiyacın var.
- Tom has cause for celebration.
- Tom'un kutlama için bir nedeni var.
- It's a very cheerful celebration.
- Çok neşeli bir kutlama.
- It's a cause for celebration.
- Bu kutlama için bir sebep.
- I participated in the celebration.
- Ben de kutlamaya katıldım.
- This is not a time for celebration.
- Kutlama zamanı değil.
- We need to postpone the celebration.
- Kutlamayı ertelemeliyiz.
- Let's join the celebration.
- Kutlamaya katılalım.
- This celebration is an intrinsic part of the culture of our country.
- Bu kutlama ülkemiz kültürünün ayrılmaz bir parçasıdır.
- That was a big celebration.
- Bu büyük bir kutlamaydı.
- There should be a celebration.
- Bir kutlama olmalı.
- I participated in the celebration.
- Kutlamada yer aldım.
- That was a big celebration.
- O büyük bir kutlamaydı.
- It's a celebration.
- Bu bir kutlama.
- Will you be participating in the celebration?
- Siz kutlamaya katılacak mısınız?
- No special celebration is planned.
- Hiçbir özel kutlama planlanmadı.
- I participated in the celebration.
- Kutlamaya katıldım.
- Let the celebration start.
- Kutlama başlasın.
- Tom has cause for celebration.
- Tom'un kutlama için nedeni var.
- Tom watched the celebration from afar.
- Tom kutlamayı uzaktan izledi.
- I arrived late for the celebration.
- Kutlamaya geç kaldım.
- We gave a party in celebration of his 70th birthday.
- 70'inci doğum gününü kutlamak için bir parti verdik.
- We need to postpone the celebration.
- Kutlamayı ertelememiz gerek.
Show More (34)
|
