Turkish - English Sentences
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Sentences
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Hide
Details
Clear
History :
petrol şirketlerinin sızıntılı bir kuyuyu onarırken ağır sıvıları kuyuya pompalayarak yaptığı bir işlem
ateşleme haritası
History
English
Turkish
1
decant
boşaltmak
v.
She
decanted
the vintage wine into a crystal decanter.
Yıllanmış şarabı kristal bir sürahiye
boşalttı.
Show More (-2)