|
- I must apologise for the continual murmuring.
- Sürekli mırıldanmalar için özür dilemeliyim.
- We are a project, on which work must be in continual progress.
- Biz, üzerinde sürekli çalışılması gereken bir projeyiz.
- There is, however, a continual need for fundamental reform and a new administrative culture in the Commission.
- Ancak Komisyon'da köklü bir reforma ve yeni bir idari kültüre sürekli ihtiyaç vardır.
- There are continual aftershocks in El Salvador and even in Nicaragua.
- El Salvador'da ve hatta Nikaragua'da sürekli artçı sarsıntılar yaşanmaktadır.
- The situation is precarious in some cases, and continual monitoring and support are needed.
- Bazı durumlarda durum istikrarsızdır ve sürekli izleme ve desteğe ihtiyaç vardır.
- How to improve activity-based management is a continual challenge.
- Faaliyet bazlı yönetimin nasıl geliştirileceği sürekli bir sorundur.
- Like two powerful rulers changing places in a continual cycle.
- Sürekli bir döngü içinde yer değiştiren iki kudretli kral gibi.
- Like two powerful rulers changing places in a continual cycle.
- Sürekli bir döngü içinde yer değiştiren iki kudretli hükümdar gibi.
- The continual noise deafened us.
- Sürekli gürültü bizi sağır etti.
- Today is the fifth day of continual stock price decline.
- Bugün hisse senedi fiyatlarının sürekli düşüşünün beşinci günü.
Show More (7)
|