| 1 |
cover up |
örtmek |
v. |
|
- Cover up, we're going to leave.
- Üstünüzü örtün, gidiyoruz.
- What pain are you trying to cover up with alcohol?
- Hangi acıyı alkolle örtmeye çalışıyorsun?
- Cover up the injured man with this blanket.
- Bu battaniye ile yaralı adamı örtün.
- She covered up her disappointment with a smile.
- Hayal kırıklığını bir tebessümle örttü.
- Fadil went to extremes to cover up his greed.
- Fadıl açgözlülüğünü örtmek için uçlara gitti.
- I was trying to cover up my wrinkles.
- Kırışıklıklarımı örtmeye çalışıyordum.
- Cover up the injured man with this blanket.
- Yaralı adamı bu battaniyeyle örtün.
Show More (4)
|
| 2 |
cover up |
örtbas etmek |
v. |
|
- Layla wanted to cover up the murder.
- Leyla cinayeti örtbas etmek istedi.
- Fadil went to extremes to cover up his greed.
- Fadıl açgözlülüğünü örtbas etmek için aşırı uçlara gitti.
- How many smoke bombs still have to be thrown until the government actually succeeds in covering up the scandal?
- Hükümet skandalı örtbas etmeyi başarana kadar daha kaç sis bombası atılması gerekiyor?
- Layla wanted to cover up the murder.
- Layla cinayeti örtbas etmek istedi.
- He tells a new lie to cover up those that came before.
- Öncekileri örtbas etmek için yeni bir yalan söylüyor.
Show More (2)
|
| 3 |
cover up |
örtbas etmeye çalışmak |
v. |
|
- Tom tried to cover up his mistake.
- Tom hatasını örtbas etmeye çalıştı.
- Dan tried to cover up his crime.
- Dan suçunu örtbas etmeye çalıştı.
- Dan tried to cover up his crime.
- Dan, suçunu örtbas etmeye çalıştı.
Show More (0)
|
| 4 |
cover up |
gizlemek |
v. |
|
- He tells a new lie to cover up those that came before.
- O, daha önce gelenleri gizlemek için için yeni bir yalan söylüyor.
- Fadil went to extremes to cover up his greed.
- Fadıl açgözlülüğünü gizlemek için her yolu denedi.
- She covered up her disappointment with a smile.
- O, bir gülümseme ile hayal kırıklığını gizledi.
Show More (0)
|
