|
- She's a harsh critic.
- O sert bir eleştirmen.
- Tom is a wine critic.
- Tom bir şarap eleştirmeni.
- Tom is a book critic.
- Tom bir kitap eleştirmeni.
- The author of this article is a famous critic.
- Bu makalenin yazarı ünlü bir eleştirmendir.
- He is a harsh critic.
- O sert bir eleştirmen.
- He is the book critic for the local newspaper.
- O yerel gazete için kitap eleştirmeni.
- In music, he is a famous critic.
- Müzikte, o ünlü bir eleştirmendir.
- This author is a prominent critic of the role of the United States as a superpower.
- Bu yazar, Amerika Birleşik Devletleri'nin süper güç olarak rolünün önde gelen bir eleştirmenidir.
- The author is a fierce critic of American foreign policy.
- Yazar, Amerikan dış politikasının ateşli bir eleştirmenidir.
- The author is a fierce critic of American foreign policy.
- Yazar, Amerikan dış politikasının şiddetli bir eleştirmenidir.
- He is the book critic for the local newspaper.
- Yerel gazetenin kitap eleştirmeni.
- In music, he is a famous critic.
- Müzik alanında ünlü bir eleştirmendir.
- The author of this article is a famous critic.
- Bu makalenin yazarı, ünlü bir eleştirmendir.
- He became more and more famous as a critic.
- O bir eleştirmen olarak gittikçe daha çok ünlü oldu.
- Tom is a sports critic.
- Tom bir spor eleştirmeni.
- He became more and more famous as a critic.
- Eleştirmen olarak gittikçe daha ünlü oldu.
Show More (13)
|
